İSTANBUL (AA) - Gerilim ve dram filmi "New York in New York" 8 Şubat'ta sinemaseverlerle buluşacak.

Tanıtım şirketinden yapılan açıklamaya göre, Sinan Çetin'in "Berlin in Berlin" filminden uyarlanan yapımın yönetmenliğini Muammer Koçak ile Serdar Gözelekli üstlendi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen yönetmen Muammer Koçak, filmin, Sinan Çetin'in en iyi yapımlarından birinin tekrar çekimi olduğuna işaret ederek, "Fikri duyduğum ilk andan itibaren büyük heyecan ve merakla karşıladım. Beni hikayede en çok etkileyen durum, düşmanıyla birlikte aynı evde hapis, yabancı bir misafirin klostrofobik gerilimiydi. Film boyunca bu gerilimi hep ayakta tutmaya gayret gösterdik. Berlin in Berlin filmini kaçırmış yeni nesil için onun mirasını en iyi şekilde temsil edebilecek azami dikkati ve özeni gösterdiğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Yönetmen Serdar Gözelekli de bir töre üzerine kurulan 1993 yapımı "Berlin in Berlin" filmini bugüne uyarlayıp yeni nesil izleyiciye aktarma fikrinin kendisine çok cazip geldiğini kaydederek, "Filmin kurgusunu, mekanını ve finalini değiştirerek biraz fark yarattık. Genç oyuncularla dinamik ve hızlı bir dram-gerilim filmi çıktı ortaya. Gelişen günümüz sinemasında çok da tercih edilmeyen, 'yeniden çevrim' türündeki film, Berlin in Berlin'e bir saygı duruşunda. Senaryosu ve türünde bir farklılık yarattığımız filmi seyircinin beğenisine sunmaktan mutluyuz." değerlendirmesinde bulundu.

Sinan Çetin'in oğlu, aynı zamanda filmin yapımcısı olan Rafael Cemo Çetin ise babasının en sevdiği filmlerinden birinin Berlin in Berlin olduğunu belirterek, çok kültürlülüğü yansıtması dolayısıyla filmden etkilendiğini aktardı.

Birkaç yıl New York'ta yaşadığını anlatan Çetin, şunları kaydetti:

"Edindiğim iki farklı kültürü, yaşadığım yerleri bir araya getirmek istedim. New York'ta yaşadığım yıllardan sonra artık kendimi bir Amerikalı gibi de hissediyordum. Bir apartman katına hapsolmuş yabancı rolünü oynamak bu yüzden benim için anlamlıydı. Bir yapımcı olarak ilk deneyimim harika bir öğrenme süreciydi. Onlarca sorumluluğun altında olmak baskı kaynağıydı ama aynı zamanda yaratıcı bir özgürlük hissi veriyordu. Bir yandan hemen hemen her sahnede oynamak, diğer yandan lojistik prodüksiyon sorunlarıyla ilgilenmek bazen zordu."

Filmde, Rafael Cemo Çetin, Mine Kılıç, Ahmet Yıldırım, Sinan Sicimoğlu, Ahmet Utlu, Ege Deniz, Furkan İncegül, Gökçeay Yıldız, Serdar Deniz ve Ayla Algan rol aldı.

Çekimleri İstanbul ve New York'ta gerçekleştirilen ve 8 Şubat'ta vizyona girecek filmin konusu kısaca şöyle:

"Bir kaza sonucu New York'ta yaşayan Dilber'in kocasını öldüren fotoğrafçı Dylan, çektiği vicdan azabına dayanamaz ve Dilber’i bulup ondan özür dilemek ister. Onu yaşadığı yere kadar takip ettiği gece, Mürtüz'ün de olaylara şahitlik etmesiyle büyük bir kovalamacaya dönüşür. Dylan canı pahasına Mürtüz'den kaçarken, kendisini düşmanın evinde hapiste bulur. Töreye göre, özür dilemeye gelip evlerine sığınan Tanrı misafiri öldürülemez. Ailesine ve törelere başkaldıramayan ama ağabeyinin intikamını almak isteyen Mürtüz, elinde silahıyla Dylan'ın evden çıkmasını bekler."