SARAYBOSNA (AA) -KAYHAN GÜL- Bosna Hersek’te yaşayan Sırpların büyük bir kesiminin, Lahey’deki uluslararası mahkeme tarafından müebbet hapse mahkum edilen savaş suçlusu eski Sırp lider Radovan Karadzic’in masum olduğuna inanması ve hakkında beraat kararı verilmesini beklemesi, “Bosna Kasabı” olarak bilinen Karadzic’in ırkçı ideolojisinin hâlâ canlı olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Hollanda’nın Lahey şehrinde bulunan eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce 2016’da 40 yıl hapse mahkum edilen Karadzic’in cezası, temyiz davasında birincil karar bozularak müebbet hapse çevrildi. Uluslararası Ceza Mahkemeleri Mekanizması Temyiz Konseyi’nin nihai kararı açıklamasından önce ve sonra Bosna Hersek’in Sırp yoğunluklu şehirlerinde yapılan röportajlar, Sırp politikacıların açıklamaları ve Sırbistan medyasının karara aşırı tepkisi, 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’i Sırp olmayan halklardan temizlemeyi amaçlayan ideolojinin hâlâ canlı olduğunu gösterdi.

Doğu Saraybosna, Pale, Banja Luka gibi Sırp nüfusun yoğun yaşadığı Bosna Hersek şehirlerinde vatandaşlarla yapılan röportajlarda, ırkçı Sırpların hâlâ Karadzic’in “Büyük Sırbistan” idealini savunduğu, ona saygı duyduğu, verilen karara tepkili olduğu ve hatta onun masum olduğunu düşündüğü açıkça görüldü.

1990’lı yıllarda birbiriyle savaşan Boşnak, Sırp ve Hırvatların bugün bir arada yaşadığı ülkede, aradan 30 yıl geçmesine rağmen hâlâ bu tür ırkçı söylemlerin, eylemlerin ve ideolojilerin varlığı, Bosna Hersek’in geleceği için endişe verici olarak nitelendiriliyor.

- “Karar saygısızca ve alaycı”

Ülkenin en üst makamı konumundaki Devlet Başkanlığı Konseyi’nin başkanlığını da yürüten Sırp siyasetçi Milorad Dodik, müebbet hapis kararını “saygısızca” ve “alaycı” olarak nitelendirdi. Uluslararası arenada Bosna Hersek’i temsil eden birinin bu yöndeki açıklaması, on binlerce masumun hayatını kaybetmesine neden olan Karadzic’e verilen değeri bir kez daha gösterdi.

Bosna Hersek’teki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin meclis başkan yardımcılığını yapan ve aynı zamanda Radovan Karadzic’in kızı olan Sonja Karadzic Jovicevic de kararın hukukla ve adaletle hiçbir alakasının olmadığını, siyasi baskı sonucu alındığını savundu.

Karar öncesinde ve sonrasında, farklı Bosna Hersek televizyon kanallarının Sırp nüfusun yoğun yaşadığı şehirlerde yaptığı sokak röportajlarında, bazı kişilerin hâlâ “O masum”, “Serbest kalması gerekiyordu”, “Karar adaletsiz”, “Bugün de onun peşinden giderdim”, “O bizim kahramanız” gibi ifadeler kullanmasının, barış içinde ve bir arada yaşam hayallerine zarar verdiği belirtiliyor.

- “Karadzic” adı yaşatılıyor

Başkent Saraybosna’ya sadece 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve Sırp nüfusun yoğun yaşadığı Pale şehrinde bulunan bir öğrenci yurdu, savaş suçlusu olduğu tescillenmesine rağmen hâlâ Radovan Karadzic adını taşımaya devam ediyor.

Öte yandan, Bosna Hersek doğumlu savaş suçlusu eski Sırp general Ratko Mladic için de geçen yıl memleketi Kalinovik de büyük bir anıt inşa edilmişti.

- Çetnik hareketi hâlâ faal

İkinci Dünya Savaşı’nda eski Yugoslavya topraklarında Sırp olmayan on binlerce masumun ölümüne neden olan aşırı Sırp milliyetçisi Çetnik hareketi de Bosna Hersek’te hâlâ adeta bir sivil toplum kuruluşu gibi faaliyet gösteriyor.

