İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili, "Bu sadece vitrin süsü olarak seçilse bile belediye başkanlığı yapacak o kadar, vitrin süsü. En ufak bir yanlışta karşısına Meclis dikilecek." dedi.

Erdoğan, Bahçelievler'deki Hasan Doğan Spor Kompleksi bahçesinde düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayının daha mazbatasını almadan, belediye başkanı değilken Anıtkabir defterine "Belediye başkanıyım" diyerek imza attığını söyledi.

"Bu nasıl bir iş, bu ne hırs." diyen Erdoğan, İstanbul İl Seçim Kurulu'nun verdiği mazbatanın, nihai mazbata olmadığını dile getirerek, "Bunları ben yaşadım, bunları iyi bilirim. Dolayısıyla şimdi ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu bu mazbatayı iptal etti mi? Şimdi de ne yapıyoruz? Seçime gidiyoruz. Anıtkabir'e bu attığı imza ile ne oldu? Anıtkabir yönetimi o yaprağı çekti, aldı. Al sana bir ders daha. Niye? Yalancının mumu, yatsıya kadar, o kadar yanar. Sahip olmadığı bir unvanı kullanana ne derlerse, bu kişi de işte odur." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye verilerinin kopyalanmasına ilişkin, şunları söyledi:

"Daha sonra ne yapıyor? Belediyenin kapısından içeri girer girmez, dışarıdan birilerini getirip, kanuna ve her türlü usule aykırı şekilde belediyenin verilerini kopyalamaya çalışıyor. 3 kişi getiriyor dışarıdan, belediyenin personeli değil. Bunlarla verileri kopyalıyor. Ondan sonra da diyor ki 'Ne olacak? Bunlar yapılır', çok da pişkin.

Bu veri hırsızlarına da ne denildiğini gerek hukuki literatürde, gerekse siyasette çok iyi bilirler. Halbuki belediye verileri, teknik bir zorunluluk olarak zaten iki farklı yerde sürekli yedeklenir. Demek ki derdi verileri korumak değil, onları alıp bir yerlere servis etmektir. Bu ne metodudur biliyor musunuz? FETÖ metodudur, FETÖ. Bunlar hep verileri çalardı. Kimlerle? Yargıdaki elemanlarıyla. Burada da aynısını yaptılar. Neyse ki bu teşebbüsü, mahkeme kararı ile engellendi. Başka ne yapıyor? Kendisi Ankara'dayken, İstanbul'da evrak imzalıyor. Halbuki bir belediye başkanı, şehir dışına çıktığında, ona vekalet eden kişi imzaya yetkilidir."

Bu kişinin hedef aldığı kesimlerden birinin de sivil toplum kuruluşları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Güya bu kuruluşlara, belediye bütçesinden 100 milyonlarca lira para aktarılmış. Hepsi de kadınlara, gençlere, çocuklara, engellilere yönelik çalışmalar yürüten, eğitime, sağlığa, kültüre, spora hizmet eden, hayır hasenat işleri yapan bu tür kuruluşlarla ortak projeler yürütme dışında nakit olarak herhangi bir para aktarımı söz konusu değildir. Yani bu kişi, İstanbullunun gönül köprülerini yıkmaya çalışıyor." dedi.


- "Tespit ettik, görüşmenin süreci 45 dakika"

Belediye başkan adaylarının katıldıkları ortak yayına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Daha başka ne yapıyor? İki adayın birlikte katılacağı televizyon programının moderatörüyle aynı odaya kapanıyorlar, orada çalışmalarını yapıyorlar. Birisi '2-3 dakika görüştük' diyor, öbürü '5-10 dakika görüştük' diyor, öbürü '10-15 dakika görüştük' diyor. Halbuki tespit ettik, görüşmenin süreci 45 dakika. Aynı odada birlikte kalmışlar. Yani soruları çalmışlar. Diyorum ya yalan, hep yalan. Üstelik bununla kalmıyor, çıktığı televizyon programında Binali Bey'in soruları istediği yalanını yüzü kızarmadan söyleyebiliyor.

