Ülkelerin hele bizim gibi yoktan var olmuş olan ulusların kurtarıcıları vardır. Bizim Atatürk'ümüz ise dünyada tek kurtarıcı ve vatanını milletini düşünen bir ender liderdir. Ona sahip çıkmak hepimizin birinci görevidir. Ama daha vatanın kurtuluşu, birlik ve beraberliğimizin teşkilinden bu yana birileri buna karşı çıkmıştır. Filistin'de ve daha varlığımızın temini için çalışan kanını canını veren yurtseverlerimiz varken onlar düşmanla birlik olmuş ellerinden gelen kötülükleri yapmaktan geri kalmamışlardır. Bunların neslini kötülüklerini devam ettirmek için ellerinden geleni yapanlar hala çabalarını sürdürmektedir. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü'nde Atatürk'ün kendisinin bizzat kurduğu diyanet işleri başkanlığı hutbede Ata'mızın adını anmamıştır. Onun resimilerini asılı oldukları yerlerden indirilmesi için fetvalar vermektedirler.

-Hiç bir zaman cumhuriyet rejimimizi kabul etmemişlerdir.

-Ellerinden gelse cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat dedikleri yönetimi getirmekten çekinmeyeceklerdir.

-Bunlar bizim vergilerimizle geçinmektedirler.

-Cumhuriyet idaresi sayesinde özgür yaşamaını olanaklarından yaralanmaktadırlar.

-Bunların kuran öğretiyoruz diye toplandıkları yerlerde çocuklara tecavüz dahil hertürlü baltalama, ötekileşileştirme çabalarına devam etmektedirler.

-Kutsal dinimizi kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmemektedirler.

Ama dinimizde kul hakkı diye bir kavram vardır. Herşeyin önünde gelenidir kul hakkı. Ama gelde anlat. Cehalet insanları, ülkeleri ilertiye değil geriye götürür .Bizler bu ülkenin insanları olarak onlara dinimiz ve kuran için hakkı içindir diyerek bir şey yapmıyoruz.. Ama bu böyle devam ederse sonumuzun kötü olacağınıda bilmek zorundayız. Çareler arayarak doğruların öne çıkmasını ve uygulanmasını sağlamalıyız.

Bilir bilmez kişi ve kuruluşlara dinimizi emanet edemeyiz.

Kitabımızın tefsirini, mealini okuyarak neler söylediğini kendimiz öğrenerek uygulayabiliriz.

Herşeyi çabuk unutuyoruz ya da geçim derdinden kafamızı kaldırıp bakamıyoruz bile. Ülkemizde hergün zamlar yağmur gibi yağıyor. Hemde üst üste ara vermeden. Aldığımız üç kuruşla geçinmeyi boşveriyoruz. Kıt kanaat yaşamaya bakıyoruz. Ülkemizdeki yapılan talanları eğer doğruysa izledikçe ağzımız beş karış açık kalıyor.Yapılan yolsuzlukları sömürü düzenini gördükçe ne yapacağımızı şaşırmış durumda deli danalar gibi kahvelerde bir çay sipariş edecek olur mu diye dolaşıyoruz.

Allah sonumuzu hayır etsin demekten başka bir şeyde elimizden gelmiyor.

Hepinize sağlıklar ve başarılar dilerim.