Ekonomi

IAEE MECA Konferansı'nda elektrikli araç piyasasının gelişimine yönelik sınamalar ve öneriler öne çıktı

- go-e Kurumsal İletişim Direktörü Christian Philipp: - 'e-mobilite ancak erişilebilir, uygun maliyetli ve sosyal olarak kabul gören şarj altyapılarıyla sürdürülebilir olabilir' - Vale Şarj Sistemleri Kurucusu ve Üst Yöneticisi Mehmet Göksu: - 'Pazarın daha sağlıklı büyümesi için farklı fiyat seviyelerinde daha fazla araç modeline ihtiyaç duyuluyor'

Abone Ol

ANTALYA (AA) - Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneğinin (IAEE) Orta Doğu ve Orta Asya (MECA) Konferansı'nda elektrikli araç piyasasının büyümesinde karşılaşılan zorluklar ve çözüm odaklı yaklaşımlar ele alındı.

Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu MECA Konferansı'nda 'E-Mobilite ve Enerji Sektörünün Geleceği Oturumu', Belek Turizm Merkezi'ndeki Sirene Belek Hotel'de gerçekleştirildi.

Avrasya E-Mobilite Derneği Başkanı Haluk Sayar'ın yönettiği oturumda elektrikli araçların küresel piyasalarda gelişimi, üretimi, şarj altyapısı ve yenilikçi yaklaşımlar değerlendirildi.

Viyana Teknoloji Üniversitesinden akademisyen Amela Ajanovic, Avrupa Birliği'nin elektrikli araç piyasasına dair sunumunda, Birlik'in 2030'da en az 30 milyon sıfır emisyonlu aracın yollarda olmasını, 2050'de ise toplu taşıma araçları da dahil olmak üzere araç parkının neredeyse tamamının sıfır emisyonlu olmasını hedeflediğini açıkladı.

Elektrikli araçların verimlilik, güvenlik, sessiz çalışma yönleriyle avantajlı olduğuna işaret eden Ajanovic, maliyet, sürüş menzili, şarj süresinin uzunluğu ve yetersiz altyapı nedeniyle bu araçların önünde bazı sınamalar olduğunu belirtti.

Ajanovic, elektrikli araçların batarya paketi fiyatlarının azalması ve maliyetin düşmesi nedeniyle kullanıcılar tarafından daha fazla tercih edildiğini anlatarak, elektrikli araç markalarının dünya genelinde 800'e ulaştığını anlattı.

Elektrikli araç piyasasının gelişmesi için bu konudaki destekleyici politikaların uzun vadeli, istikrarlı ve tutarlı olmasının önem taşıdığını dile getiren Ajanoviç, bu konuda ekonomik olarak rekabetçi fiyatlar, altyapı yatırımı, tedarik ayağına yönelik düzenleme ve teşviklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

- Elektrikli araçlar paylaşımlı şarjla her yerde şarj edilecek

Oturumda konuşan go-e Kurumsal İletişim Direktörü Christian Philipp, e-mobilitenin ancak erişilebilir, uygun maliyetli ve sosyal olarak kabul gören şarj altyapılarıyla sürdürülebilir olabileceğine dikkati çekerek, bu konuda teknolojilerin de kullanıcı odaklı tasarlanması gerektiğini söyledi.

Avrupa'da yürütülen projelerle 2030'a kadar kamu ve ev tipi şarj sistemleri geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Philipp, 'Paylaşımlı şarj modeliyle araçlar park edildiği her yerde şarj edilebilecek. Bu da enerji arz-talep dengesini optimize edecek.' dedi.

Bu projelerin, batarya güvenliği, düzenlemeler ve sigorta gerekliliklerine odaklanan bir uygulama ve işbirliği ağı oluşturmayı amaçladığını belirten Philipp, 'Bu bataryaları sadece sürüş için değil, yenilenebilir enerjiyi yedeklemek, şebekeyi desteklemek ve yüksek fiyatları önlemek için de kullanabildiğimiz bir dünya hayal edin.' ifadelerini kullandı.

Philipp, gerçek zamanlı batarya teşhisiyle batarya kümelerinin ölçeklenebileceğini, şebekeden araca veya araçtan şebekeye çift yönlü şarjın mümkün olacağını aktardı.

- Yenilikçi çözümler ve sektörler arası işbirlikleri kritik

Vale Şarj Sistemleri Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göksu da Türkiye'de elektrikli araç kullanımının hızla arttığını, bu dönüşümün genişleyen şarj ağı, güçlü sanayi kapasitesi ve yenilenebilir enerji potansiyeliyle desteklendiğini söyledi.

Göksu, Türkiye'de e-mobilite pazarının hızla büyüdüğünü ancak bazı zorlukların da devam ettiğini belirterek, 'Pazarın daha sağlıklı büyümesi için farklı fiyat seviyelerinde daha fazla araç modeline ihtiyaç duyuluyor. Tüketicilerin bilinçlenmesi de dönüşümün önemli bir parçası, bu alanda daha fazla eğitim ve farkındalık çalışması şart.' diye konuştu.

Elektrikli araçların yüksek maliyetlerinin de önemli bir engel olduğuna dikkati çeken Göksu, 'Yüksek satın alma maliyetleri hala birçok kullanıcı için ciddi bir bariyer. Bu nedenle yenilikçi çözümler ve sektörler arası işbirlikleri kritik. Birlikte hareket edersek bu engelleri hızla aşabilir ve Türkiye'nin e-mobilite potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabiliriz.' ifadelerini kullandı.

Göksu, Türkiye'nin AC (alternatif akım) ve DC (doğru akım) şarj altyapısına yönelik yatırımlarını dengeli biçimde artırdığını belirterek, hızlı şarj istasyonlarının pazarın büyümesine kritik katkı sağladığını vurguladı.