Değerli Okurlar, yaklaşık bir yıl once başladığımız hukuk köşemizde aslına bakarsanız; AVRUPA GAZETESİ vesilesi ile bir ilke imza atmış olduk. Şöyle ki, ilk defa İngiltere’de Türk Hukuku ve uygulamaları konusunda  bu kadar uzun süreli bir hukuk köşesi oluşturuldu. Amacımız; bu hukuk köşemizde siz okuyucularımıza mümkün olduğu kadar Türk Hukuku ve uygulamarı konusunda bilgiler vermek ve böylelikle karşılaşacağınız hukuki sorunların çözümüne bir nebze de olsa katkıda bulunabilmek. Ne kadar çok hukuk konularına aşina olursak hukuksal problemlerimizin çözümüde bizler için bir o kadar kolay olur.

 

Geçen yıl itibarı ile hukuk köşemizde başta Sosyal Güvenlik Hukuku olmak üzere; Miras hukuku, Tanıma ve Tenfiz, Vatandaşlık hukuku, Ülkelerarası hukuk ve vasiyetname ile ilgili hukuk konularını sizlerle paylaşmaya çalıştım. Ayrıca mümkün olduğu kadar bizi yakından ilgilendireceğini düşündüğüm yasa değişikliklerini sizlere aktarmaya çalıştım. Örneğin Eylül 2014 Torba Yasası, Temmuz 2014 tarihli yurt dışında çalışma yasağı ile ilgili genelge gibi.

 

Bu haftaki hukuk köşemizde ise  biraz olsun  hukukun genel kurallarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bazı durumlarda hukuka olan inancımızı tamamamen kaybedebiliriz yada adaletin gereği gibi tecelli etmediğini düşünebiliriz. Bazen de önemli bir hukuk sorunu ile karşılaşıncaya kadar; hukukun bizim için gerekli olmadığını düşünebiliriz. Ancak şöyle bir düşünecek olursak;  hukuk herzaman için hayatımızın içinde   görünmez bir gizliliğe sahiptir. Hukuk bazen yola çıktığımız trafik kurallarında, bazen çocuğumuzu gönderdiğimiz okul kurallarında bazende çalıştığınız işyerinin kurallarında gizlidir. Bu örnekleri alabildiğince çoğaltabiliriz ancak farkında olmamız gereken; hukuka olan inacımızı hiçbir zaman kaybetmeden hukuka ve haklarımıza mümkün olduğunca bilinçli bir şekilde  sahip çıkmaktır.

 

Gerek kamu düzeni gerekse kişiler arası ilişkilerin belirli bir düzen içinde olması bağlamında hukuk kurallarının ve uygulamalarının önemini sanırım anlatmaya gerek yoktur. ANAYASAMIZ başta olmak üzere Türk Hukuk düzeninde hukuksal sorunların çözümünde kanunlar arasında bir sıralama sözkonusudur. Buna gore ilk sırada Anayasa  sonrasında kanunlar, genelgeler, yönetmelikler ve  tüzükler yer alır. Ayrıca Türk Hukuk sisteminde yargısal içtihatlar önemli bir yere sahiptir.  Kanun da hüküm bulunmayan durumlarda hakimlerimiz hukukun genel kurallarına göre karar vermek hatta kendi takdir haklarını  kullanarak karar verme haklarına sahiptirler.

 

Hukuk kuralları genellikle emir niteliğindedir, uyulmaması halinde çoğunlukla yaptırım gerektirir. Hukuk kurallarının oluşturulmasında esas olarak kanun koyucuların dikkatli olması gerekir. Hukuk kurallarının; uygulanabilir olması, hukuki istikrarı sağlayabilir olması, adil olması, uygun yaptırımı öngörmesi, açık - anlaşılır olması ve konuyla ilgili yeterli bir düzenleme getirecek şekilde yazılması şarttır.

 

Bir kez daha belirtmek isterim ki, hukuk problemleri ancak doğru hukuk kuralları ile çözümlenebilir. Bu sebeple hukuk konuları hakkında ne kadar bilinçli olursak; hukuksal problemlerimizin çözümünde bir o kadar bilinçli hareket ederiz.

 

Değerli okurlar, bu haftalık ta bu kadar, unutmayalım haklarımız menfaatlerimizin güvencesidir. Hepinize haktan ve hukuktan yana hepsinden önemlisi adaletten  yana barış dolu bir hafta diliyorum.