Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından bu yıl 12'ncisi düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali" sona erdi.Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl vefatının 700. yılı dolayısıyla Yunus Emre'ye adanan festivalin kapanışında "2020 Yılı Edebiyat Gündemi Değerlendirmesi" yapıldı. Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında online olarak gerçekleştirilen ve birliğin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinliğin moderatörlüğünü TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı üstlendi.

Yayında, Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı D. Mehmet Doğan, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ile Sultanbeyli Kültür Müdürü ve aynı zamanda yazar Mehmet Mazak konuşma yaptı.

D. Mehmet Doğan, bu yıl salgın nedeniyle festival içerisinde bir Yunus Emre temalı konserin yapılamadığı üzüntüsünü yaşadığını dile getirerek, gelecek yıl Yunus Emre'nin birçok eserinin seslendirildiği bir etkinliğin düzenlenmesi temennisine bulundu.

Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy gibi şahsiyetlerin Türki Cumhuriyet ülkelerinin yanı sıra yurt dışında birçok yerde de çeşitli etkinliklerle ele alınması gerektiğini vurgulayan Doğan, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve Türkiye Maarif Vakfı'nın bu konuda geri durmaması gerektiğini ifade etti.

- "Artık dijital mecra, kültür için önemli bir unsur"

TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da böyle bir salgın döneminde festivalin zor şartlarda gerçekleştirildiğini, fakat başarıyla sonuçlandığını söyledi.

Türkiye Yazarlar Birliği'nin 42 yıl önce kurulduğu günde de ve bugün de Türkiye'nin kültür sanat gündeminde ses getirmeye devam ettiğini vurgulayan Arıcan, şöyle devam etti:

"Dünyanın değişen şartlarına uyum sağlayarak, gerçekten hiçbir aksama olmaksızın bu yeni duruma da TYB adapte oldu. Biz birkaç yıldır da şube toplantılarımızda, genç yazarlar kurultayımızda, özellikle 40. yıl faaliyetlerimizde şunun altını çiziyorduk. 'Dünya hızlı bir şekilde dijital mecraya kayıyor ve bizim bu mecrayı iyi değerlendirmemiz lazım. Yaptığımız kültürel faaliyetleri mutlaka bu mecralarda geniş kitlelere duyurmalıyız'. Bunların aslında sancısı içerisindeydik ve bu kadar da hızlı olacağını beklemiyorduk. Salgın bizi bir anda aslında böyle bir dünyayla buluşturdu."

Prof. Dr. Arıcan, yeni normal döneminde yapacakları etkinliklerin aynı anda sosyal medyada da artık yayınlanması gerektiğini belirterek, "Artık dijital mecra, kültür için önemli bir unsur. Salgın sonrası 'kültür hayatı nasıl olacak', 'yeni durumlara nasıl adapte oluruz' buna kafa yormamız gerekiyor. Ya da bu zor şartları 'nasıl iyiye çevirebiliriz' veya 'zor şartları kültürle nasıl iyi edebiliriz', 'kültürle nasıl ihya edebiliriz' sorularını sorarak yola devam edebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Yeni yılın hem Yunus Emre Yılı hem de İstiklal Marşı Yılı olması dolayısıyla bir strateji belirlenmesi gerektiğini de söyleyen Kazım Arıcan, şunları kaydetti:

"Türkçemizi Akif ve Yunus diliyle dillendirelim. Bu dile öncelikli olarak başta kamu kurumlarımız, tüm sivil toplum kuruşlarının yazışmaları, tüm basın ve yerel yönetimler dikkat etmeli. Temel bir strateji ile gitmemiz lazım. Biz dilimizi kaybedersek, tefekkürümüzü, kimliğimizi, benliğimizi kaybederiz. O yüzden dil işin başıdır, özüdür, esasıdır. Bu bakımdan 2021 yılında inşallah kültür hayatımızın en önemli zemini Akif'in ve Yunus'un dili olmalı. Bu dil üzerinden fikrimizi, düşüncemizi, sanatımızı, edebiyatımızı, tarihimizi, hatta yeni yapılan icatlarda bu hassasiyeti de göstermek, böyle bir farkındalıkla yürümek önemli."

- "Bu yıl dijital platformları daha iyi doldurabileceğimizi düşünüyorum"

Sultanbeyli Kültür Müdürü Mehmet Mazak ise belediye olarak bu yılki kültür sanat sezonlarında Yunus Emre'yi ele aldıklarını hatırlatarak, "12. İstanbul Edebiyat Festivali'nin Yunus'un sözlerine, nefesine uygun bir şekilde yapılan bir festival olduğunu düşünüyorum. 2020 yılını çok güzel bitirdik bu anlamda. 2021'den de çok umutluyum." diye konuştu.

Yeni yılda dijital kültür konusunda daha verimli çalışmalara imza atabileceklerini ifade eden Mazak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2020'de acemiliğimizi attık. Bu yıl dijital platformları daha iyi doldurabileceğimizi düşünüyorum. 2021'de bu dijital platformları içerik olarak iyi doldurur, bir kültürel verimlilik sağlarsak bu konuda çok başarılı olacağımızı düşünüyorum. Bir de meclisten geçen 2021 yılının İstiklal Marşı Yılı olarak kabul edilmesini çok önemsiyorum. Bizim Sultanbeyli Belediyesi olarak da konuyla alakalı bazı planlamalarımız var."

Yayında ayrıca konuşmacılar tarafından, Yunus Emre adına bir üniversitenin hala kurulmadığı ve böyle bir üniversitenin olması gerektiği çağrısı yapıldı.