Değerli okurlar, hepimiz yaşadığımız hukuk sistemi içerisinde medeni ve sosyal haklardan eşit olarak faydalanma hakkına elbetteki sahip olmalıyız. Hukukun her alanında yapılacak iyileştirmelerin bir lütuf değil bir hak olduğunu düşünmek zorundayız.
Hukuk köşemizde ,özellıkle Sosyal Güvenlik Hukuku ve Ülkelerarası hukuk konularında bilgiler vermeye çalışıyorum. Amacımız mümkün olduğu kadar sizlerin hukuki problemlerinizin çözümünde hukuki yolları göstermek ve bir nebzede olsa katkıda bulunmak. Bu haftaki hukuk köşemizde ise okuyucularımızdan gelen soruları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ev kadınlarının yurtdışı borçlanmasında ödeyecekleri günlük borçlanma ORANI:
Bu rakam Ocak 2016 itibarıyla günlük 17,5 TL'ye yükseldi. Uygulamaki düzenlemeye göre örnek vermek gerekirse; 2 yıllık yurt dışı borçlanması yapmak isteyen bir ev kadını 12 bin 640 TL civarında bir rakam ödemek durumunda.
Aynı anda her iki ülkede sigortalı olunabilir mi?
Sosyal Güvenlik Kanunu düzenlemelerine göre; "Aynı zamanda iki ülkede birden sigortalı olunamaz" Ancak bir şekilde farkında olmayarak bu kuralın dışında hareket edilmişse hem Türkiye’de hem de başka bir ülkede sigortalılk durumu var ise; Türkiye’deki sigortalılık durumunuz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iptal edilebilir . Ancak gerçekten Türkiye'de fiilen çalışmışlık durumu var ise , Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Türkiye’deki sigortalılık durumunu iptal etmesi doğru değil . 3201 Sayılı Kanun'a göre yurtdışı borçlanması için yurtdışında verdiğiniz hizmet süreleri ile SSK sürelerinin çakışması halinde; Türkiye’deki fiili çalışmışlık durumunu ispat etmek için yapılması gereken; Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı dava açmaktır.
Değerli okurlar, unutmayalım hukuk menfaatlerimizin güvencesidir ve her hakkı elde etmek için mutlaka bir talep gereklidir. Hepinize haktan ve hukuktan yana hepsinden önemlisi adaletten yana barış dolu bir hafta diliyorum.