CHP Ekonomi Masası üyeleri Perpa Ticaret Merkezi’ni ziyaret ederek, işverenler ve çalışanlarla görüştü.CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, burada yaptığı açıklamada, küresel siyasal ve ekonomik sistemde son yıllarda gerçekleşen dalgalanmaların Türkiye'yi doğrudan etkilediğini söyledi.Öztrak, "Son 5 yılda ucuz ve bol para dönemi biterken sermaye ve yatırımcılar daha duyarlı, ülkelere karşı da daha seçici hale geldi. Biz bu yeni koşulları okuyamadık. Müzik değişti ama biz dansımızı değiştirmedik." diye konuştu.

Türk ekonomisinin dış yatırımlara ve sıcak paraya bağımlılığının arttığını dile getiren Öztrak, üretim yerine ithalat, gelir yerine borçla büyüme stratejisinin benimsendiğini savundu.

İstanbul'daki seçimlerin ekonomiye etkilerine değinen Öztrak, şunları kaydetti:

"İstanbul'da seçimlerin iptal edilmesi büyük bir güvensizlik yarattı. Bu sadece İstanbul'u değil tüm Türkiye'yi etkiledi. Harcanan paralar ilk başta ekonomiye canlılık vermişti ama canlılık yeni şeyler inşa edilmediği için bitti. Bu yılın ilk altı ayı da kayıptır. Seçimlerde sadece Ekrem İmamoğlu ya da İstanbullular mağdur olmadı, tüm Türkiye mağdur oldu. Dolar kuru 5,49 liradan bugün 6,02 liraya yükseldi. Türk Lirası seçim döneminde yüzde 8,8 değer kaybetti. Türkiye'nin ekonomik durumu kendilerine benzeyen ekonomilere oranla da kötü. Türk Lirası bu ekonomiler arasında en fazla değer kaybeden para oldu."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık da Türkiye ekonomisindeki sorunların çözülmesi için öncelikle sorunların görülmesi ve kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Sorunları çözümünün tek bir yolla sağlanamayacağını dile getiren Karabıyık, "Hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını ve basının özgürlüğünü gerçekleştirmeden, eğitim sistemiyle ilgili düzeltmeyi yapmadan sadece ekonomi paketleriyle, içi boş ekonomi paketleriyle hiçbir şey yapamazsınız. Üretimin önemli olduğunu söylüyoruz. Sanayi sektörü de inşaat sektörü de büyüme üzerinde önemli fakat imalat sanayi bir motordur. İmalat sanayi bugün üretmiyor, ihraç edemiyor ve talep alamıyor ve belirsizlikle yuvarlanıp gidiyorsa o ülkede işte 'Eyvah' demek gerekir. Teşvikler bu çözümlere yönelik ve içerikleri doğru doldurularak yapılmalı." diye konuştu.

- "İnşaata ve ithalata bağımlı model bizi ileriye götürmüyor"

CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, konuşmasına CHP Ekonomi Masası üyeleri olarak İstanbul'da haftada en az bir kez esnaf ve iş dünyası ziyareti gerçekleştireceklerini belirterek başladı.

Dünyadaki ekonomik tablonun ve büyük şirketlerin sürekli olarak değiştiğini vurgulayan Hamzaçebi, "10 yıl sonra robot ve yazılım şirketlerinin daha da büyüdüğü bir dünyaya giderken biz inşaata ve ithalata bağımlı bir ekonomi modeli uyguluyoruz ve sık sık ekonomik krizlere giriyoruz. İnşaata ve ithalata bağımlı bu model bizi ileriye götürmüyor, 2007'den bu yana ekonomik patinaj yapıyor. 2007'de kişi başına gelir 9 bin 656 dolar, 2019'da bu rakam 9 bin 647 olarak öngörülüyor. Bu rakamlar içinde 5 milyon Suriyeli de yok. Büyüme modelinde bir problem var. Bizim tabii ki büyüme modelimiz var. Bunu uygun bir ortamda ayrıntılı bir şekilde paylaşacağız." ifadelerini kullandı.

Piyasalarda bol para olduğu dönemlerde yapılan yatırımların yanıltıcı olabileceğini dile getiren Hamzaçebi, şunları söyledi:

"2003-2007 dönemi bol paraya dayalı büyümenin sağlandığı dönemdi, para ve döviz boldu. Böyle bir ortamda Türkiye binde bir oranında döviz alım satım işlemlerinden alınan vergiyi kaldırdı. Şimdi ise döviz yok. Bankalardaki döviz mevduatının toplam mevduata oranı 2017 sonunda yüzde 41, 2018 sonunda bu rakam yüzde 44, 3 Mayıs itibariyle ise yüzde 52. Ulusal paranın iki temel özelliği vardır. Bir değişim aracı, iki tasarruf aracıdır. Türk Lirası artık tasarruf aracı olmaktan çıktı, insanlar dövizi tasarruf aracı olarak kullanıyor. Rakamlar onu gösteriyor. İnsanlar Türk Lirasına güvenmiyor."

Hamzaçebi, istihdam üzerindeki vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini savunarak, "İktidar bu konuda birtakım adımlar attı tabii ki. Bu oranlar biraz daha aşağıya indi ama hala gerek işçi gerekse işveren kesintisi yönünden Türkiye istihdamı cezalandıran bir ülke konumumda. Bu yüzden işverenler kayıt dışına yönelerek, açıktan ödeme yapıyor. Türkiye'de kayıtlı olmanın önündeki en büyük engel kayıtlı olmanın maliyetinin yüksekliğidir. Bu, kayıt dışına teşvik ediyor." diye konuştu.

Aralarında milletvekillerinin de olduğu heyet, daha sonra iş yerlerini dolaştı, çalışanlar ve iş verenlerle görüştü.