29 Haziran 2017 tarihinde yapılan başvuruda, açlık grevi sonucu sağlık sorunları yaşadıkları, tutukluluk koşullarının sağlık durumlarını daha da kötüleştirdiği belirtilen Gülmen ve Özakça'ya AİHM, daha önce de açlık grevini sona erdirme ve gerekli tıbbi muayenelerin yapılması için yetkililerle etkin biçimde iş birliği yapma çağrısında bulunmuş, hükümetten de başvuranların sağlık durumlarıyla ilgili bilgi talep etmişti.AİHM, bugün verdiği ret kararında, mahkemeye sunulan sağlık raporları ve diğer bilgiler ışığında, Özakça ve Gülmen'in Sincan Devlet Hastanesinde tutuklu bulunmalarının, başvuranların hayatı açısından gerçek ve yakın bir tehlike oluşturmadığını belirtti. Ayrıca AİHM yaptığı değerlendirme neticesinde, Gülmen ve Özakça'nın tedbiren tahliye taleplerini reddetti.

AİHM ayrıca Gülmen ve Özakça'yı açlık grevine son vermeye davet etti. 

Başvuranların "yaşam hakkı" ve "kötü muamele yasağı" kapsamında gerekli tüm tedbirlerin alınması ve hastanede bakımlarının titizlikle sağlanmasının hükümetten beklendiği belirtilen AİHM kararında ayrıca açlık grevini sonlandırmak gerekip gerekmediğine karar vermek amacıyla cezaevindeki hastanede, başvuranların istediği takdirde kendi seçtikleri hekim ile görüşebilmesine imkan tanınması istendi.

675 ve 679 sayılı kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile yasa dışı örgütlerle mensubiyet, irtibat ve iltisakları olduğu gerekçesiyle kamu görevinden ihraç edilen Gülmen ve Özakça, 9 Mart 2017'den itibaren, kamu görevlerine dönmeyi sağlamak amacıyla açlık grevine başlamış, 23 Mayıs 2017'de terör örgütü üyeliğinden tutuklanmıştı.Gülmen ve Özakça'nın Anayasa Mahkemesine yaptıkları tedbiren tahliye talepli bireysel başvuruları da ilgili mahkemece reddedilmişti.

Kaynak: Hürriyet