İSTANBUL (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "İlk adımımız kamu bankalarımızın sermayelerini güçlendirmek için olacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı ihraç edeceği 28 milyar TL'lik İkrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetlerini kamu bankalarına verecektir." dedi.

"Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Albayrak, ekonomi politikaları açısından önemli bir gündem için bir araya gelindiğini belirtti.

Albayrak, bugün açıklayacağı paketin Türkiye’ye, millete, iş dünyasına ve vatandaşlara hayırlı olmasını dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu paketin hazırlanmasında, ağustos ayından bugüne odalarımızın, iş dünyamızın, TÜSİAD, MÜSİAD başta olmak üzere geniş yelpazede STK’larımızın katkılarını, raporlarını alarak bu çerçeveyi hazırlamaya çalıştık. Tüm bu görüşler ışığında paketimize son halini verdik. Göreve geldiğimiz ilk günden beri, ortaya koyacağımız ekonomik vizyonu, izleyeceğimiz politikaları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağımızı söyledik. Politikalarımızı ve stratejilerimizi tüm paydaşlarımızın katkıları ile ortaya koyacağımızı ilan ettik. İşte bu şekilde de önce ağustos ayında Yeni Ekonomi Yaklaşımımızı paylaştık. O gün, küresel gelişmeler ne olursa olsun, ekonomimizi tüm sınamalardan etkilenmeden çıkacak, güçlü temeller üzerine inşa edeceğimizi söylemiştik.”

Tüm ekonomi politikalarındaki prensiplerin, yapısal reformların önceliklendirilmesi, serbest piyasa ilkeleri ile uyumluluk, ihracat ve istihdamın odaklı olmak, sürdürülebilir büyüme, sıkı maliye politikası, daha adaletli vergi sistemi, para ve mali politikalar arasında koordinasyon olduğunu anımsatan Albayrak, ekonomik dengelenme, istikrarlı büyüme, daha adaletli paylaşım ve nitelikli insan gücü ve güçlü toplum başlıklarında ekonomide dönüşüm hedeflerini belirtip, uygulamaya başladıklarını hatırlattı.

Berat Albayrak, bu yaklaşım doğrultusunda eylül ayında orta vadeli programı, “Yeni Ekonomi Programı” adı ile kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek, “Dengelenme, Disiplin, Değişim başlıklarında, Yeni Ekonomi Yaklaşımımızın tüm hedef, ilke ve prensiplerini 3 yıllık bir program haline getirdik. Program süresi boyunca hedeflediğimiz makroekonomik göstergeleri ve bunlara nasıl ulaşacağımızı ortaya koyduk. Gerek Yeni Ekonomi yaklaşımımızda, gerek Yeni Ekonomi Programında ortaya koyduğumuz dönüşüm ve hedeflere ulaşmak için hayata geçireceğimiz politika ve stratejilerin yanında bir Reform Programını da hayata geçireceğimizi ilan etmiştik.” diye konuştu.

- “Bu paket ile düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık”

Bakan Albayrak, ekonomide atılması gereken yapısal adımlar ya da reformların nasıl olması gerektiği sorusunu sorarak, “Öyle ki, bugün birçok ekonomistin, akademisyenin, birçok uzmanın farklı farklı önermeler ortaya koyduğuna şahit oluyoruz. Binlerce maddelik eylem planlarından başlayarak geniş yelpazede öneri ve tavsiyelere şahit oluyoruz. Kısa ve orta vadeli temel reformlar mı? Yoksa adım adım istediğiniz hedefe ulaşmak için atmamız gereken adımlar mı? Biz bu paket ile bugün ekonomimizin karşılaştığı en temel sorunlara yeterli çözüm sağlayacağını düşündüğümüz düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık.” şeklinde konuştu.

Yeni Ekonomi Programı’nda ortaya koydukları hedeflere ulaşmak için sadece 2019 yılında hayata geçirmeyi taahhüt ettikleri, düzenleme ve adımları paylaşacağını vurgulayan Albayrak, “2020 yılında, yani Yeni Ekonomik Programın ikinci yılında yine o yılı ilgilendiren, önümüzdeki yıl gerçekleştirmeyi planladığımız reformlarımızı seneye buluşup o adımları atacağımız programın tanıtımını yapacağız.” dedi.

Bu adımları hayata geçirecek iradeye ve uzun bir zamana sahip olunduğuna dikkati çeken Bakan Albayrak, şunları kaydetti:

“Ayrıca, 2018 yılında ortaya koyduğumuz bütçe disiplinimiz, türbülans döneminde tüm şartlara rağmen sağladığımız başarılı dengelenme süreci ve AK Parti iktidarlarının 17 yıllık başarılı ekonomi performansı bu adımları hayata geçireceğimizin teminatı durumundadır. Türkiye bir kez daha bir seçim dönemini geride bıraktı. Adeta bir demokrasi şöleni olarak bu süreçten çok başarılı çıktı. Seçimlere katılım oranı, Türkiye’nin, Türk toplumunun ne kadar demokrasiyi özümsemiş bir millet olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sandıktan çıkan sonucun mesajını her parti, her siyasi hareket kendisine göre değerlendirecek ve ona göre yol haritasını çizecektir. Süreçler hukuk temelinde devam etmektedir.”

