İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi'nin pazar günü yapacağı Kudüs mitingine katılacağını belirterek, "Pazar günü İstanbul'da il kongremiz var. Kudüs mitingi ise saat 14.00'te başlıyor. Bir terslik olmazsa inşallah katılacağım. Saadet Partisi miting düzenliyor. Bu konuda görüşlerimiz çok farklı değil. Filistin'in kendi bölgesinde bağımsız bir devlet olarak topraklarında bayrağını göndere çekmesini isteriz." dedi.

Kafa Radyo canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Van depreminden sonra konutlar yapıldığını ancak bunların 75 bin liraya satıldığını söyledi.

Vatandaşın hem deprem vergisini verdiğini hem de yeni konuta sahip olurken de 75 bin lira para ödediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Hala deprem vergilerinin nereye harcandığı konusunda istediğimiz bilgiler bize verilmiş değil." diye konuştu.

Kızılay ve AFAD'ın alanlarının farklı olduğunu, Kızılay'ın evrensel değerleri bulunduğunu, Osmanlı'dan miras kaldığını belirten Kılıçdaroğlu, büyük felaketlerle karşılaşan insanların kimliğine ve inancına bakılmaksızın süratle önlem alması gereken kurumun Kızılay olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, gönüllülerden oluşan Kızılay'ın üst yönetimindekilerin maaşlarının milletvekillerinden fazla olduğunu, dolar bazında kiralar ödendiğini, büyük harcamalar yapıldığını öne sürdü.

Kızılay Başkanının böyle bir para kazanmadıkları yönündeki ifadesinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yaşıyorlar. Bunlar gazetelerde yayınlandı. Aldıkları aylıklar yayınlandı. Kızılay Başkanından şunu isteyelim o zaman. Kızılay'ın bütün hesaplarını kamuoyuna açsın. Kimler büyük ölçüde bağış yaptı, Kızılay bu bağışları kimlere bağışladı. Bağış alan bir kurum başka bir yere bağış mı verir? Kızılay üzerinden vergi kaçırıyorlar. Ben yardım kuruluşu değil miyim Kızılay olarak. Bana yardım yapıldıktan sonra bunu kendi amaçlarım doğrultusunda harcayacağım. Ben bu parayı alıyorum başka bir yere harcıyorum. Niçin? Siyasi iktidar öyle talimat vermiş. Bu aslında rüşvet mekanizmasının bir başka yoludur. Ensar Vakfı, Manhattan'da yurt yapacak TURKEN Vakfı'na parayı vermiş. Türkiye'de yurda giremeyen yüzbinlerce öğrenci var. Burada yapsana, İstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da yap. Her yerde üniversitemiz var. Manhattan'da metrekaresi 10, 20 bin dolar olan yerde öğrenci yurdu yapacan. Biz de buna inanacağız. Akıl var. mantık var. Bari milletin aklıyla alay etmesinler."

- "Bütün siyasi partilere saygılıyız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin anayasa el kitabında Türk ve Atatürk milliyetçiliği sözlerinin çıkarılmasının doğru olmadığını söyledi.

Bunun, CHP'yi nereden eleştirebilirim diyen bir gazetenin Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun yaptığı akademik çalışmaya yer vermesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, çalışmada madde madde bir düzenleme olmadığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, Anayasa'nın bir partinin mutfağında değil, toplumun bütün kesimlerinin bir araya gelmesiyle hazırlanacağını vurgulayarak, Atatürk ve Türk milliyetçiliğinin temel kurallarından biri olduğunu, kimsenin bu konuda endişe duymaması gerektiğini kaydetti.

