İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak, Balkanların en büyük lojistik şirketlerinden birini satın almak için teklif verdiklerini, ayrıca Hollanda-Belçika kökenli Bleckmann'deki paylarını artıracaklarını belirterek, "Biz ayrıca Suudi Arabistan'da da büyüyoruz. Oradaki operasyonlarımız çok büyük hale gelecek." dedi.

Şahap Çak, grup açısından 2018'de yaşanan gelişmeleri ve 2019 beklentilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu anda 4 bin araçları bulunduğunu, 74 depoyla hizmet verdiklerini ifade ederek, 2018'de 460 milyon dolarlık ihracata imza attıklarını, 2019'da bu rakamın 600 milyon doları geçeceğini düşündüklerini söyledi.

Çak, grup açısından 2018'de bütçelerinin beklentileri doğrultusunda gerçekleştiğini aktararak, bu yıl için ise bütçelerini enflasyondan arındırarak yaptıklarını söyledi.

Enflasyonun 2019'da yüzde 15 düzeyinde gerçekleşeceğini öngördüklerini dile getiren Çak, "Bu kapsamda grubumuz için reel büyümeyi 2019'da yüzde 20 olarak hedefledik. Bizim şu anda Denizli ve Kayseri depolarımızın inşaatı devam ediyor. Bu yılın ikinci yarısında İzmir'de bir ve İstanbul'da 2 depo açacağız. Bu kapsamda sadece Türkiye operasyonlarımız için şimdilik bine yakın eleman alımı planladık. Biz ülkemize hep güvendik, her zaman da güvenmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

- "Halka açılmayı düşünmüyoruz"

Şahap Çak, Netlog olarak şu anda fiilen şirketlerinin bulunduğu ülke sayısının 6 olduğunu ancak operasyonlarını yaklaşık 40 ülkede yürüttüklerini anlattı.

Devamlı hem organik hem de inorganik büyüdüklerini ifade eden Çak, geçen yılın başlarında Türkiye'de Palex diye bir şirketi satın aldıklarını anımsattı.

Çak, şu anda Türkiye'de lojistikle ilgili bir şirketle daha görüşme yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"İnorganik büyüme noktasında çalışmalarımız var ve açığız ancak bunların hepsi lojistikle entegre işler olacak. Bu yıl yurt dışında pazar çeşitlendirmesi de gerçekleştireceğiz. Şu anda Balkanların en büyük lojistik şirketlerinden birine teklif verdik. Satın alma yoluyla bünyemize katmayı düşünüyoruz. Öte yandan, moda ve tekstil alanında Avrupa'nın en büyük lojistik firması olan Hollanda-Belçika kökenli Bleckmann'in yüzde 50'sinin sahibi konumundayız. Şimdi bu şirketimizdeki payımızı büyütüyoruz. Anlaşmanın tamamlanmasıyla şirketin tamamına yakını Netlog bünyesine geçecek. Bu şirketin tek başına cirosu 350 milyon avro civarında. Bu açıdan ciromuza büyük bir katkı sağlayacak. Biz ayrıca Suudi Arabistan'da çok büyüyoruz. Oradaki operasyonlarımız da çok büyük hale gelecek."

Abraaj Group'un Netlog'da hissesi bulunduğunu, bu ortaklığın uluslararası arenada kendilerine güç kattığını ifade eden Çak, "Biz her zaman profesyonel olmaya çalıştık. Abraaj'dan önce bile, şirketimizde 5 kişilik yönetim kurulunun 2'si bağımsız yönetim kurulu üyesiydi. Onlar olmadan karar almadık. Abraaj, hem uluslararası arenaya açılma açısından elimizi güçlendirdi hem de profesyonelleşme noktasında bize katkı sağladı." dedi.

Çak, grubun halka açılma planına ilişkin de, "Bugün için bir programımız yok, düşünmüyoruz ama ortaklıklara varız." ifadesini kullandı.

- "Esas olan ısı kontrolüdür, soğuk zincir değil"

Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak, Netlog'u diğer lojistik şirketlerinden ayıran en büyük farkın "iyi entegrasyon" olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de, hatta dünyadaki tüm tedarik zincirini entegre ederek yönetebilen az sayıdaki şirketlerden biriyiz. Bunu sağlamak için teknolojiye çok ciddi yatırım yapmak gerekiyor. Aşağı yukarı her yıl teknolojiye 5 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Açıklanan tüm yeni teknolojilerden kendimize ders çıkarıyoruz. 'Hangi teknoloji bize nasıl yarar'?' diye takip ediyor ve gerisinde kalmamaya çalışıyoruz. Bu yıl da en az 5 milyon dolarlık teknolojiye yatırım yapacağız. Bunların bir kısmı bilgi teknolojileri olarak nitelendirdiğimiz IT üzerine, bir kısmı da depolarımız için yapılacak teknoloji yatırımı olacak. Planladığımız tüm diğer yatırımlarımızla birlikte bu yıl için 150 milyon dolarlık bir yatırım öngörüyoruz."

Çak, kendilerinin en önemli faaliyetlerinden birinin ısı kontrollü depolama ve taşıma olduğuna dikkati çekti. Sadece soğuk zincir gıda lojistiği yapmadıklarına işaret eden Çak, "Biz bugün Erzurum'a götürdüğümüz domatesin donmasını da önlüyoruz. Burada esas olan ısı kontrolüdür, soğuk zincir değil." ifadelerini kullandı.

Çak, ısı kontrolünde olayın iki boyutunun bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Birinci boyutu, taşıdığınız malın değerini korumak. Bir de bunun hijyen boyutu var. Donduktan sonra açıldığı zaman yenmemesi gereken ürünler oluyor. Bunlara dikkat ederek, en iyi şartlarda ürünleri tutmaya ve ulaştırmaya çalışıyoruz. Şu anda Türkiye'de bununla ilgili yasalar çok oturmuş değil. Bununla ilgili uygulanabilir yasaları çıkarmak ve denetimlerini sağlamak lazım. Halkın bilinçlenmesi de bu noktada çok önemli. Türkiye'de senelerdir donuk meyve ve sebze pazarı çok az büyüyor. Halbuki donmuş sebze-meyve pazarı çok daha ucuz ve besin değeri daha yüksektir. Bu konuda bilinçlenme gerekli. Bizim birinci görevimiz, halkın sağlığını en iyi şekilde koruyacak altyapıyı kurmak. Bu noktada Türkiye'nin açık ara lider şirketiyiz. Şu anda bu ısı kontrollü depolamaya uygun Türkiye'de 21 depomuz, 21 aktarma merkezimiz var. Bunlarla beraber Hakkari'deki asgari birliklere İstanbul'dan çıkan bir malı 72 saatte dondurulmuş veya soğuk olarak teslim eden tek şirketiz."