Albayrak, yüzde 52 oy oranı ile hem Cumhurbaşkanlığı Sistemi hem de Cumhur İttifakı vatandaşlardan güçlü bir güvenoyu aldığını ifade ederek, Türkiye’nin önünde yaklaşık 4,5 senelik seçimsiz bir dönem olduğunu kaydetti.

- “Türkiye’nin gündemi ekonomide reform”

Bakan Albayrak, Türkiye’nin gündeminin ekonomide reform olduğuna işaret ederek, Büyük ve güçlü Türkiye idealine kavuşmak için ekonomide gerekli yapısal dönüşümleri hayata geçirmektir. Bugün başlatacağımız süreç, yalnızca bir paketin hayata geçirilmesinden ibaret olmayacak. Bugün sadece, 2019 yılında tamamlayacağımız bir dizi reformu sizlerle paylaşacağız. Ama bu değişim ve reform süreci önümüzdeki 4,5 yıl boyunca, yılmadan kararlılıkla devam edecektir.” diye konuştu.

Paketin bütününü bir reform paketi olarak adlandırdıklarını, içerisinde tek başına ele alındığında bile başlı başına önemli birer reform olacak adımlar olduğu gibi, onları destekleyen, hedefleri yakalamayı sağlayacak maddelerin de olduğunu aktaran Albayrak, bu zamana kadar bu maddelerin teknik detayları ve içeriği ile ilgili de önemli çalışmaların bakanlıkların koordinasyonunda yapıldığını ve artık hayata geçirilmeye hazır hale getirildiğini, bu nedenle 2019 yılsonuna kadar diyerek tüm Türkiye’ye dünyaya ve ekonomideki paydaşlara net bir tarih verdiklerini vurguladı.

- "Reform alanlarının başında finansal sektör geliyor"

Albayrak, reform alanlarının başında finansal sektör geldiğini belirterek, finansal sektör altındaki ilk alanın da bankacılık sektörü olacağını kaydetti.

Yeni Ekonomi Programı’nda “bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel sektörümüzü finanse etmeye devam etmesini temin etmek bu programın en önemli önceliklerinden bir tanesidir” dediğini anımsatan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geldiğimiz noktada, bankacılık sektörümüzün kredi hacmi, tahsili geçmiş alacaklar hariç 2 trilyon 513 milyar TL’dir. Geri ödemelerinde sorun beklenmeyen 1. gruptaki kredilerin toplam krediler içindeki oranı yüzde 89 seviyesindedir. 2. gruptaki yakın izlemedeki kredilerin payı ise 276 milyar TL, yani toplamda yüzde 11 seviyesindedir. Bu rakamın da 107 milyar TL’lik kısmı bugüne kadar yapılandırıldı. 3. grup, yani tahsili gecikmiş ya da takip hesabında izlenen alacakların miktarı Mart 2019 itibarıyla 106 milyar TL’dir. Tahsili gecikmiş alacakların kredilere oranı yüzde 4,2’dir. 106 milyar TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacaklar için 72 milyar TL seviyesinde özel karşılık ayrılmıştır. Gerçekleştirdiğimiz mali bünye analizi sonucunda BDDK da NPL olarak adlandırılan bu kredilerin oranının en yüksek yüzde 6 seviyesine ulaşabileceğini ortaya koymuştu.”

Albayrak, bugün, dünyanın en önemli finans kuruluşlarının da raporlarında, NPL’lerle ilgili bu oranların burayı yakınsayacak şekilde revize edildiğini gördüklerini vurgulayarak, “Tahsili gecikmiş alacaklar için yüksek oranda karşılık ayrılması, birçoğunun teminatının bulunması, tahsilat oranlarının yüksek olması ve tahsili gecikmiş borcu bulunan işletmelerin büyük çoğunluğunun faaliyetlerine devam ediyor olması dikkate alındığında tahsili gecikmiş alacakların, bankacılık sektörümüz için bir risk oluşturmayacağını öngörüyoruz. Ancak, sektörümüzün daha dirençli hale getirilmesini ve sermaye yeterlilik oranlarının güçlendirmesini önemsiyoruz.” diye konuştu.

Bu kapsamda bir dizi önemli adımı devreye aldıklarını belirten Albayrak, "İlk adımımız kamu bankalarımızın sermayelerini güçlendirmek için olacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı ihraç edeceği 28 milyar TL'lik İkrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetlerini kamu bankalarına verecektir." dedi.

(Sürecek)