Seçimlerden sonra CHP'nin HDP ile birlikte hareket ettiği yönündeki söylemlerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bütün siyasi partilere saygılıyız. Türkiye'de her siyasi parti teröre açık ve net tavır takınmalı. Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı mücadele etmek bütün siyasi partilerin ortak görevi olmak zorundadır. Terör konusunda aldığımız tavır, sadece HDP, AK Parti, MHP değil, bütün siyasi partilerin aynı tavrı almasını bekleriz. HDP ayrı bir partidir. CHP ayrı bir partidir. HDP, Millet İttifakının içinde yer almıyor. Bağımsız olarak seçimlere girdi, barajı aşarak parlamentoya girdi. HDP'ye bakış açımız budur." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Saadet Partisinin düzenleyeceği Kudüs mitingine katılacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Pazar günü İstanbul'da il kongremiz var. Saat 11.00-11.30 civarında başlayacak. Kudüs mitingi ise saat 14.00'te başlıyor. Bir terslik olmazsa inşallah katılacağım. Kudüs bizim için sadece CHP açısından demiyorum, İslam dünyası açısından da önemli bir yerdir. Filistin önemli bir yerdir. Filistin halkının bağımsız devletini kurması kadar haklı bir düşünce olamaz. Son derece haklı bir mücadele veriyorlar. 1970'li yıllarda Türkiye'den çok sayıda genç arkadaşımız Filistin Kurtuluş Örgütüyle beraber mücadele verdiler. Biz her zaman her ortamda Filistin'in bağımsız bir devlet olarak kendi bölgesinde, kendi toprakları üzerinde kurulmasını ve faaliyet göstermesini isteriz. BM de Filistin Devletini kabul etmiştir. Ama Trump'ın ortaya attığı barış sözleşmesi aslında bölgede tansiyonun yükselmesine bir anlamda savaşın yeniden başlamasına ortam hazırlar nitelikte. O nedenle Saadet Partisi miting düzenliyor. Bu konuda görüşlerimiz çok farklı değil. Filistin'in kendi bölgesinde bağımsız bir devlet olarak topraklarında bayrağını göndere çekmesini isteriz."

- İdlib'de 8 askerin şehit olması

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği dış politikanın Türkiye'nin aleyhine sonuçlar doğurduğunu savunarak, bunun sadece Suriye bağlamında değil, Amerika, Rusya, Irak, Avrupa Birliği ve BM olsun, hangi çerçeveden bakılırsa bakılsın dış politikada tıpkı ekonomide olduğu gibi Türkiye'nin ivme kaybettiğini ileri sürdü.

İdlib'de 8 şehit verildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Yüreğimiz kan ağlıyor. Ama oturup aklımızı çalıştırmak zorundayız. Orada gözlem noktalarımızda askerlerimiz var. Gözlem noktalarımızın korumalığını yapan Rusya ve rejim, yani Suriye hükümeti. Bu çatışma nasıl oldu? Rusya, 'Koordinatlar verilmedi bize' diyor. Türkiye 'Koordinatlar verildi' diyor. Bu konuda askerlerin yaptığı açıklamaya güveniriz. Eğer koordinatlar verildi ve bizim askerimiz vurulduysa ciddi bir sorun var demektir. Tekrar yeniden oturup konuşmalarını istedik. Soçi'de söz verdiler. 'İdlib'deki teröristlerin elinden ağır silahları alacağız.' dediler. Terör örgütü silahlarını vermedi. Bunun altına hangi gerekçeyle imza attınız? Bilmiyor muydunuz? 'Terör örgütleri size vermez.' diye. Putin 'Erdoğan'dan ricacı olduk.' dedi. Bir devlet başkanı Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanından terör örgütleriyle ilgili neden ricacı olur. Demek ki onlarla bizim bir ilişkimiz var. Suriye konusunda Rusya ile rejimle bir şekilde görüşmenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Biz baştan beri 'Görüşmeleri yapın, askerlerimiz zor durumda kalmasın' dedik. En son bize 'Moskova'da görüştük.' dediler. Bu görüşmelerin sonucu askerlerimizin bölgede zarar görmemesi açısından önemlidir."

Kılıçdaroğlu, İdlib'deki terörist grupların bulunduğunu dile getirerek, Suriye'nin ve Türkiye'nin topraklarında terörist istemediğini, bu nedenle iki ülkenin yan yana gelip terörle mücadele etmesinin doğal olduğunu, oturup konuşmaları gerektiğini söyledi.

Orta Doğu'da barışı ve huzuru istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "O hayır diyor, 'Ben gideceğim burada istediğimi yapacağım.' Niçin? Bazen Amerika bazen Rusya istediği için. Niye taşeronluğuna soyunuyorsun? Hiçbir egemen güç ateşi kendi elleriyle tutmak istemez. Bunun için maşa kullanır. Türkiye egemen güçlerin maşalığına soyunmamalı." dedi.

(Sürecek)