Bayramın ilk günü, bir gazetemizdeki habere göre; Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir ay önce İstanbul’da toplanan, İslam ülkeleri ve bütün dünya Müslümanları için büyük önem arz eden Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’nden çıkan “Tek takvim uygulansın” kararına rağmen, İslam Alemi yine birlik sağlayamadı. Diyanet İşleri Başkanlığı iki yetkilisini, batıda güneşin en erken battığı Şili’nin 2 bin kilometre kuzeyinde bir noktaya, hilalin doğuşunu gözlemlemek için göndermiş. 

 

Türkiye bugün Ramazan Bayramı’nı kutlarken; patlamaların olduğu kutsal topraklarda, Suudi Arabistan’daki umreciler bir gün daha oruç tutup, Türkiye’den bir gün sonra bayrama girecek. Yani Türkiye’dekiler 29 gün, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri, 30 gün oruç tutmuş olacak. Umreciler de Suudi Arabistan’a uyup, bayramı bir gün sonra kutlayacak.

 

Öncelikle şunu söylemek isteriz; Şili'de hilalin ne zaman doğacağını gözlemek için, Şili'ye adam göndermeye gerek yoktur. Astronomi denen bir bilim dalı var. Bunu, oraya gitmeden de tam olarak hesaplamak mümkün. 

 

Hatta Planetaryum (Gökevi) vasıtası ile İstanbul'da Şili'deki hilalin doğuşunu gözlemek de mümkün. Ama onlar; birilerini sizin ve kafasında tüy bitmemiş yetimin hakkı olan vergileri çarçur etmek için, Şili'ye gönderiyorlar. Yesin, içsin, gezsin ve gelirken büyüklerine de hediyeler getirsin diye. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” misali!

 

Geçenlerde, bir eylemin içindeki pankartta gördüm; "Her Müslüman bir kova su dökse İsrail boğulur" yazıyor üzerinde. Belli ki, mesele anlaşılamamış! Din ile birlik olmaz! En temel konu, takvimde bile birlik olamadığını görüyorsunuz. Dünyevi referansınız din ise; oradan ahlak bile çıkmaz. Olsa olsa; kan, kin ve gözyaşı üretir!

 

Bugün Avrupa ileride ve kendi içerisinde barış var. Geçmişte; yani referansları din iken, Avrupa'da oluk oluk kan akardı! Ne zaman ki, dini dünyevi yaşamın referansı yapmaktan çıkardılar, hem ileriye gittiler hem de kendi içlerinde barışa ulaştılar. 

 

Bugün Hristiyan Dünyası, İslam Dünyası’ndan fersah fersah ileride ise; bu Hristiyan oldukları için değil, Hristiyanlığı inanç ve itikatla sınırladıkları, onu kutsal yerine çıkardıkları ve dünyevi yaşamın referansı yapmaktan vazgeçtikleri içindir.

 

Dünyayı yeniden keşfetmeye lüzum yoktur. İslam Dünyası’nda bunun çözümü; Atatürk önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimleridir.

 

Ramazan Bayramınızı kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım.