Para bitince hepsi devletçi hepsi komünist oldular ya da olma yolunda ilerliyorlar. Bize devletinize ait ne varsa satın diyen Avrupa Birliği, özelleştirdikleri bütün kurumları ülkelerinde birer birer geri alıyorlar, devletleştiriyorlar. Ne varsa satacağım diyen devletimiz var. Geçmiş olsun diyelim. Bu kadar değerli devlet mallarını özel ( yabancılara) sektöre satan hükümetimiz, bakalım AB gibi sattıkları devlet kurumlarını geri alabilecek mi? 

 

Davutoğlu'nun geçen hafta Londra'dan dile getirdiği hasta adama artık 'Avrupa Birliğidir' çıkışına hak vermemek elde değil... AB bakanı Bozkır ise 2 yıl sonra AB üyesi olacağız diyor... Başbakan sanırım hasta adama birliğine üye olmak istemeyecektir.

CHP ise ‘biz Avrupa Birliği’ne karşı değiliz’ diyor. Taviz vererek değil, bir şeyler kazanarak girelim diyor. Aynı Atatürk’ün gösterdiği gibi... 

 

Avrupa bu kadar modernleşmesine, demokratikleşmesine rağmen hiç değişmemiş. Bizim diyorum, çünkü, Osmanlı sayesinde bir zamanlar neredeyse hepsi bizim oluyordu. Biz, Avrupa’nın medeniyetinin iyi tarafını alalım, modernleşelim, demokratikleşelim diye Avrupa Birliği’ne girmeye uğraşırken, Avrupa, özellikle Fransa, AB’nin Almanya ile birlikte başını çeken en büyük ortağı, giderek faşist, diktatör bir rejime doğru ilerliyor. 

 

Sartre, Voltaire gibi yazarların Fransası düşünce özgürlüğü, demokrasi için 200 yıldan fazla bir zaman önce kanlar akıtmış, dünya tarihine geçen reformlar gerçekleştirmiştir. İki asırdan sonra Fransa bu hale gelmiştir. Az kalsın ‘Sözde Ermeni soykırımı yoktur’ demek Fransa’da yasak hale gelecekti. Düşünce özgürlüğü bağlamında düşündüğünü dile getirmek suç sayılacak. Benim bildiğim buna diktatörlük veya faşistlik deniyor. Fransa aynı Fransa, Avrupa aynı Avrupa Birliği aynı, Haçlı aynı Haçlı. 

 

Bizim eşek aynı eşek değil. 

Bizim eşek değişmiş. 

Eşek Fransa olmuş, İtalya olmuş...

Para, oy, çıkar için iki asırlık devrimi satan devletler birliği eşektir. 

 

Ülkenizde demokrasi ve insan hakları yok diyen ve demokratisileriyle övünen ülkelere bakın. Garip değil midir? İngiliz hastanelerine başörtüsü ile giremeyecek artık müslüman çalışanlar. Hastaneye başörtüsü veya türban ile girmek yasaklandı. 

 

İlk önce terör bahanesiyle yok olan İngiliz’in ünlü ‘freedom of speech’ düşünce özgürlüğü, Fransa’nın ahmaklığıyla iyice ayyuka çıktı. Bunların farkında mısınız? İngiliz de Fransız da demokrasinin ana temalarından düşünce özgürlüğünü müslüman halklar için kaldırıp, faşist ve diktatörlük rejimini yasakçı zihniyetine büründüler. Anlaşılan demokrasi,  insan hakları, düşünce özgürlüğü yok. Koskoca Rusya’yı yıkan Batı ve ABD, kötü giden ekonomilerini nedeniyle devletçiliğe, komünizme geri dönüyor. 

İngiltere'deki o ünlü düşünce özgürlüğünün yerinde yeller esiyor.

Artık İngiltere'de Kraliçeye küfür etmek serbest değil!!!

Ama İngiltere başbakanına küfür edilebiliyor...

ilginç...

İngiliz medyası özgür olmaya özgür ama iç meselelerde terör bahanesiyle astığım astık kestiğim kestik diyorlar...  

Demokrasi yoktur diye girdikleri Irak’ta,  Saddam düşmanları bile artık Saddam dönemini özledik diyorlar. Diktatör, faşist bir yönetime benziyor gittikçe, Avrupa Birliği üyeleri olan ülkelerin ve ABD’nin gidişatı. Sistemli olarak özellikle Hristiyan alemi tarafından katledilen Gazze’de, Irak’ta, Afganistan’da, Lübnan’da , Kosova’daki müslüman ve Telafer’deki Türk kardeşlerimizi unutmayalım.