Çiftin fotoğrafında bulunan maydanozun hikayesi Yücel’in tutuklu bulunduğu dönemde Die Welt’te yayımlanan mektubuyla ortaya çıktı. Yücel eşine yazdığı o mektupta şöyle demişti: “Hapishane bakkalına haftalık siparişlerimi verirken düzenli yeşil şeyler ısmarlıyorum: Bana ağaçları hatırlatan dereotu ve Dilek’i hatırlatan maydanoz. (Beraber çıktığımız ilk tatilde plaj çantamızda o kadar fazla maydanoz vardı ki, Dilek onları “aşkımızın ağacı” ilan etmişti.) Bu bitkileri, vazo yerine ikame ettiğim, kesilmiş kola şişelerinin içine koyuyorum. Bir defada çok fazla demet olmadığı zaman gardiyanlar bir şey demiyor. Bitkilerin kök salmaması koşuluyla bu yasak da değil. Dereotuyla maydanoz işi o noktaya vardıramıyorlar zaten, en azından ben onları sararıp solmaktan kurtarmayı henüz başaramadım”.