TAİZ (AA) - SAİD İBİCİOĞLU - Yemen'in batısındaki Taiz kentinde ailesiyle çatışmalardan kaçarken felçli olduğu için taşıyamadığı karısını geride bırakmak zorunda kalan Ahmed Ali Gaid, çatışmalar hafifleyince eşine kavuşabildi.

Kentte Yemen ordu güçleriyle Husiler arasında yaşanan çatışmalardan dolayı birçok aile evlerini terk etmek ve yanlarına alabildikleri bir kaç eşya ile başka bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

Savaşla birlikte iç göçün yeni bir insani kriz haline geldiği ülkede hayatta kalabilmek için kamplara sığınan birçok insan ya sevdiklerini ya da doğup büyüdüğü toprakları geride bıraktı.

Taiz ilinin Bireyn bölgesindeki kamplarda hayata tutunmaya çalışan Ahmed Ali Gaid (48) çatışmalar sebebiyle evini, felçli eşini ve bir çocuğunu geride bırakmak zorunda kaldığı anları AA'ya anlattı.

Eşi Suud Salim'in (43) 5 yıl önce bilmediği bir sebepten dolayı felç geçirdiğini, ellerini ve ayaklarını kullanamaz hale geldiğini belirten Gaid, maddi durumunun elvermemesinden dolayı eşini tedavi ettiremediğini söyledi.

Yaklaşık 4 yıl önce Husilerin Taiz'in Moza bölgesine saldırı düzenlemeye başladığını hatırlatan Gaid, "Çatışmalar başlayınca herkes bir tarafa kaçışmaya başladı. İnsanlar evlerini terk etti. Arabası olanlar arabayla olmayanlar ise yaya olarak kaçtı." dedi.

Gaid, akşam olduğunda bu kez ordu güçleri ile Husiler arasında çatışmaların başladığını ve evine mermilerin isabet etmesi üzerine çocuklarını komşulara gönderdiğini aktardı.

- "Eğer onu taşıyabilseydim sırtımda götürürdüm"

Çatışmaların şiddetlenmesiyle ailesini evden çıkarmak için hazırlık yaptığını, aracı olmadığı için de yaya olarak kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden Gaid, "Eşim hastalığından dolayı yürüyemiyordu. Battaniye ile taşımak istedim ancak olmadı. Onu evin güvenli bir bölgesine yerleştirdim. Ona bakması için yanına bir çocuğumu bıraktım. Daha sonra 4 çocuğumla yaya olarak kaçtık." dedi.

Sabaha kadar yürüyüp güvenli bir bölgeye ulaştıklarını aktaran Gaid, geride bıraktığı eşi ve çocuğuna zarar gelmesinden çok endişe ettiğini, çocuklarıyla çatışma bölgesinden uzaklaşırken bu korkunun ağırlığını taşıdığını anlattı.

Gaid, "Eğer onu taşıyabilseydim sırtımda götürürdüm. Onları evden çıkarabilmek için çatışmaların durmasını veya hafiflemesini bekledim." diye konuştu.

Çatışmaların bir gün sonra hafiflediğini ve eşini almak için ertesi gün eve dönebildiğini belirten Gaid, "Eşimin ve çocuğumun hayatta olduğunu görünce içim ferahladı. Onu battaniye ile evden çıkardık ve bir araç buluncaya kadar taşıdık. Sonra bulduğum araçla ailemi alarak buraya geldim." ifadelerini kullandı.

- "Kendim için değil çocuğum için korkuyordum"

Suud Salim, felç geçirdikten sonra yürüyemediğini ve çocuklarına bakamaz hale geldiğini söyledi.

Kocasının kendisini taşımak istediğini ancak yapamadığını belirten Salim, ailesi gittikten sonra 7 yaşındaki çocuğuyla sabaha kadar endişe içinde beklediklerini aktardı.

"Kendim için değil çocuğum için korkuyordum." diyen Salim o anları şöyle anlattı:

"Ne yapacağımı bilmiyordum sadece Allah'a sığındım. Silah sesleri susmuyordu. Ben de evden çıkamıyordum. Başımıza ne geleceği belli değildi. Allah'ım bu hastalığı bana veren sensin. Beni koruyacak olan da sensin diye dua ettim. Sabaha kadar gözümüze uyku girmedi. Çatışmalar da sabaha kadar devam etti."

Sabah çatışmaların şiddetinin azaldığını belirten Salim, yaşadığı korkunun yerini bekleyişin aldığını ve kocasını karşısında görünce derin bir nefes aldığını söyledi.

Yemen, 2014'te Husi milisler ve müttefiklerinin ülkede silah zoruyla hakimiyetini artırması ve başkent Sana'daki hükümete darbe yapmasıyla şiddet sarmalına girdi. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin de hükümeti yeniden tesis etmek için Mart 2015'te Husilere yönelik operasyon başlatmasıyla ülkedeki şiddet sarmalı giderek arttı. Dördüncü yılını geride bırakan savaş, Yemen'in zayıf ekonomisini ve altyapısını yıkım seviyesine getirdi ve ülkedeki durum Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "dünyanın en büyük insani felaketi" şeklinde tanımlanan bir drama dönüştü.

Ülkedeki kadınlar ve çocuklar, savunmasızlar listesinde en üst sırada yer alıyor. Erkek çocukları, çeşitli gruplarca zorla silah altına alınırken kız çocukları da hayatta kalabilmek için erken yaşta evliliğe zorlanıyor. Okul çağındaki çocukların dörtte biri eğitimden yoksun ve 2 bin 500'e yakın okul hasarlı veya eğitim verilemez durumda.

BM verilerine göre, nüfusun yaklaşık dörtte üçüne tekabül eden 22 milyon insan, acil insani yardım ve korumaya muhtaç. Savaş, 2 milyona yakın Yemenliyi de ülke içinde yerinden etti.

Yaklaşık 30 milyon civarındaki nüfusuyla dünyanın en fakir ülkeleri arasında gösterilen Yemen, savaşın ağır yükü de eklenince açlık, kolera, çatışma ve hava saldırıları sonucu bedelini sivillerin ödediği büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.