Lübnan'da 2 yıldır devam eden ekonomik kriz nedeniyle doktorların dörtte birinden fazlası daha iyi bir maaş ve hayat koşulları için farklı ülkelere göç etti; yeni mezun doktorlar da doğrudan beyin göçüne dahil oluyor.Lübnan halkı, 2019'dan beri zorlu süreçlerden geçiyor. Lübnan lirası da bu yılın başından itibaren dolar karşısında ciddi değer kaybediyor.Bir dönem Arap ülkeleri arasında güçlü sağlık kurumlarıyla bilinen Lübnan'da sağlık sektörü şu an artan maliyetler ve zayıflayan alım gücüyle çökmenin eşiğinde.Krizden önce Lübnan'daki hastanelerde, alanında deneyimli ve uzman yaklaşık 15 bin doktor çalışıyordu. Lübnanlıların yanı sıra bölgedeki ülkelerden birçok yabancı tedavi için burayı tercih ediyordu.Ancak Lübnan'da şu an her şey tam tersine dönmüş vaziyette. Ülkedeki sağlık sektörü, deneyimli doktorların, başta Körfez bölgesi olmak üzere birçok Avrupa ülkesine göç etmesiyle ciddi kan kaybediyor.Beyin göçü" olarak tanımlanan doktorların ülkeden kaçışına ilişkin Lübnan Sağlık Bakanı Firas Abyad, Doktorlar Sendikası Başkanı Şeref Ebu Şeref, Hemşireler Sendikası Başkanı Rima Sasin Kazin'in yanı sıra ülkede kalan ve göç eden doktorlarla görüştü.

- Sağlık Bakanlığı bütçesi 500 milyondan dolardan 35 milyon dolara geriledi

Sağlık sektörünün 2 yıl içinde ekonomik krizden çok olumsuz etkilendiğini belirten Lübnan Sağlık Bakanı Abyad, son yaşananlar hakkında şunları söyledi:"Para kurunun çökmesiyle yüzde 85'i ithal olan ilaçların ve sağlık ekipmanların alım fiyatı oldukça arttı. Bunun sebebi de gelirimizdeki ciddi gerileme. Eş zamanlı olarak sağlık sektörümüzdeki birçok doktor ve hemşirenin daha iyi bir hayat için başka ülkelere göç ettiklerini gördük. Sağlık sektöründeki krizin bir diğer sebebi yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıkmasıdır."Bakan Abyad, ülkeden göç eden uzman doktor oranının yüzde 25'i bulduğuna dair haberlerin hatırlatılması üzerine, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre oran daha yüksek. Başka bir boyut ise ülkeyi terk eden doktor ve hemşirelerin çoğunun deneyimli olması. Bu da bizim akademik ve sağlık kurumlarımızın kalitesini tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.Beyin göçünün önlenmesi ve tersine bir dönüşün meydana gelmesi için sorumluluğun Bakanlığında olmadığını belirten Abyad, "Genel olarak bu konu hükümetin sorumluluğunda olup yaşam koşullarının iyileştirilmesine bağlıdır. Bu da beyin göçünü engelleyecek, gidenlerin dönmesini sağlayacaktır." dedi.

"Lübnan'daki sağlık sektörünün kısa sürede toparlanacağını öngörüyor musunuz?" sorusuna net bir şekilde "Hayır" karşılığını veren Abyad, şöyle devam etti:

"Kriz kolay bir şekilde geçeceğe benzemiyor. Şu anda maruz kaldığımız problem, yılların yanlış politikaları sonucu biriken sorunlardır. Ek olarak, salgın ve Beyrut liman patlaması da etken. Yıllardır meydana gelen zararın telafisinin uzun süreceği kanaatindeyim. Ancak doğru yoldayız ve çok çalışırsak eskiye dönebiliriz."Kriz nedeniyle bakanlıklarının gelirindeki ciddi gerilemeye de değinen Abyad, "Sağlık Bakanlığı bütçesi (krizden önce) yaklaşık 500 milyon dolardı. Şu an 35 milyon dolar civarında. Bu da krizden nasıl etkilendiğimizi açıkça gösteriyor." dedi.

- "Doktorların dörtte biri ülkeyi terk etti"

Ülkede doktorların durumu ve çalışma standartlarıyla yakından ilgilenen Lübnan Doktorlar Sendikası Başkanı Şeref Ebu Şeref de beyin göçünün ciddi bir sorun teşkil ettiği kanaatinde.Ebu Şeref, "Lübnan daha önce hastaneleri, doktorları ve sunduğu tıbbi imkanlarıyla meşhurdu ve standartlar oldukça yüksekti. Ancak son 2 yıl içinde bu durum düşüşe geçti. Bu yüzden doktorların bir kısmı göç etmeye başladı. Bunların bir kısmı Dubai gibi Körfez kentlerine, ülkelerine göç etti. Buraya gidenler göç edenlerin neredeyse yarısını oluşturuyor. Bir diğer kısmı da ABD, Avustralya ve Avrupa ülkelerine göç etti." diye konuştu.Ebu Şeref, doktorların genellikle eğitim aldıkları ülkelere göç ettiğini ve orada herhangi bir sistem sorunuyla karşılaşmadıklarını söyledi.Lübnan'da krizden önce toplam 15 bin doktorun bulunduğu bilgisini veren Ebu Şeref, "Doktorların dörtte biri ülkeyi terk etti. Göç, aynı zamanda sağlık sistemimizin kalitesini de ciddi bir şekilde tehdit ediyor." dedi.Kriz patlak vermeden önce deneyimli uzman bir doktorun 5 bin ila 7 bin dolar maaş aldığını hatırlatan Ebu Şeref, bugün maaşların 1000 doların altına indiğini, döner sermayeden gelen kazancın ise maksimum 600 ila 700 dolar civarında olduğunu aktardı.

