Umuda yolculuk Londra yakınlarında bir tırın arkasında son buldu. 39 ceset bir tanesi çocuk. Tırın kasasında soğuk hava bölümünde donarak öldükleri düşünülüyor. Elinizde tuttuğunuz gazetemizin manşetini kanatsız kuşlara yani biz göçmenlere ayırdık !

Kanatsız Kuşlar…

Yurtdışında yaşayan bizlerde birer kanatsız kuş gibiyiz değil mi ?

Uçtuk geldik Avrupa’ya…

Ama kanatlarımız var mı ?

Kaldı mı ?

Tüylerimiz yolundu mu ?

Yorum sizin !

Herkesin pahalı arabaları görkemli evleri şirketleri veya restaurantları var Londra’da. Paranın herşey olduğu İngiltere’nin ve aynı zamanda kapitalizminde başkenti olan ah güzel Londra’da…

Bizim göçmen toplumun durumu yerinde gibi ama orta ve alt tabakada İngilizler öyle mi ?

Biz Kraliçe'nin torunu değiliz ama …

İngiltere’de açlık, işsizlik, ulaşım ve hizmet sektöründe, özelikle sağlıkta (NHS) yapılan ekonomik kesintiler, sosyal hayatı etkilemekte ve insanlar bunu kemiklerine kadar hissetmekte.

Brexit midir nedir bitmedi şu exit diyenlerinizi duyar gibiyim !

İngiltere’de -sandıkları ve seçim sonuçlarını bırakın- halkın tepkisini, kızgınlığını sosyal yaşamda belirgin görmek mümkün. Londra’da sokaklarda yürürken veya bir yere giderken rastladığım herkes somurtuyor. Yüzü gülen yok gibi neredeyse. Sokaklarda birbirini vuran öldüren insanlar arttı. Özellikle Londra sokaklarda hissedilen suç, ölüm, kaptı kaçtı, tecavüz ve hırsızlık vakalarının arttığı bir ortamda iktidar değişikliği kaçınılmaz görünüyor. Seçim konuşuluyor ama ne zaman. Önce Brexit… Seçim kaçınılmazdır... Kendimize işimize çevremize dikkat edelim. Unutmayınız. İngiltere’de bizler Kraliçe’nin torun değiliz. Etnik toplumlar arasındayız. Bizi etkilemez diye düşünmeyin.

Eski ortamlar yok artık !

Daha öncede belirttiğim gibi, İngiltere’de ekonomi düzelmiyor.

Düzelmedikçede sorunlar artıyor.

İngiltere’de ekonomik kriz ve durgunluk aşılamıyor.

Birinci ve İkinci dünya savaşı dönemlerindeki ekonomik durgunluk ve krizin aşılma süresi, günümüzün oranlarına göre, ikiye üçe katlandı.

Brexit diye 2-3 yıldır durgunluk var. İngiltere ekonomik durgunluk ile başetmek zorunda. Hükümetin işsizlik ve enflasyonla baş edemediği bir ortamda, Avrupa birliği’nden ayrılmayı ( Brexit) nasıl halledeceği 1 hafta kalmasına rağmen halen muallakta…

31 Ekim’de güya hem cadıları İngiltere’den kovacağız hemde Avrupa Birliğini…

Ay sonu cadılar bayramı Halloween var !

AB’den ayrılmayı Brexit’i bu tarihe denk getirdiyse İngilizler vardır bildikleri….

***

Basılı Gazete bitti artık internet you tube var YALANLARINA İNANMAYIN !

Gazeteciliği bilmeyen, tembel, medyayı ticaret alanı görenlerin uydurmasıdır bu?

2-3 sene medyaya girerler hatta yalan dolan kopyala yapıştır ile bunu 5-6 yıla çıkarırlar kandıracaklara adam kalmayınca işi “Basılı Gazete bitti artık internet you tube var” diye götürmeye kalkarlar.

BASILI GAZETE EMEK İŞİDİR, BİLGİ TECRÜBE VE MESLEKTE USTALIK İSTER. SONRADAN BU SEKTÖRE GİRENLERİN DURUMU; YA YOUTUBE YALANIDIR VEYA İNTERNETTİR.

Biz 18 yıldır hem basılı gazete hem de internet, Web Tv ve sosyla medya kullanıyoruz. İşimizi de iyi yaptığımıza inanıyoruz. En azından okurlarımızın ve reklamverenlerimizin teşekkürü bize yetiyor. Çokta okunuyoruz ve tıklanıyoruz.

Gazetecilik İngiltere'de KKTC’den devlet desteği / hibe kovalamak veya iş adamlarını kandırmak değildir.

Gelin öğretelim…

Neyse, Hadi yine her taraftan iyiyiz. Hem baskıdan hem internet üzerinden...

Basılı gazete (printed edition) yönetmek ve aynı anda internet üzerinden yayım (online edition) sürdürmek insanın çocuklarını eşit sevmesi gibi bir duygu ile açıklanabilir herhalde. Her ikiside sürekli birbirini kıskanır, eleştirir, yarışır ama yine de ailenin bir parçasıdır... Birbirini tamamlarlar. Kağıt gazetemiz yanında online gazetelerimiz, radyomuz, web TV, haber ajansımız, seri ilan gazetemiz, ilave ve eklerimiz... Biz bir aileyiz.

Dünya Yayıncılar ve Genel Yayın Yönetmenleri Birliği ( World Newspaper Congress and World Editors Forum) raporu açıklandı.

Herkesin beklediği sonuç çıkmadı. Basılı gazete online gazeteciliği yenemedi... Aksine basılı gazetelerin okurları beklenildiğinin tam aksine artmış...

The Guardian Gazetesi editörleri ile arasıra buluşuyoruz, Reuters, Financial Times, BBC editörleriyle buluştuğumuz gibi .... Gazete olmasa durum vahim diyor Financial Times ve Guardian Gazetesi yöneticileri. Bende onaylıyorum. Bizde de durum aynı.

Geleneksel kağıda basılı gazetemizin yanında şöyle bol köpüklü bir Türk Kahvesi veya ince belli bardakta demli bir Türk çayıda varsa değmeyin keyfimize...