Son olarak kısa bir süre önce hareketin kurucusu Dragoljub (Draza) Mihailovic için Bosna Hersek’in doğusunda Vişegrad şehrinde anma töreni düzenleyen Çetnikler, Mihailovic’i “Sırp halkının gerçek kahramanı” olarak nitelendirmişti.

“Ravna Gora” Çetnik Hareketince düzenlenen ve Bosna Hersek’in yanı sıra diğer bölge ülkelerinden 200’ün üzerinde ırkçılık yanlısı Sırbın katıldığı tören, özellikle Boşnakların büyük tepkisine neden oldu.

İkinci Dünya Savaşı’nda on binlerce Boşnak ve Hırvat’ı katleden Çetniklerin savunduğu ideoloji, Karadzic ve Mladic gibilerin liderliğinde 1992-1995 yıllarındaki Bosna Savaşı’nda da kendini gösterdi. Bosna Hersek’i Sırp olmayan halklardan temizlemek isteyen Çetnikler, ülke genelinde büyük katliamlar gerçekleştirdi.

- Belgrad sessiz

Karadzic’e verilen müebbet hapis cezası, Sırbistan medyasının büyük bir kesimi tarafından “adaletsiz” olarak nitelendirilse de bu ülkedeki resmi makamlar karara sessiz kalmayı tercih etti.

Bazı parti başkanları ve sivil toplum kuruluşları dışında ne cumhurbaşkanı, ne başbakan ne de dışişleri bakanı kararı yorumladı.

Siyasi uzmanlar, Karadzic hakkındaki kararın hiçbir yerinde Sırbistan’ın savaştaki rolünden bahsedilmediğine işaret ederek, Belgrad yönetiminin de bu nedenle yorum yapmaktan kaçındığını savundu.

- Sırbistan gazeteleri tepkili

Sırbistan’daki gazetelerin büyük çoğunluğu ise karara tepki gösterdi.

“Kurir” gazetesi kararı “Adaletsizlik” başlığıyla yayımlarken, ”Srpski Telegraf” gazetesi ise haberinde “Lahey’deki mahkemenin utancı” ifadelerine yer verdi.

“Informer” gazetesi ”Korkunç adaletsizlik” başlığını tercih ederken, ”Alo” gazetesi “Karadzic, demir parmaklıklar ardında ölüme mahkum edildi,” değerlendirmesinde bulundu.

- Radovan Karadzic kimdir?

Bugün Karadağ sınırları içinde kalan Petnijca beldesinde 19 Haziran 1945’te doğan Radovan Karadzic, Saraybosna Üniversitesinde psikoloji eğitimi aldıktan sonra bir süre şehrin en büyük hastanesi konumundaki Kosevo’da çalıştı.

Bosna Hersek’te 1989’da kurulan Sırp Demokrat Partisi’nin (SDS) kurucularından olan Karadzic, Bosna’daki savaşın patlak vermesinden hemen önce ilan edilen Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) de ilk başkanı oldu.

Savaşta Sırpların yaptığı soykırım, katliam, etnik temizlik ve tecavüz başta olmak üzere birçok suçtan sorumlu tutulan Karadzic hakkında 1995’te yakalama kararı çıkarıldı.

Uzun yıllar “Dragan David Dabic” kimliğiyle Sırbistan’da yaşayan Karadzic, 2008’de Belgrad’da tutuklanarak yargılanmak üzere Lahey’e götürüldü.

Karadzic’in davası 2009’da başladı.

- Müebbet hapis kararı

Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemeleri Mekanizması Temyiz Konseyi, Karadzic hakkında 2016’da verilen 40 yıl hapis cezası kararını bozdu ve uluslararası kamuoyunda “Bosna Kasabı” olarak da bilinen Karadzic’i müebbet hapse mahkum etti.

Yaklaşık üç yıldır devam eden temyiz davasında Karadzic, Srebrenitsa’daki soykırımın yanı sıra Bosna Savaşı’nda işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan da sorumlu tutuldu.