Yaklaşık iki yıldır sokak sanatı severlerin ve sokak sanatçılarının sabırsızlıkla beklediği Upfest (Urban Paint Festival), geçtiğimiz haftasonu Bristol'da yapıldı.

Festivalin başladığı ilk gün,sosyal medyada başlatılan bir oyun,daha ilk dakikadan itibaren festivalin ne kadar renkli geçeceğinin işaretini verdi.

İngiliz sanatçı MyDogSigh büyük bir eserini festival alanı içinde yer alan bir puba kilitleyip,anahtarını,dört değişik anahtarla beraber festival caddesinin farklı bölgelerine bıraktı.Sosyal medyada sık sık ip uçları vererek takipçilerini yönlendiren MyDogSigh 

doğru anahtarı bulup kilidin açılması için de destek oldu.Yine bir çok sanatçı eserlerini kanvas ve print olarak "freefriday" etiketi ile çok geniş alana yayılmış festival güzergahına bıraktılar.Eğlenceye dönüşen hediye eserleri bulma savaşı hem Bristol'a gelemeyen takipçilere sosyal medya üzerinden,hem festivali yerinde izleyen sanatseverlere zevkli anlar yaşattı.Festivalin ilk günü bunlar yaşanırken,ikinci günün süprizi sokak sanatının efsane ismi İnkie'den geldi.Eserini yaptığı binanın önünde toplanan hayranları ile sohbet ederken çantasından yüz adet imzalı ve edisyonlu eserini çıkararak bunları neredeyse bedava diyebileceğimiz sembolik bir ücret karşılığı dağıttı.Eserleri binlerce sterline satılan İnkie'nin eserleri beş dakikada yeni sahiplerini buldu doğal olarak.

 

Bristol'dan yayın yapan radyolar canlı yayınlarını festival alanı içinden yaparken,çok büyük bir alana yayılmış etkinliklerin de düzenli olarak takip edilmesini sağladılar.

 

Dünyanın hemen her yerinden gelen üçyüze yakın sanatçı Bristol'ın Bedminster mahallesinde,iki büyük park,bir kilise bahçesi,altı pub içine yerleştirilmiş boardlarda ve mahallenin 3 km uzunluğundaki caddesinin duvarlarında yaptılar eserlerini.

 

Parklarda aileleri ile beraber piknik yaparak uluslararası DJ lerin müziği eşliğinde festivali izleyen sanatseverler aynı zamanda çocuklar için hazırlanmış sanat köşelerinde çocuklarına üç gün boyunca ücretsiz ders aldırdılar.

 

Mahalleyi tam ortadan kesen caddede dükkanların kepenkleri,büyük binaların dış cephesi dahil her yer rengarenk sanat eserleri ile doldu.

 

Mahallede yer alan eski tütün fabrikası festivalin anahtar noktasıydı.Sanatçıların eserlerinin satıldığı galeri,İngiliz yemeklerinin yendiği restoran,ve geceleri müzik eşliğinde eğlenilen bir mekandı üç gün boyunca.

Eğlence ve sanatın bütünleştiği bu muhteşem organizasyonda beni en çok etkileyen çalışma "Bristol Wall" olarak isimlendirilen çalışmaydı.

Bristol ve çevresindeki 10 ilk öğretim okulundan davet edilen çocuklar,Bristol Üniversitesi Alman Dili Ana Bilim Dalı Başkanlığı önderliğinde,festival caddesindeki kilise bahçesinde,geçici inşa edilen bir duvarı birlikte boyadılar.

"Berlin Duvarı'nı Nasıl Boyardım" adı verilen çalışmaya Thierry Noir da Berlinden gelerek destek verdi.

İsmi Berlin Duvarı ile özdeşleşmiş sokak sanatının duayeni Thierry Noir'ın çocuklarla birlikte duvar boyaması festivalin en etkileyici bölümüydü kuşkusuz.

 

15 bin metrekareye yayılmış üç gün süren ve 300 e yakın sanatçının katıldığı bu görsel şöleni kısaca anlatmak oldukça zor.Ara ara yazılarımda festivale katılan sanatçılardan ve eserlerinden bahsetmeye devam edeceğim önümüzde ki haftalarda.Tabi Upfest'den ve organizatörlerinden de!

Ben bu satırları yazarken festivalin yapıldığı parklardan birinde Banksy imzalı bir eser bulundu.Anlaşılan o ki Banksy memleketi Bristolda arkadaşlarını yalnız bırakmamış!

Bu festivalden daha çok söz edeceğiz anlaşılan...

 

Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!