SON DAKİKA-İngiltere'de aralarında iktidardaki Muhazafakar Parti'den isimlerin de olduğu 70'ten fazla milletvekili; hükümetin stadyumlar, barlar ve sinema salonları gibi kalabalık yerlerde kullanılmak üzere hayata geçirmeyi planladığı Covid sertifikası uygulamasına karşı kampanya başlattı. Milletvekillerinin ortak açıklamasında, bu uygulamanın "bölücü ve ayrımcı" olacağı belirtildi.
Kampanya başlatanlar arasında İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn ve Muhafazakar Parti'nin eski lideri Iain Duncan Smith de var.
İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi, hükümetin Covid sertifikaları için birkaç hafta içinde bir dizi pilot uygulama başlatacağını yazdı. Hükümet ise bu sertifikalar konusunda henüz nihai bir karar alınmadığını söylüyor.Ülkede böyle bir sistemin ekonominin normal işleyişine dönmesine katkıda bulunup bulunmayacağına yönelik değerlendirme yapılıyor.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson daha önce barların müşterilerden aşı sertifikası istenebileceğini söylemişti.


Johnson, bu sertifikalarda insanların aşı durumu, negatif Covid testleri ya da daha önce hastalık geçirip geçirmediği gibi bilgilerin yer alabileceğini belirtmişti. İngiltere Dijital, Kültür, Medya ve Spor Bakanı Oliver Dowden da aşı sertifikalarının tiyatrolar ve statların yeniden açılmasına yönelik "kısa vadeli bir araç" olarak kullanılabileceğini açıklamıştı.


'Kalıcı sınırlamalara değil, normalleşmeye odaklanmalıyız'


Ancak ortak açıklamaya imza atan milletvekilleri, Covid sertifikalandırmasına bağlı olarak halkın genel hizmetlere erişimi ve iş yerlerine girişinin sınırlandırılmasının ayrımcılık olacağını söylüyor.
Liberal Demokrat Parti lideri Ed Davey, hükümeti "ürkütücü bir otoriter yaklaşım sergilemekle" suçladı ve "Virüsü gerektiği gibi kontrol altına almaya başlarken özgürlüklerimizi geri almalıyız. Temelde Covid kimlik kartı olan aşı pasaportları (sertifikaları) ise bizi başka bir yöne götürüyor" dedi. İktidar partisi milletvekillerinden Graham Brady de "Yüksek aşılama oranının riske açık kişilere koruma sağladığı ve hastalığın bulaşma ihtimalini azalttığı bir dönemde normal hayata dönmeyi hedeflemeliyiz, kalıcı sınırlamalar getirmeye değil" diye konuştu.

Big Brother Watch adlı sivil toplum örgütünün başkanı Silkie Carlo


Mahremiyet haklarıyla ilgili çalışmalar yürüten Big Brother Watch adlı sivil toplum örgütünün başkanı Silkie Carlo ise "Barların kapısındaki korumalardan, iş yeri sahiplerine herkesin belgelerimizi soracağı, gerçek bir 'kontrol noktası' toplumuna dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hükümetin, insanların iki kategoriye ayrılacağı, kutuplaştırıcı ve adil olmayan bir sistem yaratmasına izin veremeyiz" yorumunu yaptı. Lordlar Kamarası'nın İşçi Partili üyelerinden Shami Chakrabarti de yaptığı açıklamada "Uluslararası seyahat için pasaportunuzun olması bir ayrıcalık, hatta bir lüks. Ama toplumsal yaşama katılmak temel bir haktır" dedi.