İSTANBUL (AA) - Eczacıbaşı, TBV ve analitik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden SAS Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen “Dijital Teknoloji Geliştiriciler” projesinin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, vakıf olarak teknolojinin topluma nasıl kazandırılması gerektiği konusunda çalıştıklarını söyledi.

23 sene önce yola çıktıklarında yazılım ve donanımdan, biraz da servis endüstrisinden konuşulduğuna dikkati çeken Eczacıbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün bizim gibi STK’lara Türkiye’nin çok ihtiyacı var. O zaman öngördüğümüz şeyler, bugün misliyle gerçekleşmiş durumda. Dünya çok çabuk değişti ve değişmeye devam ediyor. Yeni ekonomik, toplumsal bakışa ihtiyacımız var. Veri her geçen sene katlanarak genişliyor. Ortada veri fazlalığı var. Önümüzdeki dönemde en büyük başarı veri üretiminin kendisi değil, veriyi bilgiye, katma değere nasıl dönüştürdüğünüz olacak. Kazanan toplumlar, bireyler bu veriyi bilgiye dönüştürenler olacak. Bu yetkinlik yalnız meslek sahipleri, yüksek okul mezunları için geçerli bir dal değil, ilk ve orta öğretim seviyesine kadar inmesi gereken bir gerçek.”

- “Amacımız 5 yıllık süreçte 50 bini aşkın üniversite seviyesindeki gence ulaşmak”

SAS Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Topkoç ise dünyada ekonomilerin yarıştığını ve hızla dijitalleştiğini belirterek, dünya çapındaki yapay zeka gelirinin 2025 yılına kadar yaklaşık 40 milyar dolara çıkmasının beklendiğini, nesnelerin interneti ve akıllı şehirler alanında önemli çalışmaların olduğunu kaydetti.

Dijital Türkiye Platformu tarafından yayımlanan “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” raporuna göre, Türkiye'de çalışmayan, eğitim ve öğretim görmeyen 20-24 yaş aralığındaki genç nüfusun oranının yüzde 33, Almanya’da ise yüzde 9 olduğunu ifade eden Topkoç, yetişmiş iş gücünün çok önemli olduğunu söyledi.

Topkoç, veri bilimcilere artık her çalışma alanında ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“TBV desteğiyle Dijital Teknoloji Geliştiriciler projesiyle 2023 sonuna kadar 1 milyon kişiye ulaşmak istiyoruz. İlk adım veri bilimciler yetiştirmek. Üniversite mezunu profesyonellere ulaşmayı hedefliyoruz. Birkaç yıllık tecrübesi olan, kendini geliştirmek isteyen veya kariyer değişikliği yapmak isteyenlere eğitim vermek istiyoruz. Üniversitede olanlara eğitim vermek, onları öne çıkarmak istiyoruz. İlk ve orta öğretimdeki öğrencilere de ulaşmayı istiyoruz. Bugün her şirket yazılım, teknoloji şirketi haline dönüştü.

Çocuklarımızın geleceğini daha aydınlık geleceğe taşımak için bizim kurucumuzun e-öğrenme platformunu da Türkiye’ye açıyoruz. Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleriyle başladık ve bunu diğer üniversitelere yaymak istiyoruz. Belki müfredatın parçası haline getirmek. Amacımız 5 yıllık süreçte 50 bini aşkın üniversite seviyesindeki gence hem online hem de fiziki olarak ulaşmak. Anadolu’da 7 bölgeye de projemizi yaymayı istiyoruz.”

Yeni üniversite mezunlarına programıyla, akademilerle ve e-öğrenme yoluyla ulaşmak istediklerini anlatan Topkoç, “Üniversitelerdeki öğrencilere de bu eğitimi sunarak iş dünyasının ihtiyaç duyduğu yetkinliğe ulaşmalarını arzu ediyoruz. Biz bu işe gönül verdik. Veri bilimi konusunu ders haline dönüştürmek istiyoruz. İlk ve orta öğrenime yönelik e-öğrenme platformumuz var. Fen, matematik, kodlama, veri bilimi derslerini eğlenerek öğreniyorlar. Bu programı MEB’e de götürmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.