İSTANBUL (AA) - Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da katıldığı, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) tarafından "Dönüşerek Daha Güçlüyüz" sloganıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Smart Future Expo 2018 - Akıllı Teknolojiler Zirve ve Sergisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dijital dönüşümün insan hayatının her alanını etkilediğini anlattı.

Bilim ve teknolojide geride kalan ülkelerin, kendi kimliğini ortaya koyacak vasıtaları üretemediği için zayıf kaldığını aktaran Nebati, "Bu nedenle Türkiye'nin kimliğini, tarihini ve anlamını unutmaması ve her daim aklında tutması gerektiğine inandığımız için, Ar-Ge teşvikleriyle birlikte üretime inovasyon katıp, ihracata dayalı ekonomi modeliyle 2023 hedeflerine daha emin adımlarla yürümeliyiz." dedi.

Nebati, Ar-Ge'nin GSYİH'daki payının yüzde 3'e çıkarılması gerektiğini belirterek, bu oranın artırılması için gerekli çalışmaların özveriyle yapıldığını söyledi.

Dijitalleşme ve inovasyonun bütün kurumların görevi olduğunun altını çizen Nebati, "Geleceğe yönelik projeksiyonların gerçekleştirilmesi hepimizin görevidir. Bu sadece hükümetin, bakanlıkların, bürokrasinin görevi değil. Hepimizin taşın altına elimizi koymamız gereken bir süreci yaşıyoruz. Savunma sanayisinde yüzde 65 yerliliğe ulaştık. Zor, işimize yarar. Zorluklar, kolaylıkların kapısının açıldığı alanlardır." diye konuştu.

Nebati, Türkiye'nin her türlü operasyona karşı koymaya hazır olduğunu belirterek, hükümetin bankacılık sektörü, reel sektör gibi her türlü alanda gerekli düzenlemeleri yaptığını söyledi.

Dövizin dengelenmiş bir hale geldiğini dile getiren Nebati, "Bakanlığımızın 1 Kasım itibarıyla beyaz eşyada, otomotiv sektöründe ve gayrimenkul alım satımlarda ortaya koyduğu tedbirler, bugün Türkiye'nin YEP'te açıkladığımız, dengelenme sürecini gerçekleştirmesine kaynaklık teşkil ediyor. Bugün bir dengelenme süreci gerçekleştiriliyor. Bundan sonra hepimizin disipline ihtiyacı var. Bizler, kendi firmalarımızı, üretim alanlarımızı disipline ederek, hükümet kamuyu disiplin altında tutarak ve bunu sağladıktan sonra da yapısal değişimi gerçekleştirecek adımlara hazır olmalıyız." şeklinde konuştu.
 

- "Türkiye çağ atlayabilir"

ASKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da ortaya çıkan yeni teknolojilerin, ülkelerin ve işletmelerin dünyayla nasıl etkileşime geçebileceği konusunda dönüştürdüğünü söyledi.

Gelecekte müşteri isteklerinin değişeceğini ve ürünlerde daha fazla çeşitlilik talep edileceğini belirten Cesur, "Küresel rekabette başarılı olmak isteyen şirketler, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar ve Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak becerilere sahip sistemleri kullanmak durumunda olacaklardır. Şirketlerin üretiminin pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı bir şekilde uyum sağlaması gerekmektedir. Bu bağlamda teknoloji yol haritası, teknoloji grupları altında belirlenen ulusal stratejik hedefler ve bu hedeflere ulaşılması için katma değeri yüksek teknolojilik ürünlerin üretilmesi gerekmektedir. " ifadelerini kullandı.

Cesur, Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna dikkati çekerek, doğru bir planlama, yeterli Ar-Ge kaynağı ile teknolojik anlamda Türkiye'nin çağ atlayabileceğini ifade etti.

Bu konuda farkındalık oluşturmak için sivil toplum kuruluşlarının önemli olduğunu belirten Cesur, şunları kaydetti:

"Bugün Smart Future Expo etkinliğimiz ile bu farkındalığı meydana getirerek teknoloji alanında çağ atlayan bir Türkiye’nin parçası olmak istiyoruz. Ülkemizde ve bölgemizdeki coğrafyada bilim ve teknoloji kullanımını ve geliştirilmesini yaygınlaştırmak, bu noktada tüm ulusal ve uluslararası teknoloji geliştiricilerini bir araya getirmek istiyoruz. Bilim ve teknoloji geliştirenleri hedef sektörleriyle bir araya getirerek yeni mega projeler, yeni iş alanları, yeni yatırımlar, yeni işbirlikleri, yeni anlaşmalar oluşmasını sağlamaya çalışıyoruz. İstanbul’u uluslararası teknoloji merkezi haline getirerek bir cazibe merkezine dönüştürmek istiyoruz.

Yerli teknoloji üretiminin ülkenin geneline yayılması, tüm sektörlerin önceliği haline getirilmesi ve bu konuda farkındalık, bilinirlik oluşturmayı sağlayacak ortamı yaratmak istiyoruz. Ülkemizin küresel arenada rekabet gücünü artırarak toplumsal fayda sağlamak; teknoloji tüketen değil teknoloji üreten nesiller yetiştirmeye katkı sağlamak istiyoruz.Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 yılı hedefi için 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasını sağlayacak platform oluşturmak istiyoruz. Türkiye ekonomisinin dijitalleşme dalgasını yakalayarak yüksek katma değerli teknoloji üreten dijital bir ekonomiye dönüşmesi için çözüm platformu tesis etmek istiyoruz."

- "Savunma sanayisinde yerlilik 65'in üzerinde"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Ahmet Özer ise her geçen gün hızla gelişimini sürdüren ve sahip olduğu değeri katlayarak artıran bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma ve üretme becerilerinin, bugün ülkelerin iktisadi ve beşeri her alanda küresel sıralamada nerede olacaklarını belirleyen bir ölçüt haline geldiğini hatırlattı.

Ülkelerin kalkınma ve büyümelerinin teknolojik değişimlere ayak uydurmaları ile mümkün olduğuna dikkati çeken Özer, "İleri teknolojilerin uygulanmasında savunma sanayisi ve iletişim alanında ülkemizin geldiği nokta takdire şayandır. Savunma sanayimize bakıldığında 2002 yılında yalnızca 66 savunma projesinin yaklaşık yüzde 80 dışa bağımlılık oranı ile yürütüldüğü bir noktadan, bugün yüzde 65'in üzerinde yerlilik oranı ile proje sayısı yaklaşık 9 kat artarak 553’e ulaşmıştır. Türkiye artık kendi tankını, topunu, insansız hava aracını, uydusunu üretir haldedir. Sadece üretmekle kalmayıp bu teknolojilerin ihracatını da yapmak ülkemiz ekonomisine büyük katma değer sağlamaktadır." şeklinde konuştu.