İSTANBUL (AA) - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Türkiye'yi, İstanbul'u, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bu tür anlayışların, bu tür müfrit düşüncelerin sahipleri bilmelidir ki bu topraklara, Cumhurbaşkanımıza, meşru devlet başkanına bu şekilde bir husumet besleyenlerin iflah olması mümkün değil." dedi.

TBMM Başkanı Şentop, Fatih Camisi'nde öğle namazını kıldıktan sonra Fatih Sultan Mehmet'in türbesini ziyaret ederek, dua etti.

Cami bahçesinde vatandaşlarla sohbet eden Şentop, gençler ve çocuklarla yakından ilgilendi.

Şentop, vatandaşların yanı sıra, Yeni Zelanda'daki terör saldırısını protesto etmek için cami bahçesinde toplanan motosikletli grupla fotoğraf çektirdi.

TBMM Başkanı Şentop, gazetecilere, türbe ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, "Bizim büyük tarihimiz gerçekten büyük devlet adamları ve komutanlar yetiştirmiştir. Hepsini rahmetle, şükranla yad ediyorum. Bunlar arasında ikisinin farklı özelliği var. Tarihimizde 'Ebu'l Feth', yani 'Fethin Babası' namıyla anılan iki büyük komutan var. Birisi Sultan Alparslan'dır, bizlere bu toprakların fethi için kapıyı açan kişi. İkincisi de Fatih Sultan Mehmet Han, o da bu toprakları mührü ile bilhassa İstanbul'un fethiyle beraber bize ait olduğunu tescil eden kişidir." dedi.

Fatih Sultan Mehmet'in en önemli idealinin Allah yolunda mücadele etmek olduğuna vurgu yapan Şentop, "Tabii birçok hizmetleri var. Birçok imparatorluğu, devleti sona erdiren bir fatihtir. Kendisini andığımız en büyük özelliği İstanbul gibi bütün dünyanın en çok önem verdiği şehrin fatihi olmasıdır. İsmi Konstantinopolis olan bu şehri İstanbul haline getiren, İstanbul olarak tescil eden bir kişidir. Bu şehir ilelebet İstanbul olarak kalacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hedeflerinin başına Türkiye'yi koyuyor"

Şentop, açıklamasında, Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına değinirken, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi.

Şentop, "İnsanların manevi olarak en huzurlu, en güvende olması gereken bir mekanda ve zamanda bir terörist, cani katil tarafından katledildiler. Namazda, ibadet esnasında katlolanlar şehit mertebesindedir manevi anlamda. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum. İşin boyutu sadece bir katliam hadisesi değil, bunun arkasındaki zihniyettir, düşüncedir. Bu katilin yazmış olduklarına bakacak olursak bir İslam karşıtlığı, Batılı anlamıyla İslamofobi, İslam düşmanlığının ne kadar öne çıktığını görüyoruz. Üzüntü verici olan böyle manyak katiller dünyanın her yerinde olabilir ama bunun münferit hadise olmadığını, böyle katillere, teröristlere imkan veren zehirli bir zeminin, iklimin Batı'da maalesef mevcut olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

"Bu caninin, teröristin yazdıklarından da görülmektedir ki aynı zamanda hedeflerinin başına Türkiye'yi ve bu toprakları koyuyor. Sade bir terörist değil, böyle bir zihniyetin dünyada politikacılar, yazar-çizerler arasında da olduğunu görüyoruz. İslam düşmanlığıyla beraber Türkiye düşmanlığı, bu topraklarda ortaya çıkmış olan Müslüman Türk kimliği ve tabii onlarla beraber Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Bu caninin, teröristin yazdığı o manifesto diye isimlendirilen metinde de görüyoruz." diyen Şentop, metnin önemli olmadığını ancak zihniyeti göstermesi bakımından ipuçları taşıdığını söyledi.

Şentop, "Bu topraklar uzun yıllar bu camilerle, mezar taşlarıyla bize aidiyeti tescil edilmiş topraklardır. Milletimiz bu toprakları vatan haline getirmiştir. Başta İstanbul olmak üzere millete ait olan bu sembolik şehirleri, yerleri, değerleri sonuna kadar, ilelebet, kıyamete kadar korumak konusunda kararlılığımız, inancımız tamdır." dedi.

Şentop ayrıca, "Türkiye'yi, İstanbul'u, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bu tür anlayışların, bu tür müfrit düşüncelerin sahipleri bilmelidir ki bu topraklara, Cumhurbaşkanımıza, meşru devlet başkanına bu şekilde bir husumet besleyenlerin iflah olması mümkün değil." şeklinde konuştu.

- Siyasi partilerin ortak bildiri yayımlaması

Yeni Zelanda'daki terör saldırısının ardından Mecliste tüm partilerin ortak bildiri yayımlandığını anımsatan Şentop, bundan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Şentop, şöyle devam etti:

"Olay gerçekleştikten sonra siyasi parti gruplarının yetkililerini aradım, kendileriyle temas ettik. Ben şahsen bir açıklama yapmıştım. Cumhurbaşkanımız bir açıklama yapmıştı. Meclisin de tek ses olarak bu vahşi terör olayı karşısında toplu tepki göstermesinin doğru olacağını düşündüm. Meclisteki partilerin grup başkanları ve vekilleriyle temas ettik, sağ olsunlar hepsinin mutabık kaldığı bir metni dünyaya açıklamış, deklare etmiş olduk. Böyle konularda milletimizin bir arada, hangi siyasi görüşten, düşünceden olursa olsun nasıl bir araya geldiğini görüyorsak, onların temsilcisi olan milletvekillerinin de bu şekilde bir araya gelmesi gerekir. Bu konudaki bir anlayış birliğine ihtiyaç var. Bu anlayış birliğinin de milli meselelerde sürmesi gerektiğini arzu ve temenni ediyorum."

- "İslam dünyasının bir araya gelmekten başka çaresi yok"

Şentop, soru üzerine, Fas'ın başkenti Rabat'ta gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği Konferansı'nda Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) karşısındaki tavrını anlattıklarını söyledi.

Fas'ın 15 Temmuz başta olmak üzere FETÖ ile mücadeleyi yakından bilen, ilk anlayan ve kabul eden ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Şentop, "Oradaki FETÖ ile ilişkili olan başta okullar olmak üzere çeşitli yapılanmaların çalışmalarına son verdiler. Bu bakımdan kendilerine, mevkidaşlarıma teşekkür ettik." dedi.

Konferansta bir konuşma yaptığını aktaran Şentop, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Bütün İslam dünyasının güncel sorunlarını dile getirdik. Bu konuların çoğunda İslam ülkelerinin hemen hemen hepsinin mutabık olduğunu gördüm ama şunu üzülerek ifade edeyim, ortak mutabık kalınan bir bildiri ortaya çıkmadı. Böyle bir zamanda, İslam ülkelerinin toplu saldırı altında olduğu bir zamanda bir araya gelemeyen temsilcilerin, siyasetçilerin ne zaman bir araya geleceğini orada da sorduk. Bu yaşadığımız olayların bir sebebi olarak da görüyorum. 2 milyar civarında dünyada bir nüfusa sahip İslam dünyasının, muhtelif devletlerin, kendi öz nefislerini muhatap alan saldırılar karşısında bir araya gelmekten başka çaresi yok. Bu saldırıları teşvik eden, tahrik eden, kolaylaştıran da bu dağınıklıktır. İnşallah bu olaylar aklımızı başımıza getirir ve daha kararlı şekilde dünya barışı için hizmet edecek bir anlayışı ortaya koyarız."