AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, seçimde usulsüzlük iddiasına ilişkin, "24 Haziran'da bütün enerjilerini kullansalardı bu kadar oy bir tane milletvekilini etkiler ama bu enerjilerini bu seçimde kullandıklarında İstanbul bir elden başka bir ele geçiyor. Milletvekili seçiminde bunu kullanmaları kendilerine çok şey kazandırmıyordu. Burada İstanbul'un bir elden başka bir ele geçmesi istikametinde bir işe sebebiyet vereceklerdi. Bunu hesap ettiler, gözlerini karartılar ve bunu yaptılar." dedi.Milletvekili seçiminde bunu kullanmaları kendilerine çok şey kazandırmıyordu. Burada İstanbul'un bir elden başka bir ele geçmesi istikametinde bir işe sebebiyet vereceklerdi. Bunu hesap ettiler, gözlerini karartılar ve bunu yaptılar" 
- "2017'den buyana Mehmet Özgür Samanlı adlı kişi Büyükçemece Belediyesi'nde çalışırken, geçici görevle ilçe nüfus müdürlüğün gönderiliyor, belediye ayağını de kullanarak, oradan sahte numaratajlar almak suretiyle boş arsalara, okullara ve tır parklarına seçmen kaydediyor, bundan kişilerin haberi bile yok"

Yavuz, Habertürk'te yayınlanan "Teke Tek" programında gazeteci Fatih Altaylı'nın yerel seçime ilişkin sorularını yanıtladı.

"İstanbul seçimlerinde usulsüzlük mü kanunsuzluk mü var?" sorusuna Yavuz, hem usulsüzlük hem de kanunsuzluklar olduğunu, yarın düzenleyeceği basın toplantısında bu konuları delilleriyle ortaya koyacaklarını söyledi.

Her şeyin açık açık konuşulmasını istediklerini aktaran Yavuz, "Son kararı YSK versin ama bu karar gelecekte seçim güvenliğini çok etkileyecek diyoruz. Öyle bir karar verelim ki gelecekte ne CHP ne AK Parti ne de MHP mağdur olsun. Seçim güvenliği anlamında kimsenin diyeceği bir şey kalmasın. Onun için bu usulsüz ve kanunsuz halleri ortadan kaldırmak gibi bir mecburiyetimiz var." diye konuştu.

Yavuz, "Suç varsa bir suçlu vardır. Burada o suçu işleyen kim? " sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Şu anda önümüzde olan mesele bütün bunların seçimin iptalini gerektirip gerektirmeyeceğine ilişkindir. Biz diyoruz ki, 298 sayılı yasanın 130. maddesinde belirlenen seçimin sonucuna müessir olaylar ve haller burada vuku bulmuştur ve bunlara dayalı olarak belge ve bilgiyi sunuyoruz. Olağanüstü itirazda bulunuyoruz ve seçimin iptalini ve yenilenmesini istiyoruz. Şu an önümüzde olan mesele bu. Bütün bunlara sebebiyet veren kişi ve kişiler ile ilgili işlemler yapılacak. Bu böyle kalmaz. O meselenin başka bir boyutu. Bunlar şu anın konusu değil. Biz şunu da istiyoruz, hiçbir şey kapalı kalmasın kimin elinde ne belge varsa ileri sürsün biz onları da paylaşalım. Bu işi arındıralım, bu hepimizin meselesi. Önce bu meseleyi halletmek gibi bir mecburiyetimiz var. Bu işte sorumlusu olan herkes için elbette bir süreç başlayacak."

- "YSK bir karar verdiğinde hepimizi bağlar"

Hayali şeylerden bahsetmediklerini, kafalarına göre bir şeyleri uydurmadıklarını belirten Yavuz, "Siz nerede gördünüz 28 binden farkın 16 bine indiğini? Bu kadar delilin, usulsüzlüğün, kanunsuzluğun ortaya çıktığını ilk kez gördük. Biz bunları delilleriyle ortaya koyuyoruz ve YSK artık burada bir karar versin. YSK bir karar verdiğinde hepimizi bağlar, bize düşen belirlediğimiz oranda delilleri YSK'ya getirmek, hem de geleceğe dönük birtakım şeylerin önünü kesmek, aynı zamanda da demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak." şeklinde konuştu.

Ali İhsan Yavuz, "24 Haziran çok kritik bir seçimdi orada neden bu organizasyonu yapmadılar da bu yerel seçimi beklediler?" sorusuna şu cevabı verdi:

"24 Haziran'da bütün enerjilerini kullansalardı bu kadar oy bir tane milletvekilini etkiler ama bu enerjilerini bu seçimde kullandıklarında İstanbul bir elden başka bir ele geçiyor. Milletvekili seçiminde bunu kullanmaları kendilerine çok şey kazandırmıyordu. Burada İstanbul'un bir elden başka bir ele geçmesi istikametinde bir işe sebebiyet vereceklerdi. Bunu hesap ettiler, gözlerini karartılar ve bunu yaptılar. 'Bir atımlık barutumuz var onu en isabetli yere atalım onu da Büyükşehir için kullanalım' demişlerdir."

"Yeniden seçim yapılırsa, aynı sandık görevlilerinin değişmesi gerekmiyor mu?" sorusuna, Yavuz "Biz diyoruz ki, sandık başında sandık başkanları üzerinden bir şeyler yapıldı, seçim kurulunda bir şeyler yapıldı. Tamamen kanunun dışına çakıldı, sandık başkanları kamu görevlilerinin dışından yapıldı. Kanunsuz bir hadise var, YSK'nın bunu muallakta bırakması mümkün müdür? YSK, kanunun dışına çıkmış halleri toparlayıp, yeniden kanuni çerçevenin içine almak için var. Kimin sorumluluğu varsa bu karşılıksız kalmamalıdır." yanıtını verdi.

Büyükçekmece'deki yaşananlara ilişkin iddialarına yönelik soru üzerine Yavuz, şunları söyledi:

"2017'den bu yana Mehmet Özgür Samanlı adlı kişi Büyükçemece Belediyesi'nde çalışırken, geçici görevle ilçe nüfus müdürlüğüne gönderiliyor, belediye ayağını de kullanarak, oradan sahte numaratajlar almak suretiyle boş arsalara, okullara ve tır parklarına seçmen kaydediyor, bundan kişilerin haberi bile yok. Burada kişinin haberi olmadığı gibi ortada hane yok. Sistem kuruyorlar, özel yazılım sayesinde tamamen organize bir hal içinde bunları gerçekleştiriyorlar."

"Seçimin ilçelerde de yenilenmesi gerekir mi?" sorusuna Yavuz, "Aynı usulsüzlüklerin birebir örtüştüğü durum ilçelerde yok. İlçelerde usulsüzlük yok mu var ama birebir örtüşmüyor. Kaldı ki ilçelerde olağanüstü itiraz süresinin geçtiği bir durumdan bahsediyoruz. İlçelerde bir şeyler olmamış demiyorum, oralarda olanla Büyükşehirde olanların aynı olmadığını düşünüyorum." diye yanıt verdi.

(Bitti)