Banksy'nin yol arkadaşı, suç ortağı Ben Ein’ın korkunç Grenfell Tower yangınında hayatını kaybedenlerin anısına yaptığı eser oldukça ses getirmişti geçtiğimiz yıllarda.

Yapımcısı olduğu "Saving Banksy" belgeseli ile de tartışmaların tam ortasında kalmıştı.

Şöyle (çok degil) 1-2 yıl geriye dönüp baktığımızda isminden en çok söz ettiren sanatçılardan biri olmuş Ein.


O dönem yazmıştım, David Cameron, 2010 yılında Amerika Birleşik Devletlerine gerçekleştirdiği ilk resmi ziyareti sırasında Barack Obama'ya Ein'ın bir eserini hediye etmişti.
İngiltereyi temsil eden bu sıradışı ama aynı zamanda da resmi olan devlet hediyesi ile Ein, uluslararası sanat çevresinde tanınan bir sanatçı olmuştu.
Aslında yıllar önce 2003 yılında, kendi vatanının dışında Danimarka'da Banksy ile beraber açtığı Banksy vs Eine sergisi ile tanıdı uluslararası kuratörler ve galeristler onu.

Eğitimi ve işi baskı (print making) olan Ein, Banksy ile,Banksy'nin eserlerinin baskısını yaparken tanışmış. Oluşan dostluk serginin temellerini atmış ve Banksy'nin tavsiyesi üzerine kariyerini değiştirmiş.
Bugün stili olan renkli harfleri önceleri siyah beyaz stiker olarak yapıştırmış duvarlara, sonraları canlı renklerle sprey ile boyamaya başlamış.
2008 yılında Timeout dergisi tarafından İngiltere'nin en beğenilen 8 sokak sanatçısı arasında gösterilmesi dönüm noktası olmuş kariyerinde. The Times, Daily Telegraph,bGuardian gibi önemli gazetelerde röportajları yayınlanmış, hakkında makaleler yazılmış.


Ein'ın sanat kariyerinde 2010 yılından itibaren büyük bir tırmanış görüyoruz. Kuşkusuz Beyaz Saray duvarlarında eserinin sergileniyor olması bu tırmanışın nedenlerinden biri.
2011 yılında insan hakları derneği Amnesty Internationalın 50. yıl kutlama-anı posterinde Picasso ve Miro ile birlikte yer alması ve 2013 de ünlü moda evi Louis Vuitton ile yaptığı desen anlaşmasıda diğer etkenler. Bu arada şunu da  hemen belirteyim Ein, Louis Vuitton birlikteliği ile ilgili  konuşmayı sevmiyor. Medyada çok yazılıp, konuşulan bu  anlaşmanın sanatının önüne geçtiğini düşünüyor.

Doğu Londra'da yaşayanlar Ein'ın eserlerini yakından tanıyorlar.
Yeni yaptiğı eserlerin yanı sıra eski eserleri de koruma altında.
Çok değil sadece bir kaç yıl öncesine  kadar belediyelerce vandalizm olarak  adlandırılıp silinen eserlerin bugün aynı belediyelerce koruma altına alınması oldukça sevindirici.


Karantinadayız biliyorum.


Zor, ama bir şekilde yolunuz Old Street'e veya Shoreditch'e düşerse gözünüz duvarlarda olsun. Ben Ein'ın canlı renklerle yaptığı harflerini, kelimelerini eminim seveceksiniz.

Pandemi nedeniyle sanat olayları askıya alındı malum.
Bu dönemde geçmiş yılların etkinliklerini de bu şekilde hatırlamak içimizi ısıtıyor.
Ne dersiniz?

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!