İSTANBUL (AA) - HÜSEYİN KULAOĞLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 37 yaşında şehit edilen Mustafa Kaymakçı'nın eniştesi Murat Arslan, "Devamlı da telefonla konuşuyoruz. 'Ağabey nasıl durumun?' diye sordum. 'İyi şu anda bir şey yok, çekilmiyoruz, geri çekilmek yok, sonuna kadar buradayım.' dedi. Daha sonra aradığımda, 'Murat, herhalde buradan dönüş yok. Hakkını helal et.' Daha sonra aradığımda telefonu başkası açtı ve yaralandığını söyledi." dedi.

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da darbe girişimini öğrendikten sonra kayınbiraderi Mustafa Kaymakçı ile buluşmak için dışarı çıktığını söyledi.

Kaymakçı ile adı sonradan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'ne gittiğini öğrendikten sonra telefonla konuştuğunu anlatan Arslan, şunları anlattı:

"Murat, burası çok karışık, silahlar atılıyor, dedi. 'Ağabey kendine çok dikkat et. Müsait bir yer bulduğun zaman bir şeyler yap, çünkü kimsenin elinde silah yok. Adamlar belli silahla tam donanımla gelmişler, bunlar zaten size direkt sıkacaklar.' dedim. 'Tamam Murat.' dedi. Daha sonra Kısıklı'ya vardım, çok hızlı koşmaktan ve susuzluktan kısa bir baygınlık geçirdim. Devamlı da telefonla konuşuyoruz. 'Ağabey nasıl durumun?' diye sordum. 'İyi şu anda bir şey yok, çekilmiyoruz, geri çekilmek yok, sonuna kadar buradayım.' dedi. Daha sonra aradığımda, 'Murat, herhalde buradan dönüş yok. Hakkını helal et.' dedi. 'Ağabey dur geliyorum, bekle bensiz gitme.' dedim. Son konuşmamızda ise 'Bitti artık, hakkınızı helal edin, buradan geri dönüş yok.' dedi. O arada ateş ediliyordu. Hiç durmadan yaklaşık 20 saniye taramalı sesi geliyordu. Bu arada Mustafa ağabey de, 'Allah rızası için geri çekilmeyin. Devam edin üstüne gidiyoruz, geri çekilmeyin.' diyordu. Ondan sonra 'Ben şimdi kapatıyorum, hakkını helal et tekrar.' dedi. 'Helal olsun ağabey.' dedim. Daha sonra aradığımda telefonu başkası açtı ve yaralandığını söyledi."

Hastaneye gittiğinde eniştesinin şehit olduğunu öğrendiğini anlatan Arslan, morgdaki şehitlerin hepsinin tebessüm ettiğini belirtti.

- "İnsanları mutlu etmeyi çok severdi"

Şehit Kaymakçı'nın kızkardeşi Fatma Kaymakçı, güvenlik görevlisi ağabeyinin şehit olmasıyla 9 aylık oğlunun yetim kaldığını ifade ederek, "Aramızda en geç evlenen ağabeyim olmuştu. Yani zor buldu, hemen kaybetti. Daha evliliğine, çocuğuna, yaşantısına doyamadan gitti. Mutlu bir insandı, insanları mutlu etmeyi çok severdi. Yaşlılara çok saygılıydı. Hayır işi yapmayı çok severdi. Yani mutlu olmayı bilen bir insandı." dedi.

15 Temmuz'un bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kaymakçı, 15 Temmuz'da Türkiye'ye yapılanların unutulmaması gerektiğini belirtti.

Kaymakçı, "15 Temmuz'u hepimizin aynı şekilde yaşaması lazım. Meydanlarda gece sabahlara kadar nöbet olarak kalması lazım. 15 Temmuz'un her zaman insanın aklının bir yerinde Çanakkale gibi kalması gerekir." dedi.

Şehidin eşi Kadriye Kaymakçı, 1 yıllık evliyken eşinin şehit düştüğünü söyledi.

Eşinin darbe girişimi günü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısını duyduktan sonra Kısıklı'ya gitmek için evden çıktığını kaydeden Kaymakçı, eşiyle son kez 01.45'te telefonla görüştüğünü ve Beylerbeyi'ne yürüdüğünü söylediğini anlattı.

Hastaneye gittiğinde eşinin şehit olduğunu öğrendiğini aktaran Kaymakçı, eşinin çok iyi, sevecen, oğluna çok düşkün olduğunu kaydetti. Kaymakçı, darbe davalarını takip ettiğini, davalarda sanıkların yalan konuştuğunu ve duygu sömürüsü yaptığını ifade etti.

- "FETÖ'nün tövbesi dahil kabul olmasın"

Kızkardeşi Emine Kaymakçı Arslan, 15 Temmuz 2016 gecesini "katliam" olarak nitelendirdi.

O gecenin acısının devam ettiğini dile getiren Emine Kaymakçı Arslan, "Her ismi geçtiğinde onu bir kere daha yaşıyoruz. Ben annemi her gün gördüğümde yaşıyorum. Hiç çocuğum olmadı ama anneme bakınca onun nasıl alev aldığını görüyorum. FETÖ terör örgütü ile bağlantılı en başından en sonuna kadar kim varsa tövbesi dahi kabul olmasın. Ne bu dünyada ne de öbür dünyada hiç kimse hakkını helal etmeyecek. Sadece şehit aileleri mi? Hayır. Binlerce kişiden beddua aldılar." diye konuştu.

Arslan, darbe davalarını takip ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Oradayken onların arsızlıklarını yaşıyoruz. Gözümüzün içine baka baka yalanlarını dinliyoruz. Biz bunları kaldıramıyoruz, kaldırır gibi görünüyoruz. Her gün o anı bir daha yaşıyoruz. O vatan hainleriyle aynı ortamda bulunmak, onların aileleriyle bulunmak hiç kolay değil. Kimi insan sakinleştiriciyle duruyor. Benim ailemden bir kişi bile ilaç kullanmadan bugüne kadar sabretti. Sadece duayla sabrettik, sığındık. O kaosu biz hiçbir zaman unutamayacağız. Türkiye genelinde kimse unutamayacak. Bir darbeyi kimse unutamaz. Herkese ibretlik bir olay oldu. Her gün şu kapıdan girdiğimizde bir kez daha yaşıyoruz. Güldürmeye çalışıyoruz, birbirimizi teselli etmeye, farklı olaylara bakmaya çalışıyoruz ama normal yaşantımıza dönemiyoruz."