İSTANBUL (AA) - ELİF FERHAN YEŞİLYURT - DASK'tan Deprem Haftası dolayısıyla yapılan açıklamada, 1999 yılında yalnızca 500 bin civarında olan deprem teminatlı konut sayısının, bugün itibarıyla 9 milyona ulaştığı belirtildi.

Bugün Türkiye’deki her iki konuttan birinin Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olduğu ifade edilen açıklamada, "20 yılda Türkiye’ye deprem sigortasının önemini iyi anlattığımızı düşünüyoruz. Elbette Türkiye’deki tüm konutların Zorunlu Deprem Sigortası’yla (ZDS) güvence altına alınmasını hedefliyoruz ve bu hedef gerçekleşene kadar geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami), yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarları poliçede belirlenen limitler dahilinde hızla karşıladıkları aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"İster oturulamaz durumda ister kısmî hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık ediyoruz. Bugün deprem bilinci yüksek vatandaşlarımız sayesinde DASK’ın ödeme gücü 18 milyar TL’ye ulaştı. Hasarların tazmininde yeterli kaynak sunmanın yanı sıra, afetin tüm operasyonel sürecini etkin ve teknoloji rehberliğinde yönetmek amacıyla da hızla çalışıyor ve diğer ilgili devlet kurumlarıyla iş birliği yapıyoruz. Şu anda mevcut afet yönetim sistemimizi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin afet derecesinde sayılacak olası büyük İstanbul depremi modeline göre geliştirmek için çalışıyoruz. Mevcut portföyümüz ve yeni eklenecek sigortalılarımızı dikkate alarak İstanbul'da olması muhtemel büyük deprem sonrasında başta İstanbul, çevre iller ve hatta tüm Türkiye'den gelecek soruları ve talepleri karşılayacak bir afet çağrı merkezi modeli oluşturduk. Bunun yanı sıra bu projeyle birlikte herhangi bir müşteri temsilcisine bağlanmadan IVR sistemi sayesinde vatandaşlık ya da dosya numarasıyla ihbar yapılabilecek ve hasar dosyası takip edilebilecek."

Tüm bu yatırımlarla ülke genelinde oluşturulan hasar tespit kaynağıyla deprem sonrasındaki mağduriyetleri hızlı bir şekilde giderebilecek ve ülke genelinde kaynak tasarrufu sağlayabilecekleri belirtilen açıklamada, "İkinci olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapılan bir protokolle, zorunlu deprem sigortasının sağladığı mesken güvencesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bilgi, birikim ve teknik kapasitelerini AFAD AYDES altyapısı üzerinde birleştirmeyi planlamaktayız. Bununla birlikte afet çağrı merkezini de afet yönetim sistemine uygun bir yapılandırma üzerinde çalışıyoruz. Halihazırda Zorunlu Deprem Sigortası ile ilgili tüm soruların sorulabildiği, hasar ihbarlarının yapıldığı ve bu anlamda tüm bilgilerin alındığı ALO DASK 125 hattımız hizmette." denildi.

- Günde sadece 37 kuruş ayırarak DASK'lı olmak mümkün

Açıklamada, sigorta primlerinin, Hazine Müsteşarlığı'nca yayımlanan Zorunlu Deprem Sigortası tarife ve talimatında belirtilen esaslara göre belirlendiği, aynı konut için farklı sigorta şirketlerinin farklı prim talep etmesinin mümkün olmadığı, prim tutarının, konutun yapı tarzı, metrekaresi, deprem risk bölgesi ve inşa yılına göre hesaplandığı, prim hesaplamasına "www.dask.gov.tr"den “poliçe prim hesaplama” adımından erişilebildiği bildirildi.

Türkiye'de çok farklı yapılarda bölgeler ve evlerin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, "Örneğin, Türkiye genelinde günde sadece 37 kuruş ayırarak, ZDS ile konutunuzu depreme karşı sigortalamak mümkün. Dolayısıyla günde 37 kuruşa depreme karşı finansal önlemlerden birini alabiliyorsunuz. 100 metrekare betonarme bir bina için ortalama prim senelik 133 TL’ye gelmektedir. Burada önemli olan Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin sürekliliğidir." ifadeleri kullanıldı.

- Sigortalılıkta Marmara Bölgesi açık ara ilk sırada

Bölgesel bazda incelendiğinde sigortalılıkta Marmara Bölgesi'nin açık ara ilk sırada yer aldığı, Marmara’yı Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin takip ettiği, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ise son sırada bulunduğu belirtilen açıklamada, deprem gerçeğiyle yüzleşen illerde sigortalılık oranlarının daha yüksek seyrettiği kaydedildi.

ZDS oranı en yüksek olan ilk 5 ilin sırasıyla Düzce, Bolu, Yalova, Sakarya, Tekirdağ olduğu ifade edilen açıklamada, son 5 sırada ise Şırnak, Hakkari, Batman, Siirt ve Muş'un yer aldığı aktarıldı.

Açıklamada, deprem bilinci büyük ölçüde deprem geçmişine bağlı olduğu için birinci dereceden deprem bölgesinde yer almayan illerde sigortalılık oranlarının da düşük olduğu bildirilerek, DASK’ın kuruluşundan bu yana 618 depremde 187 milyon TL tazminat ödemesi yaptığı belirtildi.

- "Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor" yarışmasına yoğun katılım

DASK olarak toplumun farklı kesimlerine yönelik, çok çeşitli mecraları kullanarak hem ulusal hem de yerel ölçekte pek çok bilinçlendirme ve tanıtım projesini hayata geçirdikleri ve buna devam ettikleri ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sigortalı konutların sayısını artırmak, deprem güvenceli hayatı teşvik etmek, depreme yönelik alınması gereken önlemler hakkında tüm vatandaşlarımızı bilinçlendirmek amacıyla Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor adlı yarışmamızın bu yıl altıncısını düzenliyoruz. Bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak daha geniş kitlelere ulaşma hedefiyle yenilenen bir konsept ile düzenlediğimiz projemiz için geniş bir uzman ekip, deprem bilincinin güçlendirilmesine yönelik kapsamlı eğitim kitleri hazırladı. ‘Evimizde Güven, Şehrimize Güven’ başlığını verdiğimiz yeni konseptimiz, 25 ilde AFAD Müdürlükleri aracılığıyla halka ulaşacak ve deprem bilincinin güçlendirilmesi amaçlanacak. 15 Mart 2019 tarihinde başlatacağımız yarışmamıza ilk kez bu kadar yoğun bir il katılımı söz konusu. Bu projemizle 7’den 77’ye halkın geniş bir kesimine erişirken bir diğer projemiz Depreme Dayanıklı Bina Tasarım Yarışması ile gençlere ulaşıyoruz. Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz yarışmamıza 47 üniversiteden 75 başvuru aldık. Finalde 24 takım yarışacak. Yarışmamızla genç mimar ve inşaat mühendisleri aracılığıyla dayanıklı bina bilincini yeni nesillere aşılamayı hedefliyoruz.”

Açıklamada, tüm bu çalışmalar sonucunda Türkiye'de deprem gerçeğine, depreme karşı dayanıklı bina anlayışına ve ZDS’ye dair farkındalığın ciddi oranda artmış durumda bulunduğu, DASK olarak yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarına göre yüzde 96 oranında yüksek bir bilinirliğe ulaşmış bulundukları bu durumdan büyük bir memnuniyet duydukları ifade edildi.