Bir yanda, geleceği inşa eden adam olarak düyaya servis edilen, hiç ölçülmemiş IQ’su 155 kabul edilen, kitapları dünyada milyonlarca satan, 70 milyar dolar serveti ile uzaya araba ve roket gönderen Elon Musk.

Diğer yanda, ülkesindeki aşırı yoksulluğu azaltan, sağlık bütçesini üç kat arttırarak tüm halkına ulaştıran, doğaya insan ile eşit hakları veren, darbe mağduru sürgündeki Bolivya Başbakanı Evo Morales.

BUGÜN : KAHRAMANLIKTAN HADSİZLİĞE…

Elon Musk için pandemi başlayana kadar işler gayet iyi gidiyordu. Dünyayı kendisine hayran eden, başarısı ile göz kamaştıran Musk, aynı zamanda gezegenin kurtarıcısı rolünü de üstlenmeye başlamıştı. Sıradan bir insanın belki de hayatı boyunca sahip olamayacağı teknoloji harikası çevreci Tesla arabalarını Steve Jobs tarzı ile dünyaya pazarlayan Musk, elektrikli araba fikrinin mucidi gibiydi. Bizim bir Tesla’ya binmemiz ise, uzayda çıktığı pazarlama yolculuğundan döndüğünde mümkün olabilir belki.

Pandemi boyunca Corona’yı küçümseyen, çocukların doğal bir bağışıklığı olduğunu dile getirirken yaşanan ölümleri normalleştiren Musk her geçen gün biraz daha değer kaybetmeye başladı. Diğer yandan, her konuda açıklama yapması ise can sıkıcı bir hal almaya başladı.

Musk’ın son açıklaması ise hayranlarını iyice şok etti. Tabi hala düşünebilen hayranlarından bahsediyorum. Musk’ı hala bir rock yıldızı gibi izleyenler olabilir. Kimin yazdığı belli olmayan kitaplarını hayranlıkla okuyan, bu müthiş başarı hikayesinden feyz alarak, Musk kadar olmasa da iş dünyasında başarıya giden basamakları ikişer üçer atlayabileceğini düşünenler de olabilir. Tepeye vardığında neye ulaşmış olacağını bilmeyen hastalıklı zihinler.

Geleceği inşa eden bu şahıs, ihtiyacı olan Lityumu ele geçirmek için bir darbeyi destekleyerek Bolivya Başbakanı Evo Morales’i sürgüne gönderecek kadar gözü dönmüş biri. Hatta bunu saklamaya dahi ihtiyaç duymadan, gururla tweet atacak kadar da fütursuz. Musk, 24 Temmuz’da attığı tweetinde bu başarısını “We will coup whoever we want! Deal with it!” (İstediğimiz kişiye darbe yapabiliriz! Buna alışın!) diyerek, Bolivya’da yüzlerce kişiyi katleden, buna karşılık kendisine Lityum madenlerini açan faşist darbecileri desteklemesi ile övünüyor.

Evo Morales ise, Bolivya’daki yoksulluğu %25, aşırı yoksulluğu %50 azaltırken, ülkenin maden kaynaklarının değerinden satılması için çaba sarfetmiş, doğaya insan ile aynı hakları tanıyan yasayı oluşturmuş, sağlık sistemine ayrılan bütçeyi üç kat arttırarak tüm halkına ulaşmasını sağlamış, su kaynaklarına ülke genelinde erişimi tesis etmiş, yerli halkların kültürel haklarını korumaya almış bir devlet adamı.

Bu arada, Bolivya’da darbecileri destekleyen 68 bin hesabı kapatan Twitter’ın, Elon Musk’ın teyidli hesabına ve yukarıda anlattığım, alenen darbeyi destekleyen tweetine karşı hiçbir şey yapmadığını da buraya not olarak düşmek isterim.

DÜN : BURJUVA ÖZENTİSİ YENİ ZENGİNLER!

Parası çok olanın kendisini zeki sandığı bir dünyada yaşıyoruz. Niteliksizleşen kapitalizmin, niteliksiz işler yapan, niteliksiz zenginleri. Bunları her gün çevrenizde görürsünüz.

