VAN (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yıllardır milletin değil terör örgütünün vekilliğini yapanlar, belediyeler ellerindeydi. Bizim görevlendirdiğimiz arkadaşlarımızın belediyelerde yaptıklarının onda birini yaptılar mı? Aynı parayı gönderdik. Şu şehirlere tek bir çivi çakmadılar." dedi.

Bakan Soylu, partisinin il başkanlığını ziyaretinin ardından Van Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerinin kurduğu iftar çadırında vatandaşlarla ilk orucunu açtı.

İftarın ardından vatandaşlara hitap eden Soylu, yeni bir yola çıktıklarını, dünyadaki zulme, kötülüğe, karanlık zihniyetlere kafa tutulan günleri yaşadıklarını söyledi.

Terör örgütünün bölgedeki kentlerin sokaklarını insanlar için korku tüneli haline getirdiğini, tezgahların, dükkanların, kamu binalarının taşlandığı, esnafın kepenk kapatmak zorunda kaldığı günlerin yaşandığını anımsatan Soylu, belediye araçlarıyla mahallelerin kapatılıp çukurlar açılarak insanların göçe zorlandığını, terör örgütünün şehirlere huzuru ve refahı değil, silahı ve şiddeti çözüm diye dayatmaya çalıştığını vurguladı.

Soylu, terör örgütünün silah, etnik ayrılık üzerinden bir dayatmayla şehirlerdeki insanları karşı karşıya bırakmak istediğini ifade ederek, "Onlar kendilerini çok güçlü zannettiler. Bizim aramızdaki bağı çok zayıf zannettiler. Bırakıp gideriz, sırt çeviririz zannettiler ve kendilerine para, silah veren batılıların yaldızlı sözlerinin sahibi oldular. Biz o günlerden bugünlere gelmenin muhasebesini yapıyoruz. Bizim aramıza çukurları çekmek isteyenleri nasıl bertaraf ettiğimizin, şu güzelim Van'a nasıl huzur geldiğinin, esnafımızın nasıl yüzünün güldüğünün, dükkanların, çarşıların nasıl cıvıl cıvıl çalıştığının muhasebesini yapacağız." diye konuştu.

- "Hep yıkmayı bildiler ama yapmayı hiç bilmediler"

Van'da, Şırnak'ta, Cizre'de yükselen binaların, yapılan su depolarının, dökülen asfaltların, inşa ettikleri taziye evlerinin ortada olduğunu belirten Soylu, bütün bunları birlikte, belediyeleri özgürleştirerek, vatandaşların hizmetine sunarak başardıklarının altını çizdi.

Soylu, belediyelerin hizmet üretebileceğini, terörün bu topraklardan silinip atılabileceğini, şehirlerin ışıl ışıl olabileceğini hep birlikte gösterdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Evlatlarımızı kandırarak dağlara götürüp heder etmek isteyenlere, yıllardır terörle, silahla, cinayetlerle huzurumuzu kaçıranlara karşı, korucularımızla, jandarmamız ve polisimizle omuz omuza mücadele ederek terörü silerek bunu başardık. Bugün buralarda huzurla buluşuyorsak, bunu hep birlikte başardık. Bütün bunların elimizden alınmasına izin vermeyin. Bu seçimin ve bu ülkenin anahtarı sizin elinizdedir. Terör örgütünün ve onun borazanlığını yapanların, sizin evlatlarınıza dağlardaki mağara kovuklarını reva görenlerin, evlatlarınızı çalmalarına müsaade etmeyin. Yıllardır milletin değil terör örgütünün vekilliğini yapanlar, belediyeler ellerindeydi. Bizim görevlendirdiğimiz arkadaşlarımızın belediyelerde yaptıklarının onda birini yaptılar mı? Aynı parayı gönderdik. Şu şehirlere tek bir çivi çakmadılar. Belediye binalarını örgütün servis noktası haline getirdiler. Örgütün erzak ve mühimmat deposu olarak kullandılar. Bir tane okul mu yaptılar, bir tane park mı yaptılar? Hep yıkmayı bildiler ama yapmayı hiç bilmediler."

Bakan Soylu, devraldıklarında belediyelerin borçlarının olduğunu anımsatarak, esnafa olan tüm borçları, kamu borçlarının da yarısını ödediklerini ve bunu belediyelerin kendi kaynaklarıyla gerçekleştirdiklerini bildirdi.

