İZMİR (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Böylesi bir mirasa sahip Türkiye'nin, nasıl oluyor da bugün dünyanın en büyük 500 üniversitesi arasında esamesi okunmuyor. Demek ki bir şeyleri kaybettik. Bir yerde bir sıkıntı var. Bir şeyleri unuttuk, bir şeyleri ihmal ettik." dedi.

Konuşmasına, İzmir'de yapımı tamamlanan SOCAR Star Rafinerisi'nin açılışını, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştireceklerini bildirerek başlayan Erdoğan, yaklaşık 6,5 milyar dolarlık yatırım bedeli bulunan rafinerinin iki ülkeye hayırlı olmasını diledi.

Rafinerinin, Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenleri kutlayan Erdoğan, 27. Bağımsızlık Günü'nü dün kutlayan Azerbaycan halkını tebrik etti.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkinin dünyada pek az ülkeye ve topluma nasip olacak nezihlikte ve hasbilikte olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı daim eylesin. İnşallah önümüzdeki dönemde siyasi, sosyal ve ekonomik olarak ilişkilerimizi daha da ileriye taşıyacağız." temennisinde bulundu.

Bunun, bölgenin ve dünyanın güvenliğine, refahına, huzuruna daha büyük katkılar sağlayacağına inancını dile getiren Erdoğan, "1,5 milyar dolarlık cari açıkta bize ciddi bir katkısı olan bir yatırım." ifadesini kullandı.

- "Üç önemli kayıp yaşadık"

Yeni eğitim öğretim yılında, öğretim üyelerine ve öğrencilere başarılar dileyen Erdoğan, yaklaşık 90 bin öğrencisiyle ülkenin en büyük yüksek öğrenim kurumları arasında bulunan Dokuz Eylül Üniversitesinin, her alanda başarısını daha da ileriye taşıyacağını söyledi.

Son günlerde, her biri kendi alanlarındaki birikimleri, başarıları, eserleriyle gençlere örnek olan üç önemli kayıp yaşandığına işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:

"Bunlardan biri fotoğraf sanatçısı Ara Güler'dir. Dünyanın son yarım asrına damga vurmuş tüm önemli liderlerle foto röportajlar gerçekleştirmiş, objektifiyle tarihe tanıklık etmiş bu büyük ustayı tazimle yad ediyorum. Kendisiyle ve objektifiyle ailece ayrıca şahsen tanışma imkanı bulduğumuz bu büyük usta son nefesine kadar ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmiştir.

İkinci olarak rahmetle yad etmek istediğim isim, ıhlamurların çiçek açtığı mevsimlerin şairi, şiirimizin bir çift Beyaz Kartalı, Anadolu şiirinin ulu çınarı Bahaettin Karakoç'tur. Her ölüm hüzünlüdür ama şairin ölümü yürekleri bir başka burkar. Bize düşen büyük aşk ve dava şairi, Abdurrahim Karakoç'un ağabeyi olan Bahaettin Kartakoç'u şaire yakışır şekilde şiirleriyle yad etmektir."

Erdoğan, Bahaettin Karakoç'un "Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman" şiirinin dizelerini okudu.

Üçüncü kaybın, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanındaki akademik çalışmaları yanında siyasetçi kimliğiyle de saygıdeğer bir hanımefendi olarak tanınan Prof. Dr. Oya Akgönenç olduğunu belirten Erdoğan, "Bu üç isim her biri kendi alanındaki özgün çalışmaları ve başarılarıyla gençlerimizin çok iyi tanımaları, öğrenmeleri ve örnek almaları gereken şahsiyetlerdir." diye konuştu.

- "Başarı hangi işi yaptığınızla değil işinizi nasıl yaptığınızla ilgilidir"

"Başarı hangi işi yaptığınızla değil işinizi nasıl yaptığınızla ilgilidir." diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Fotoğrafçıysanız, en iyi fotoğrafları çekiyorsanız bu milletin gönlünde yer edinirsiniz. Şairseniz, yürekleri fetheden şiirleri yazıyorsanız isminiz tarihe ölümsüz harflerle yazılır. Akademisyenseniz, alanınızda en iyi birikime sahipseniz ve bunu insanlık için en doğru şekilde kullanıyorsanız asla unutulmazsınız. Siyasetçiyseniz ülkenize ve milletinize yaptığınız hizmetler oranında kalıcılık ve itibar elde edersiniz. Baki'nin dediği gibi 'Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş' meğer."

Öğrencilerden de eğitimlerine, öğretimlerine aynı anlayışla ve dört elle sarılmalarını beklediklerini kaydeden Erdoğan, "Rabbim hepimizi işlerini en iyi ve en hayırlı şekilde yapan kullarından eylesin." dedi.

- "Her biri dahi tek başına birer destandır"

Erdoğan, Türkiye'nin devleti, milleti ve kurumlarıyla hudayinabit bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Biz, kadim bir devlete ve medeniyete sahibiz. Bu kadim tarihte çok büyük mücadeleler, emekler, fedakarlıklar vardır. Sadece Anadolu'daki varlığımızı koruyabilmek için verdiğimiz mücadelenin her biri dahi tek başına birer destandır." değerlendirmesinde bulundu.

Sadece Malazgirt'ten başlayıp 15 Temmuz'a kadar uzanan şanlı zaferler silsilesinden bahsetmediğini belirten Erdoğan, her alanda kökleri derinlere inen kurumlara sahip olunduğunu aktardı.

Erdoğan, bugün içinde bulunulan yüksek öğrenim kurumlarının dünyanın eski eğitim, öğretim müesseselerinin mirasçıları olduğunu belirterek, Şanlıurfa'daki Harran Okulu'nun dünyanın en eski üniversiteleri arasında yer aldığını hatırlattı. Erdoğan, Nizamiye Medreselerinin çağlarının çok ötesindeki eğitim kurumları, Ege Bölgesi'ndeki binlerce yıllık geçmişe sahip şehirlerin de aynı zamanda birer kültür ve bilim yuvası olduğunu söyledi.

İstanbul, Bursa, Konya, Erzurum, Diyarbakır başta olmak üzere şehirlerin asırlar boyunca sadece bölgenin değil dünyanın en önemli kültür ve bilim merkezleri arasında yer aldığını dile getiren Erdoğan, "Peki böylesi bir mirasa sahip Türkiye'nin, nasıl oluyor da bugün dünyanın en büyük 500 üniversitesi arasında esamesi okunmuyor. Demek ki bir şeyleri kaybettik. Bir yerde bir sıkıntı var. Bir şeyleri unuttuk, bir şeyleri ihmal ettik. Yitik, kaybedildiği yerde bulunur. Madem cevher, bu topraklarda saklı öyleyse sorunun çözümünü de yine burada arayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin son 17 yılda katettiği mesafenin, ocağın ateşi biraz harlayınca ortaya çok güzel sonuçlar çıkabileceğini gösterdiğini belirterek, bu süreçte en büyük yatırımı eğitim öğretime yaptıklarını vurguladı. Erdoğan, "Ancak bu yatırımlardan henüz arzu ettiğimiz neticelerin elde edebildiğimizi maalesef söyleyemiyorum." dedi.

(Sürecek)