Başka? Bayramda Ordu'ya gidiyor. Hakkı olmadığı halde, kullanmak istediği VIP kapısından geçişi engellenince, devletin valisine gariz hakaretler ediyor. Yani, haysiyet cellatlığı yapıyor. Valiler, Cumhurbaşkanlarının o ildeki temsilcisidir. Valiye hakaret, Cumhurbaşkanlığına hakarettir. Daha ileri gidiyorum millete hakarettir. Sen kalkıp da bir valiye, 'it' diyemezsin. Baktı ki bu iş zora gidiyor bu sefer ne yaptı? Dedi ki 'Ben it demedim'. Dedim ki 'İtleşme'. Böyle manevra yaptı. Bunların hepsi televizyon kayıtlarında var mı? Var. Yazılı medya da var mı? Var. Sen bu milleti enayi mi zannediyorsun? Bunların hepsi ortaya çıktı."

CHP'ye oy veren vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Böyle bir adam, İstanbul'un başına getirilebilir mi? İyi Parti'nin gönül verenlerine sesleniyorum. Böyle bir adam İstanbul'un başına getirilebilir mi? HDP'ye gönül verenlere sesleniyorum. Böyle bir adam İstanbul'a başkan olabilir mi? Saadet Partili kardeşlerime sesleniyorum. Böyle bir adam İstanbul'un başına getirilebilir mi? İstanbul'a yazık olur. " diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin büyük bir bölümünün, komisyonların tamamının, başkanvekilliklerinin tamamının AK Partili olduğunu belirten Erdoğan, "Zaten, bu sadece vitrin süsü olarak seçilse bile belediye başkanlığı yapacak o kadar, vitrin süsü. En ufak bir yanlışta karşısına kim dikilecek? Meclis dikilecek. Şimdi diyor ki 'Beni çalıştırmayacaklar'. Daha şimdiden konuşmaya başladı. Demek ki doğru dürüst hareket etmeyeceğini biliyor ve AK Partili belediye meclis üyeleri de doğru dürüst hareket etmeyenlere yol vermezler. Bunu biliyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP'nin her konuda yaptıklarıyla, söyledikleriyle ilgili inkarda bulunduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Sürekli 'görmedim, duymadım, söylemedim' modunda. Bir de 'keyif alıyorum'. Bu tür şeyleri var. 'Şundan keyif alıyorum, bundan keyif alıyorum.' Keyfin artsın inşallah. Pazardan sonra daha da artacak. Merhum Ahmet Kaya'nın şarkısındaki gibi ifade edecek olursak, 'Nereden baksan tutarsızlık'. Yaptıklarında ve etrafında olup bitenlerden bu kadar bihaber CHP adayına, İstanbul yönetimi emanet edilebilir mi? Bu kadim şehrin geleceği 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere, akıllarının bir köşesinde hala 1453'ün rövanşını almak olanlara teslim edilebilir mi? İstanbul gibi pırlanta kıymetindeki bir şehir böyle siyaset anlayışının eline bırakılabilir mi?"

CHP'nin genel başkanının, milletin inancına hakaret eden il başkanının ortada olmadığını belirten Erdoğan, "İstanbul il başkanı biliyorsunuz, ne ile meşgul tam bir terör örgütünün temsilcisi. DHKP/C. Bunun yanında domuzla da arası baya iyi. Böyle de bir özelliği var. Bunların yöneticileri ortada yok, hatta aday da ortada yok. Şimdi artık meydanlara da çıkmayacakmış. Kendisine biçilen rolü oynayan CHP adayı sürekli tekliyor ama kimseden ses çıkmıyor. Çünkü biliyorlar ki geri plandakiler sahaya inse, gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Bu partinin adayına destek çağrıları ise ya Kandil'den geliyor ya dışarıdan bir yerlerden geliyor." diye konuştu.

(Sürecek)