Antlaya'da yapılan 19.cu eğitim şurasından bahsediyorum. Bu şurada çağdaşlık yerine gerilere doğru bir gidiş var. Bunu ben söylemiyorum. Kendisini eğitime adamış hani birilerinin deyimiyle bu konuda parmak yalamışlar dile getiriyor. Bu şurada ne konuşuldu? Bazı kararlar alındı. Tamam bu kararlar bağlayıcı değil. Ama yarın bu alınan kararlar doğrultusuna yasalar çıkarılarak kendi istedikleri şekilde eğitime yön verecekler. İtiraz olunca da bu kararlar eğitim şurasında alındı diye kılıf hazırladılar.

Eğitim işi oyuncak ya da birilrinin istediği gibi yapılacak, uygulanacak bir şey değildir.

Eğitiim şuraları yeni tekniklerin çağdaş ve ileri buluşların, uygulamaların konuşularak karar alındığı kurullardır.

Sadece osmanlıca diye bir dil icat edilmesi için bu türlü kurulların alet edilmesi kimseye bir yarar sağlamaz. Bu şurada uluslararası fen, matematik bilimlerinden hiç konuşuldu mu?

Bakınız sadece din ağırlıklı bir eğitimin verilmesi sonucunda ileri değil gerilere gideriz.

Dünyadan haberimiz olsun diyorum.

Bu gün anayasamıza göre laik bir ülkeyiz.

Laik bir ülkede devlet kız erkek ayrımı yapamaz.

Laik bir ülkede  bir ülkede ki bizim ülkemizde öyledir; devlet zorunlu olarak osmanlıca okutamaz.

Buna benzer yapılmaması gereken ama birilerinin istekleri doğrultusunda hatalar doğru kabul edilerek uygulanıyor.

 

Türkiye çağdaş bir ülke olmaktan çıkarılıp Cumhuriyet öncesine döndürülmek isteniyor.

Yani öyle şeyler oluyor ki ister istemez bu kadar da olmaz diyorsunuz ama oluyor işte.

Adam çıkıp inkilap köpekleşmektir diyor.

Ama aslı öyle değil.

Devrimin arapçsıdır inkılap.

Ama gelde anlat.

Bence yapılması gereken eğitimin kendi başına bırakılmasıdır.

Eğitimi, öğretimi bu konuda uzmanlaşmış olan, söz sahibi olanlara bırakmak gerekiyor.

Bu siyasete karıştırılmaması gereken bir konudur.

Öğretmenlerimizi çağın gereklerine, eğitimde ileri teknolojilere göra yetiştirerek çocuklarımızı emanet etmeliyiz.

Herkes herşeyi bilemez.

 

Bilgiç dede herşeyi bildiğini söylermiş. Herkeste ona akıl danışırmış. Bir gün komşu kadın kızım bizim ocaktaki ataş sönmüş. Git bilgiç dedenden ateş alda ocağı tekrar yakalım demiş. Küçük kız bilgiç dededen ateş istemiş.

Bigiç dede-Tamam kızımda ocaktaki kor olmuş ateşi nasıl götüreceksin diye sormuş.

Küçükkız ;Dedeciğim onu bilmiyecek ne var. Avcuma kül doldur, üzerinede közlerden koy demiş. Bilgiç dede öyle yapmış.

Çocuk gittikten sonra yaaaa bilgiç dede seninde bilmediğin oluyormuş demiş.

Yani herkes herşeyi bilemez değil mi?