Bu yıl her yıl olduğu gibi olmasa da, yeni normal şartlarında yaşanıyor olacak olsa da Kurban bayramı geldi çattı. 

Gerçi bu bayram Ramazan Bayramında olduğu gibi sokağa çıkma kısıtlamaları yok ama maalesef Korona virüs hala var ve yakalanma riski hala devam ediyor. Bu yüzden mümkün olduğu kadar bayram ziyaretlerini azaltmalı ya da hiç yapmamalıyız. 

Aslına bakarsanız Korona öncesindeki bayramlar da eskisi gibi değildi. O güzelliği, heyecanı, tadı maalesef yoktu. Çoğumuz sürekli nerde o eski bayramlar, çocukluğumuzdaki bayramlar demiyor muyduk zaten? 

Çocukluğumda hatırlıyorum da bayram hazırlıkları günler, hatta haftalar öncesinden başlardı. Her bayram annem bana bayramlık elbiselerimi dikerdi. Birinci gün için ayrı, ikinci gün için ayrı. Kimsede olmazdı benim elbisemden. Erkek kardeşime de yepyeni kıyafetler alınırdı, bazen de annem dikerdi. Altınada uygun ayakkabı alınır yatağımızın  altındaki yerinde benim ve kardeşim gibi bayramı sabırsızlıkla beklerdi. Çoğunlukla arefe akşamları  neredeyse sevinçten uyuyamazdık. Yeni giysilerin ve toplanacak harçlıkların heyecanıyla olsa gerek. 

Evlerde ise bir telaşedir giderdi. Bayram temizlikleri yapılır, baklavalar hazırlanırdı günler öncesinden. 

Ve bayram sabahları! Ne güzel olurdu. Erkenden kalkardık ve kahvaltı sonrasını bile bekleyemeden giyinirdik bayramlıklarımızı. Ailecek kahvaltıya otururduk. Her zamankinden daha özel ve zengin hazırlanan kahvaltının arkasından, önce anne ve babamızın elini öper, aile içi bayramlaşırdık. Daha sonra da diğer akraba ve büyüklerle bayramlaşmak için yollara düşerdik. 

Çantamız ve ceplerimiz bayram harçlıkları ve şekerlemeleriyle dolana kadar gezerdik. Bu harçlıklarla da kurulan bayram panayırlarına, lunaparklara giderdik. Bayram bitsin hiç istemezdik. Gerçekten de ne güzel günlerdi o günler; küçüklerin sevindirildiği, büyüklerin hatırlandığı çok özel günler, tam olarak bayram gibi bayramlardı. 

Bizler bence gerçekten şanslıyız böylesine güzel bayramlar yaşadığımız için. Bu güzelim bayramlar benim için çalışmaya başladığım andan itibaren değişti. Bayram demek “tatil” demek olmaya başladı. Birleştirilen uzatılan bayram tatilleri; bizleri akraba ziyaretlerinden ziyade tatil beldelerine itti. Artık bayramlarda, özellikle büyük şehirlerde gözle görülür bir sakinlik yaşanıyor, şehirler boşalıyor. Sanırım bu salgın dönemindeki bayram da pek farklı olmayacak bu anlamda. 

Bizler gibi yurtdışında yaşayanlar için de bayramın normal günlerden, sevdiklerimizle konuşup bayram kutlamaları yapmanın dışında. hiç bir farkı yok maalesef. 

O yüzden ben hemen hemen her bayram, erkenden kalkıp, gözlerimi kapatıp 5 dakikalığına da olsa çocukluğumdaki o bayramlara geri dönüyorum ve Barış Manço'nun -dinlerken hala gözlerimi yaşartan- "Bugün Bayram" şarkısını mırıldanıyorum. 

"Bugun bayram erken kalkın çocuklar 

Giyinin en güzel giysileri 

Elimizde taze kır çiçekleri 

Üzmeyelim bugün annemizi"

Çocukluğumuzda yaşadığımız, özlediğimiz o güzel bayramların tadında ve heyecanında iyi ve mutlu bayramlar diliyorum. Sevgi ile hoşçakalın!