LONDRA (AA) - İngiltere'nin İsrail'e silah satışını durdurması çağrısında bulunan Filistin destekçisi bir grup genç, ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Keir Starmer'ın evinin önüne "çocuk ayakkabıları" bırakarak eylem yaptı.

"Yusufeli Geleneksel Derekapı Boğa Güreşleri" sona erdi "Yusufeli Geleneksel Derekapı Boğa Güreşleri" sona erdi

Ülkede iktidar ve muhalefet partisinin, İsrail'e silah ambargosu uygulamasını talep eden ve gençlerden oluşan "Youth Demand" grubunun üyeleri, muhalefet lideri Starmer'ın evinin önünde protesto düzenledi.

Starmer'dan, İsrail'e silah ambargosu çağrılarını desteklemesini talep eden göstericiler, evinin önüne çok sayıda çocuk ayakkabısı bıraktı.

Göstericiler, eylem sırasında "Starmer, öldürmeyi durdurun" yazılı pankart ve Filistin bayrağı açtı.

Eyleme katılan 3 genç, daha sonra polis tarafından gözaltına alındı.

- "Onlara insanlık çağrısında bulunuyoruz"

"Youth Demand" grubunun X hesabından yapılan açıklamada, "Gazze'de 12 bin çocuk katledilirken, İşçi Partisi İsrail'e silah satışına izin vermeye devam ediyor. Onlara insanlık çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, grubun, Keir Starmer'ın sorumluluğu olduğu ve bu sorumluluğu yerine getirmesini istedikleri vurgulanarak, "Bu iş karmaşık değil, iktidardakiler güçlerini soykırıma son verilmesini talep etmek için kullanmalılar, daha da ileri götürmek için değil." değerlendirmesi yer aldı.

- "Çocuklar katlediliyor, aç bırakılıyor ve uzuvları şehirlere saçılıyor"

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, söz konusu eyleme ilişkin X'ten yaptığı açıklamada, politik görüşü ne olursa olsun, hiçbir milletvekilinin kendi evinde taciz edilemeyeceğini belirterek, "Buna müsamaha gösteremeyiz ve göstermeyeceğiz." ifadesini kullandı.

"Youth Demand" grubu, Başbakan Sunak'ın alıntıladıkları bu paylaşımına şu yanıtı verdi:

"Çocuklar katlediliyor, aç bırakılıyor ve uzuvları şehirlere saçılıyor ancak görünüşe göre çizgi, evin önündeki yola bırakılan ayakkabılarda ve kumaşlarda çiziliyor. Aradaki fark sizin için açık değilse, eylemimiz ve direnişimiz açıkça haklıdır."

- İngiliz hükümeti, artan baskıyla karşı karşıya

İngiltere'de hükümet, aralarında 3 İngiliz'in de olduğu uluslararası yardım kuruluşu Dünya Merkez Mutfağının (World Central Kitchen-WCK) çalışanlarının 1 Nisan'da İsrail'in Gazze'deki saldırısında öldürülmesinin ardından İsrail'e silah ihracatının askıya alınması yönünde artan baskılarla karşı karşıya bulunuyor.

Ülkede insan hakları örgütleri ve bağımsız kuruluşlar, Gazze'de uluslararası insancıl hukuku ihlal eden İsrail'e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle İngiltere'yi "İsrail'in savaş suçlarına ortak olmakla" eleştiriyor.

İngiltere, önceki yıllarda İsrail'e silah satış lisanslarını 2 kez askıya almasına rağmen İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, şimdiye kadar bunun yeniden yapılması çağrılarını reddetti.

Başbakan Sunak, ülkesinin bağlı kaldığı "çok dikkatli" ihracat lisanslama politikası olduğunu savunuyor.

İngiltere'de Liberal Demokrat Parti lideri Ed Davey, dün yaptığı açıklamada, hükümetin İsrail'e silah ihracatını askıya almak için derhal harekete geçmesi gerektiğini ifade etmişti.

İskoçya Bölgesel Başbakanı Hamza Yusuf da İngiltere'nin İsrail'e silah satışını durdurması talebini yineleyerek, "İngiltere, İsrail'e silah satışını durdurmayarak masum sivillerin öldürülmesinde suç ortağı olma tehlikesiyle karşı karşıya." ifadesini kullanmıştı.

İngiltere'de 2016-2019 döneminde Avrupa ve Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Alan Duncan da silah lisanslama sürecini denetlemiş bir bakan olarak artık İngiltere'den İsrail'e silah satışının devam etmesinin haklı gösterilemeyeceği ve durdurulması gerektiği görüşünü paylaşmıştı.

- İngiliz milletvekili, Cameron'a İsrail'in saldırısında kullanılan silahları sordu

İşçi Partisi Milletvekili Richard Burgon da İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'a yazdığı mektupta, aralarında İngilizlerin de olduğu WCK çalışanlarının Gazze'de öldürülmesinde "ülkesinin İsrail'e sağladığı silahların kullanılıp kullanılmadığının" soruşturulmasını talep etmişti.

Burgon, 20 Mart'ta yazdığı bir diğer mektupta da Gazze'de 18 Ocak'ta gönüllü olarak çalışan İngiliz doktorların bulunduğu yerleşkenin İsrail tarafından bombalanmasında ülkesinin tedarik ettiği askeri bileşenlerin kullanılıp kullanılmadığının soruşturulması çağrısında bulunduğunu hatırlatmıştı.