Hemen her gün, başta LinkedIn gibi profesyonel sosyal medya platformları olmak üzere, bir haftada onlarca kitap okuyan zeki insanların videolarını ve bir haftada onlarca kitap okumanın tekniklerini anlatan ya da bunu sağlayan programların tanıtımlarını izliyoruz. Kim alır, kim kullanır bilemiyorum. Kitap okumak isteyen bir insanın neden ve nasıl bir yazılıma ihtiyacı olur onu da anlayabilmiş değilim.

Ancak onlarca kitap okuyarak, dünyanın tüm sorunlarını çözebileceğini iddia eden yeni tip zenginler ile karşılaşıyoruz. Özellikle pandemi sürecinde, ana ihtisasının ne olduğu şüpheli olan, ancak buna karşılık parası olduğu için her konuda da fikri olduğunu düşünen bu yeni zenginlerin olur olmadık açıklamalarına muhattap oluyoruz.

Bu şekilde okuyan yeni dönem zenginlerden, her şeye cevabı olan, ama etik ve duygudan nasibini alamamış yapay zekalar çıkar ancak. Bu yapay zekalı kültürsüz ve ideolojisiz yeni zenginlerden, insanlığın gelişimine katkı sağlayacak bir burjuvazi çıkmasını beklemek saflık olur. Ayrıca kendilerini yeni dünyanın burjuvası zanneden bu bir avuç insanın eskinin kapitalistlerinden daha vahşi bir tarafı da var. Eski kapitalistler sadece doğadan ve emekten çaldıkları artı değer ile servetlerini arttırırken, bu yeni emperyalistler hem artı değeri hem de gezegenin geleceğini ve çocuklarımızın düşüncelerini çalıyorlar.

YARIN : HAYIR, PARANLA HER ŞEYİ YAPAMAZSIN

Musk, 27 Temmuz’da ise Tweeter hesabında Marx’ın Kapital’ini kısaca özetlediğini iddia ettiği bir paylaşım yapıyor. Tweetde Marx’ın resminin yanında “Gib me dat for free” (Give me that for free) yazıyor. Bir yandan hastalıklı zekası ile okusa da anlamayacağı, liberal düşünürlerin dahi gelmiş geçmiş en önemli ekonomik analiz kabul ettiği, Kapital ile dalga geçerken, kullandığı ırkçı dil ile Afrika kökenli Amerikalıları aşağılıyor. Meraklısı araştırsın.

Tüm yazdıklarımdan, teknoloji karşıtı, gelişime kapalı birisi olduğum düşünülmesin. Ancak insanlık ve doğa yararına çalıştığını söyleyen, buna karşılık aslında ne doğaya ne de insan hayatına zerre kadar değer vermeyen iki yüzlü sahtekarlardan ve bunlara değer verenlerden çok sıkıldığım doğrudur. Ancak artık dünyanın, tüm sosyal medyayı arkasına alarak kendisini kurtarıcı olarak ilan eden, bir yüzü makyajlı bir yüzü ise artık saklamaya dahi gerek duymadıkları şekilde kötücül olan, bu iki yüzlü zenginlerin yalanlarından sıyrılması gerekiyor.

Hayır, yarın paranızla her şeyi yapmaya kadir olmayacaksınız. Hayır, bu dünyanın insanları sahte hayallerinizi hayranlıkla izleyerek, göstermelik yardımseverliğinizi alkışlamayacak artık. Ya bu dünyanın insanları ile, doğaya ve geleceğe saygılı bir yaşam sürecek, dünyanın iyi bir yer olması için ortak akla saygı gösterecek ve üstenci tavrınızı bırakacaksınız ya da o çok sevdiğiniz paralarınızı yanınıza alarak ilk roket ile uzaya doğru yola çıkacaksınız. İnanın arkanızda, bu gidişinize üzülen, gıptayla bakan bir kişi bile olmayacak. Hiç kimsenin su dökeceğini de düşünmüyorum. Ama bu seyahatinizi canlı yayında izlemekten memnuniyet duyarım.