İşte Hanife Gürdal'ın bomba ifşaları...
CEBİMDE 20 LİRA İLE İSTANBUL'A GELDİM
2015 yılında televizyon programında gördüğüm adama aşık oldum. Yani öyle zannettim. Evi terke ettim, cebimde 20 lirayla İstanbul’a geldim. Bir süre konuştuk, sonra olmadı. Üzerinden zaman geçtikten sonra aslında hayallerimdeki kişinin o olmadığını anladım.
TELEVİZYONDA KULLANILAN BİR FİGÜRMÜŞÜM
O kişiyle aramda bir şey olmadı. Üstünden 1,5 sene geçti. Bana güzel davranmıyordu ki… Köyüme gittik beraber. Meğerse ben televizyonda kullanılan bir figürmüşüm. Onun dışarıda görüştüğü başka biri varmış. Ekip de bunu biliyormuş…
HERŞEY YALAN DEĞİLDİ AMA GERÇEK DE DEĞİLDİ
Yaşım küçüktü. Evlilik programında her şey yalan değildi ama gerçek de değildi.
HARCANMAM GEREKİYORMUŞ HARCANDIM
İnsanların bana gösterdiği ilgi başlarda güzel geldi ama istediğim şeyin bu olmadığını fark ettim. 2-3 kanalda evlilik programı varken arada birkaç kişinin harcanması gerekiyormuş. Ben seçildim bunun için. Bana ihtiyaçları varmış öyle diyelim…
ARABA İÇİN EVLENENİ BİLİYORUM
Ben oradan cebinde 5 kuruş olmadan çekip gidenleri gördüm. Ben evlilik programlarında ev ve araba için evleneni biliyorum.
ÇOK YAKIN ARKADAŞIM ARABA İÇİN EVLENDİ
Çok yakın bir arkadaşım araba karşılığında evlendi. Ben bunları çok sonra fark ettim. Başlarda fark etseydim, önlemimi alırdım.
EV TUTTULAR, 2-3 BİN LİRA VERİYORLARDI
Bana ev tutmuşları. Harçlığım verildi, masraflarım karşılandı. Herkesin yukarı çıkıp aldığı bir para vardı. Ben 2-3 bin TL alıyordum ama bence bunun fazlasını hak ediyordum.
ÇOK KÖTÜ ŞEYLER DE YAŞADIM
Pişman değilim. Orada çok kötü şeyler de yaşadım. Üçlü çatışmalar başladığında çok zor günler yaşadım. Ben o stüdyoya dolu geliyordum. Orada ağlıyordum.
'BİZİM PROGRAMI BIRAKIRSAN' TEHDİDİ
Sonra o programdaki kişi bana ‘eğer bizim programı bırakırsan onların hakkında söylediğin şeyleri açıklarım’ dedi. Korktum. Beni korkuttular. Sonra mecburen programa devam ettim.
BUGÜN BUNLARI KONUŞUYORSAM
Programda evlenmeyi cazip hale getirmeye çalışıyorlardı. Boşanıp gelenler oluyordu, ‘Sen bizim işimizi gördün, tamam’ deyip yaka silkiyorlardı. Bugün bunları konuşuyorsam bence bunu hak ettiler.