Koroanvirüsle savaş tüm şiddeti ile sürüyor. Ancak, bilim insanları da uyarı üzerine uyarı yapıyor ve virüste ikinci, hatta üçüncü saldırı olabileceğine dikkat çekiyor.

Son uyarı Amerika’dan geldi.

ABD Salgın Hastalığı Kontrol Etme ve Engelleme (CDC) kuruluşu bugün yaptığı açıklamada, corona virüsünün ikinci dalgasının ilkine göre çok daha ölümcül olabileceğini duyurdu.

CDC’nin Direktörü Robert Redfield, Washington Post gazetesine açıklamalarda bulunarak, gelecek aylarda başlaması beklenen corona virüsünün ikinci dalgasının şu an yaşanan salgından çok daha ölümcül olabileceğini dile getirdi. Redfield, “Gelecek kış aylarının şu an geçtiğimiz kış aylarından çok daha zorlayıcı olma ihtimali var. Grip mevsimi ile birlikte salgının denk gelmesi muhtemel. Ben bunu söyleyince kimse anlamıyor ama aynı dönemde iki tane solunum yolu enfeksiyonu salgını yaşanması sağlık sistemimize dramatik zarar verebilir” dedi.

ABD’de Covid-19’dan şu ana kadar 45 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Redfield, yetkililerin gelecek ayları “en kötü senaryo” için kullanması gerektiğini söylerken, “Sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla birlikte yetkililer sosyal mesafe ve el yıkamanın önemine vurgu yapmalılar” uyarısında bulundu.

Redfield, ABD Başkanı Trump’ın sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını istemesiyle ilgili de, “Bu pek yardımcı olmuyor” dedi.

Şimdi dikkat:

Koronavirüs salgınıyla mücadelede model ülkelerden biri olarak gösterilen Singapur'da 17 Mart'ta başlayan ikinci dalgayla vaka sayısı 36 gün içinde 266'dan 9 bin 125'e çıktı. Ülkede 20 Nisan'da 1426, 21 Nisan'da 1111 yeni vaka görülmesi adeta şok etkisine yol açtı.

Singapur, diğer büyük devletlerinin aksine önemli avantajlara sahip. Sadece Malezya'yla kara sınırı var. Ülkeye havayoluyla gelenleri sıkı bir şekilde kontrol edebiliyor. Ayrıca dünya standartlarında bir sağlık sistemine sahip. Singapur, sert önlemlere ve polisiye tedbirlere başvurmaya yatkın bir ülke ve bu durum, salgında hükümetin elini güçlendiriyor.

Peki, ne oldu da Singapur'da işler ters gitmeye başladı?

Ülkenin en büyük dezavantajı dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olan Singapur Havayolları... Koronavirüsün etkili olduğu Avrupa ve Asya ülkelerine sefer düzenlemeye devam eden Singapur Havayolları, ülkeyi enfekte etmeye devam ediyor! Singapur Havayolları şu sıralarda bile Amsterdam'a, Frankfurt'a, Zürih'e, Londra'ya düzenli sefer düzenliyor.

Bitmedi, başka nedenler de var:

İkinci ana sorun ise kalabalık yatakhanelerde kalan göçmen işçiler. Yeni vakaların sadece 17'si yerli, gerisi göçmen işçi. Ülkede temizlikten inşaat şirketlerine, kargo işinden konaklama sektörüne kadar hareketli işlerde çalışan çoğu Filipinler'den gelen bu işçiler kalabalık yatakhanelerde kalıyor.

Ülkedeki sokaklarda en çok Filipinlileri görebiliyorsunuz. Amele pazarı benzeri pazarlara da denk geliyorsunuz. Singapur'da nüfusla karşılaştırdığımızda vaka sayısı aslında Türkiye'den fazla.

Singapur, 83 milyonluk bir ülke olsaydı vaka sayısı 133 bini geçmiş olacaktı. Buna rağmen hayat normal seyrinde devam ediyor. Okullar ise 3 Nisan'da kapatıldı. Ülkede 'mutlak gerekli olmayan' işletmelerin kapısına ise 7 Nisan'da kilit vuruldu. Onlara göre başarının yolu işletmelerin çoğunun açık kalmasından geçiyor. Singapurlu yetkililere göre, bir aşı ya da tedavi bulununcaya kadar da bu böyle devam edecek!

Singapur'un bu yaklaşımı benzer koşullara sahip olan Hong Kong'unkine kıyasla büyük bir tezat oluşturuyor.

Çin'e bağlı yarı özerk bir bölge olan Hong Kong'un nüfusu 7.4 milyon. Gerçi seyahat sınırlaması yok ama Hong Kong'da devlet okulları Şubat'tan beri kapalı, kamu personeli evden çalışmaya özendiriliyor. Hong Kong'da geçen ay dışarıdan gelen vakalarda artış görülmesi nedeniyle yeni önlemler devreye sokulmuştu. Kısaca Hong Kong ikinci dalgayla daha iyi baş etti.

Özetleyelim:

Çin’in Wuhan kentinden çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüsün mutasyona uğradığı, önümüzdeki 2021 yılının kış aylarında da yine tehlikeli biçimde yayılma gösterebileceği bilim insanlarınca açıklanıyor. Çinli doktorlar da bu konuya dikkat çekiyor.

Virüs ile savaşta başarı gösteren ülkelerde bile alınan tüm önlemlere rağmen ikinci dalga başlamışsa, bu konuda yapılan mücadelede sona gelindiğini söylemek de erken olur görüşündeyiz.