- "Onlar bu toprakları fakirliğe, sefilliğe mahkum etmek istediler"

Devraldıkları belediyelerde 6 bin 121 kilometre sıcak asfalt, 4 bin 493 kilometre sathi kaplama, 63 bin kilometre beton yol, 49 bin kilometre stabilize yol yapıldığını aktaran Soylu, şu bilgileri verdi:

"38 bin kilometre içme suyu şebekesi yapıldı. Sadece Edremit ilçemizde 45 kilometre asfalt, 140 kilometre stabilize yol yapıldı. Aile destek merkezleri, taziye evleri, etüt merkezleri, sahil bandı piknik ve mesire alanları yapıldı. 4 bin 500 aileye gıda, 10 bin 900 aileye giyim, 3 bin aileye kitap kırtasiye ve 504 aileye yeni doğan bebek yardımı yapıldı. Erciş'te kapalı pazar yeri, kadınlar plajı, ilçe merkezine iki park, 132 kilometre asfalt ve 30 kilometre stabilize, 115 kilometre de parke beton yol yapıldı. Bilmiyorum, buraya o terör örgütünün sözcüsü olan parti gelir mi, yürekleri yetip sizin karşınıza çıkarlar mı? Ama eğer çıkarlarsa, Allah için, evlatlarınıza ne verdiklerini sorun, bizim yaptıklarımızı neden yapmadıklarını sorun, Van'a hangi hizmetleri yaptıklarını, yıllardır bu topraklara ne verdiklerini sorun. Husumetten, düşmanlıktan, şiddetten başka, çocukların geleceklerine umutsuzluk sevk etmekten başka ne verdiklerini sorun. Onlar bu saydığım işleri beceremezlerdi, zaten becermeye de niyetleri yoktu. Çünkü korkarlardı. Çünkü yol demek, su demek medeniyet demektir. Onlar bu toprakları fakirliğe, sefilliğe mahkum etmek istediler. İstediler ki millet hizmet almasın, milletin devletle arası açılsın da kendilerine tabi olsunlar. Ama biz onların bütün planlarını milletle el ele vererek altüst ettik."

Soylu, onlara sadece silahla değil, medeniyetleri, demokrasileri, kardeşlikleri, imanlarıyla "dur" dediklerini, terör perdesinin Türkiye'de tamamen kapanacağını ve karanlık günleri geçmişte bırakarak yarınlara umutla bakacaklarını ifade etti.

"Çocuklarımızın keleşlerle, roketatarlarla değil, robotlarla, bilgisayarla, kitaplarla uğraşmasını istiyoruz. Bizim vaadimiz gelecektir, huzurdur, kardeşliktir, refahtır." diyen Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletin her meselesinde samimi olduğunu, bugüne kadar kendilerinden alınan hakları, huzuru, refahı, geleceği geri aldığını belirtti.

- "Çocuklarınızın yarınlarının çalınmasına izin vermeyin"

Van'ın sokaklarında huzurun olduğunu, tarihinde görmediği kadar turist ağırladığını anımsatan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Çocuklarımızın sabah okullarda öğretmenleriyle kucaklaştığı, iş adamlarının yatırım yaptığı bir bölge mi, yoksa terör örgütünün keleşleri arkasında gelerek köylerde baskı kurdukları, çukurlarla geleceğimizi kaderimizi mahkum etmek istedikleri bir anlayışın kendisi mi? İşte bu muhasebeyi hep birlikte yapacağız. İçişleri Bakanlığım döneminde bu bölgeden hiç ayrılmadım. Kardeşlerimiz 'ne olursunuz bizi yalnız bırakmayın' dedi. Cumhurbaşkanımız 'gece orada olacaksın, gündüz orada olacaksın' diye talimat verdi. Ben Trabzon milletvekiliyim. Benim de yaylam, dağım var. Allah şahittir milletvekilliğim döneminde o dağlara, yaylalara hiç gitmedim ama Cudi'nin, Buzul Dağı'nın, Ağrı Dağı'nın, Kato Dağı'nın tepesine çıktım. Bir şey istedik. Ben bir kız evlat babasıyım. Anneler yanından geçerken bana soracaklar diye korkuyorum. Benim kızım yarın ne olacak. Ben bu ülkenin İçişleri Bakanı olmuşum, onun sorusuna cevap verememişim hiçbir işe yaramaz. Ona güçlü şekilde 'senin kızını terör örgütünün vicdanına bırakmayacağım' diyebilecek bir İçişleri Bakanı olmak için Allah'a dua ettim. Her birimiz bunun için mücadele etti. Bizim aradığımız huzur, demokrasidir. Bu huzurumuzu geri almalarına anneler siz izin vermeyin. Çocuklarınızın yarınlarının çalınmasına siz izin vermeyin. Çektiğimiz yeter. Kardeşi kardeşe düşürdükleri yeter. Elinizin tersiyle bunu itin, huzura, zenginliğe, özgürlüğe hep beraber merhaba diyelim."

Bakan Soylu, konuşmasının ardından Cumhuriyet Caddesi'ndeki AK Parti seçim bürosunun açılışını yaparak esnafı ziyaret etti.