Dünyayı sarsan koronavirüsün Türkiye’de ortaya çıkmasıyla, virüsten korunma yolları daha fazla tartışma yaratmaya başladı. Uzmanlar, özellikle kalabalık ortamlardan, toplu taşımalardan ve temaslardan uzak durulması gerektiğine vurgu yaparken, solunan havanın temizliği de önem taşıyor. Havalandırma ve su sterilizasyonlarında kullanılan Ultraviyole C (UV-C) ışığının ise, korona gibi virüslerin DNA’sını bozduğuna dikkat çekildi. Mustafa Özçam, “UV-C ışıkları, ışık hüzmesinden geçen bakteri, mikrop, virüsler, korana ve önceki SARS ve MERS virüslerinin DNA yapısını bozuyor. Bunların yüzde 99.9 oranında sterilize edilmesine sebep oluyor” diye konuştu.

“İNSANLARIN UZAK DURMASI GEREKİYOR”

Ultra Viyole C tipi lambaların havalandırma sisteminin önüne koyularak sterilizasyonu sağladığına dikkat çeken Johnson Controls Firmasının Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Mustafa Özçam, Amerika menşeili ‘Steril Aire’ın mikropları yok ettiğine dikkat çekti.

Özçam, “Normalde 100 ila 400 nanometre dalga boyundaki ışınlara ultraviyole ışınlar diyoruz. Bunlardan C tipi en zararlısı olarak biliniyor. Dünyamızın bunu süzen tabakası var ve C ışınları dünyamıza gelemiyor. C ışığı, canlılar için zararlı. İnsanlar bu ışığa çıplak gözle bakmamalı; cildimizde yanıklara ya da kansere neden olabilir. Bu ışıklar piyasada havalandırmada ve su sterilizasyonunda kullanılıyor. Biz de havalandırmada ve iklimlendirmede C tiplerini sterilizasyon amaçlı kullanıyoruz” dedi.

“YÜZDE 99.9 ETKİYE SAHİP”

İç hava kalitesinin hastalıklardan korunmada etkili bir yöntem olduğuna vurgu yapan Özçam, şunları söyledi:

“Bu ışıklar, havalandırma üniteleri içerisinde ya kanal içlerine ya da soğutma serpantin yüzeylerine bakacak şekilde yerleştiriliyor. İç ortamdan alınan hava, bu ünitelerin içerisinden geçerek filtre edilerek veriliyor. Bu esnada ışık yüzeyinden geçtikleri için orada sterilize olmuş oluyorlar. Işık hüzmesinden geçen bakteri, mikrop, virüsler, korana ve önceki SARS ve MERS virüslerinin DNA yapısını bozuyor. Bunların yüzde 99.9 oranında sterilize edilmesine sebep oluyor. Bunlar seçilirken gerek uluslararası sertifikası gerek ışın gücüne göre seçilmesi lazım. Bunların hepsi projeye özel ürünler.”

“AVM, HASTANELER VE OKULLAR TERCİH EDEBİLİR”

Ultra Viyole C ışıklarından temastan kaçınılması gerektiğini hatırlatan Özçam, bu ışığın evlerde kullanılamayacağını belirtti.

Özçam, “’Bir tane alıp evde kullanayım’ diyemiyoruz. Bunları klimalara takarak da kullanamayız. Proje bazlı ilerlemek lazım. Bunu insanların fazla olduğu yerler; okullar, AVM’ler, hastaneler, iş merkezleri kullanıyor. Kapalı alanlarda kullanılıyor, bu ışınları çalışırken göremiyorsunuz. Böyle yerlerde iç hava kalitesini artırdığımız zaman soluduğunuz havada koku, küf, mantar oluşumu ne de korona ve SARS gibi virüsleri teneffüs edeceksiniz” dedi.

“YÜZDE 15 ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYOR”

Enerji tasarrufu açısından da katkı sağladığını belirten Özçam, “Enerji tasarrufu açısından da faydası var. Klima santrallerini temiz tutuyor. Gözle görülmeyen virüsleri öldürmekle kalmıyor ve buralarda bakteri, mantar, küf oluşumunu da engelliyor. Serpantin yüzeyleri de temiz oluyor. Bu anlamda yüzde 15 civarında enerji tasarrufunu sağlamış oluyoruz” diye konuştu.