Babasının Hollanda’daki restaurantında garsonluk yaparken Adana kebapları arasından sıyrılan Hatay’lı genç Türk Karsu'yu eşsiz güçlü sesiyle dinledim.

O ne ses öyle !. 
Güçlü ve berrak.
Tam adı gibi Karsu.
Kar suyu demek geliyor içimden ! 

Eric Clapton’dan Led Zeppelin’e Aretha Franklin’den Ray Charles’a, Bee Gees’den The Rolling Stones’a uzun ünlü listenin sahibi olan Amerika’da Türk Büyükelçiliği’nde kurulan Atlantic Record ve Ahmet Ertegün... 

Evet bu genç Türk Ahmet Ertegün, Atatürk’ün Amerika’ya gönderdiği ilk büyükelçimizin oğluydu... 

Amerika’da ve tüm dünyada efsaneleri şarkıcıları ve müzik guruplarını sıfırdan yarattı…

Karsu, Ertegün’ü anlattı, onun şarkılarını Londra’da Cadogan House’da söyledi...

1920’li yıllarda siyahi vatandaşların tüm mekanlara ön kapılardan girmesi yasakmış. Arka kapıdan girmeleri ABD'de kanunlarla belirlenmiş. 

Ahmet Ertegün’ü kısaca şöyle özetleyebilirim: 
“Atatürk’ün Amerika’ya gönderdiği ilk büyükelçimizin oğludur. 1920’li yıllarda Atatürk’ün hukuk müşaviri olan Münir Ertegün’ün, İsviçre, Paris, Londra görevleri nedeniyle çocukluğu gezici kuş olarak geçen Ahmet Ertegün, 1934 yılında babasının Washington’a Türk Büyükelçisi olarak atanması ile Amerika’ya ilk adımını attı.”

İşte o Ahmet Ertegün, ( Karsu’nun anlatımıyla ) 1920’li yıllarda ilk konserini Amerika Birleşik Devletleri Türkiye Büyükelçiliği’nde vermeye karar verir. Atlantic Records böylece kurulur. 
Anlatmak istediğim başka !
Biz Türkler hep misavirperverliğimizle ünleniriz. 


ilk konserini hazırlayan Ahmet Ertegün yasak olmasına rağmen, siyahi vatandaşlardan oluşan müzisyenleri arka kapı yerine ön kapıdan alır.
Vay sen misin bunu yapan !
Irkçılık diz boyu ö dönemlerde Amerika’da !

Hatta kanunlarla belirlenmiş resmi devlet ırkçılığı… 

Ahmet Ertegün’ün babası aynı zamanda Atatürk’ün hukuk müşaviri olan Münir Ertegün’e mektup yağar o dönemde…

Türkiye Büyükelçiği’ne gelen eleştiri ve mektuplara cevap verir Büyükekelçi Münir Ertegün.

Derki herkese, Burası Türkiye Büyükelçiği herkes eşittir ve ön kapıdan girer. 

Karsu konserinde anlatmaya devam etti. 
Büyük keyif aldım.
Eric Clapton’dan Led Zeppelin’e, The Rolling Stones’a şarkılar arka arkaya söyledi.

Efsanelerin ünlü rock şarkıları dinledikçe aklıma İstanbul’da  üniversite yıllarım geldi.

Fakülte sonrası Kemancı’ya gider tüm İstanbul ile birlikte rock müzk dinlerdik. Cem Yılmaz’ndan tutunda Şebnem Ferah, Özlem Tekin’e kadar…

Hey gidi yıllar ne çabuk geçtin.
Babasının Hollanda’daki restaurantında garsonluk yaparken Adana kebapları arasından sıyrılan Hatay’lı genç Türk Karsu’yu fırsat bulursanız dinleyin. Londra Yunus Emre'ye bu güzel konser için ayrıca teşekkür etmek gerekiyor.

***   

Salih Gaygusuz Gururlandırdı

1877'de Kraliçe Victoria beratı ile şehir olma statüsü kazanmış bir şehir. Herefordshire  Kontluğu’na bağlı doğu İngiltere’de yer alıyor… İngiliz insan haklarını ilk belirleyen döküman olan Magna Carta'nın bu şehirde hazırlanmış. Magna Carta’nın yazıldığı tarihi şehir St.Albans Belediyesi’nde bizde tarih yazıyoruz artık…


Birleşik Krallık ülkelerinden İngiltere’nin anayasası olan Magna Carta’nın yazıldığı tarihi şehir St.Albans Belediyesi’nde bir Türk başka bir tarih yazıyor. Hep alıştık Türklerin oyuyla başkan olanlar, kabineye girenler... Ama sefer durum farklı. 175 bin nüfusa baktığımızda neredeyse hiçbir Türk’ün yaşamadığı St.Albans şehrinde İngilizlerin oyuyla seçilmek yürek ister. Hemde muhafazakarların oyuyla… İmkansız gibi. Muhafazakarları bilirsiniz. Tutucudurlar, sağcıdırlar… 

İngiltere tarihinin yazıldığı şehrin tarihini yazıyor.

Gururlandırdın Salih Gaygusuz.

Teşekkür ederiz.