"Durum böyle devam ederse doktorların beyin göçü devam eder mi?" sorusuna Ebu Şeref, "Hiç şüphe yok. Göç etmek isteyen göç eder. Özellikle yeni mezun olanlar veya orta yaşlı doktorlar. Çünkü ya kendi ailelerinin masraflarını ya da eğitim sürecinde harcadıkları paranın masraflarını ödeyemezler." yanıtını verdi.

Ülke genelindeki tıp okullarının haftalık mezun ettiği öğrenci sayının 25-30 civarında olduğu bilgisini veren Şeref, "Çoğunluğu şu anda mezun olduktan sonra hemen göç ediyor. Uzmanlaşmak istiyorlar." dedi.

- Hemşire maaşı 80 dolar civarında

Hemşireler Sendikası Başkanı Rima Sasin Kazan ise sağlık sektöründe sadece doktorların değil çok sayıda deneyimli hemşirenin de ülkeyi terk ettiğini söyledi.Ülke genelinde daha önce yaklaşık 18 bin hemşire bulunduğunu belirten Kazan, "Şu ana kadar hemşirelerin 2 bini göç etti ve bu ayrılmaların büyük bölümü 2021'de gerçekleşti." dedi.Hemşirelerin hangi ülkelere yerleştiğine ilişkin soruya karşılık Kazan, "Fransa, ardından Belçika, Kanada, Almanya, Afrika ülkeleri, Suudi Arabistan, Abu Dabi, Dubai, Kuveyt ve Irak geliyor." bilgisini verdi.Kazan, ülkede yılda yaklaşık 1700 hemşirenin 4 yıllık fakültelerden mezun olduğunu, maaşlarının da şu anda ortalama 50 ila 80 dolara gerilediğini kaydetti.

- "Çok zor olmasına rağmen aldığım karardan eminim"

Anestesi uzmanı Jessica Mousally, ekonomik kriz nedeniyle Lübnan'ı terk eden sağlık çalışanlarından sadece biri.Fransa'da eğitim gören Mousally, henüz 2 yıl önce, 2019'da eşiyle bir yuva kurmak için Lübnan'a döndüğünü aktardı.Başkent Beyrut'ta Refik Hariri Hastanesinde çalışmaya başlayan Mousally, "Fransa'dan ayrıldıktan sonra kafamda asla tekrar döneceğim fikri yoktu." dedi.Ülkede Ekim 2019'da patlak veren toplumsal gösterilerin ülkedeki siyasi sistemin değişmesi için kendisine bir umut verdiğini ifade eden Mousally, ailesiyle aktif bir şekilde gösterilerde yer aldığını söyledi.Ancak Beyrut'ta Ağustos 2020'de meydana gelen liman patlamasının radikal bir karar almasında dönüm noktası olduğunu kaydeden Mousally, bu yılın başında eşiyle Paris'e taşındıklarını dile getirdi.Mousally, "Başka bir ülkeye göç etmek, dil öğrenmek ve ailece gelmenin zor olduğunu söyleyebilirim. Eşim işini bırakmak zorunda kaldı. Çok zordu. Halen de çok zor durumda ve yalnızız. Burada bir ailemiz yok. Çok zor olmasına rağmen aldığım karardan eminim." ifadelerini kullandı.Krizden önce Lübnan'da aylık 10 ila 15 bin dolar gelir elde ettiğini aktaran Mousally, "Şu anda kalmış olsaydım maaşım 500 dolar civarında olacaktı. Maaşımız çok sert bir şekilde düştü." dedi.Lübnanlı genç sağlık çalışanı, "Ülkedeki sorunun kısa süre içinde çözüleceğini düşünüyor musunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:"Çok iyimser olmak istiyorum ancak şu an için durum pek parlak değil. Durumda değişikliğin olması yıllar alacak gibi. Seçimler önemli bir rol oynayacak. Ancak bunun için birçok seçim lazım."

- "Burada kalmam bir tercih değil mecburiyet"

Beyrut'ta jinekolog olarak çalışan 2 çocuk annesi Gael Bu Hannam ise ülkeyi terk etmek isteyen ancak bunu yapacak fırsatı olmayan doktorlar arasında.Lübnan'dan neden ayrılamadığını üç sebeple açıklayan Hannam, "Birincisi diplomamın yurt dışı denkliği yok. ABD veya Avrupa'ya gitmek istiyorsanız geçmeniz gereken birçok sınav ve aşama var. Fransa pasaportum var ancak gitmek öyle kolay değil. Fransa'ya gidersem doktor olarak çalışamam. İkinci sebep: Burada yaklaşık 8 yıldır çalışıyorum. Kendi kliniğim ve hastalarım var. İşimi seviyorum. Kliniğimi açmak için çok para harcadım. Yeniden başlamak benim için zor. Bir diğer husus da psikolojik olarak göç etmek zor geliyor." dedi.

Yıllardır kazandığı birikimin hükümet kararıyla bankada dondurulduğunu ve buna erişiminin şu an için mümkün olmadığını belirten Hannam, şunları söyledi:

"2 çocuğum var ve parasız göç etmem mümkün değil. Onların okul ücretlerinin nasıl ödeneceğini bilmem lazım. Hiç param yok. Hepsi bankada takılı kaldı. Bunlar benim göç etmemi engelliyor. Burada kalmam bir tercih değil mecburiyet. Daha iyi bir fırsat için burada kalacağım."Hannam, krizden önce ortalama 25 bin dolar olan aylık gelirinin şu an yaklaşık 2 bin dolara indiğini kaydetti.