Sevgili Okurlarım

Bu hafta yine Milanoda'ydım. Malum aperativolar, showlar, defileler, campari geceleri derken bir baktım yine salı olmuş.

Milano'dan tanıştığım, Bodrum'da yaşayan arkadaşıma sordum konuk olur musun sayfamda diye. Beni kıramadı ortaya böyle şahane bir yazı çıktı

 

DÜNYAYI BODRUM'DA YAŞAMAK

Yazmaya oturunca başlığı ne olsun diye çok düşündüm. Sonunda kendi kararımdan yola çıkarak bu olsun dedim. Karakter olarak zor karar veren biriyim.  Nedeni de çok faktörü bir arada düşünür hepsinin olumlu sinyal vermesini isterim. Hadi itiraf edeyim; ufak çaplı bir mükemmelliyetçiyim. Bu yüzden İstanbul'dan deniz kenarında  ufak bir yere yerleşme niyetimi nereye yapacağım -kabul edin zor  bir karar- yıllarımı aldı.

 

 

Sıcağı ve güneşi sevdiğim doğrudur. Yaşamak için yer ararken ilk kıstasım buydu. Bodrum  neredeyse yılın 10 ayı güneşlidir. Aralık ayında dahi Bodrum Milas havaalanında uçağın kapısından çıktığımda yüzümü ılık bir rüzgar yalar. Havaalanı ile Bodrum merkez arası servisle yaklaşık 50 dakika sürer. Yaptığınız en sürprizli otobüs yolculuğudur bu. Bodrum yarımadasının girintili çıkıntılı coğrafyası otobüsün her viraj alışında doğa harikası bir koyla buluşturur beni. Hele yokuşbaşına geldiğinizde gördüğünüz o masalsı fotoğraf. Bodrum'un sadece doğa,deniz,güneş değil tarihinin zenginliğini de müjdeler. Tepeden her görüşümde yüreğimin farklı çarpmasına neden olan bodrum kalesi. Rodos şövalyelerinin şehri korumak için küçük  bir ada üzerine inşa ettiği kale buranın sembolüdür ve hemen her ziyaretçinin fotoğraf arşivinde yer alır. Akşamüstü kumbahçeye doğru sahildeki kafelerde oturursanız güneşi bu kale fonunun arkasında batırır, hayallere dalarsınız.

 

 

Bodrum yarımadası antik döneme dayanan ve çok kültürlü bir tarihe sahip bu yüzden karşınıza her köşesinden bir kalıntı çıkabilir -köylerinde rastladığım şahane mavi yeşil renkli gözleri olan teyze ve amcalar İskender'in torunları olabilir mi diye düşünmedim değil-.

Anmadan geçilemeyecek bir kalıntı da şahane manzaralı ve halen birçok konser ve gösteriye kucak açan merkezdeki antik tiyatro. Burada bir klasik müzik konserine rastlarsanız kaçırmayın derim. Gümüşlük tavşan adasında  bulunan myndos antik kenti zaten rakı-balık için gümüşlüğe gidenlerin kaçırmayacağı bir güzellik. Ada ile sahil arasında taşlar döşenerek bir yol yapılmış. Bu yolu kralın sevgilisiyle gün batımını adada izlemek için yaptırdığı hikaye edilir.

Gün batımlarını hep sevmişimdir. Güzel bir doğaya bakarken batıyorsa da bunu özel bir ritüelle kutsamayı borç bilirim. Bodrum'un her koyu bunu hakediyor olsa bile Güm üşlük ve Turgutreis'te güzel bir kadeh kırmızı şarapla gün batımı izlemeyi Allah herkese nasip etsin ((:

 

Bodrum yüzmek için şahane koy ve adalarıyla çok  cömerttir. Eğer serin suyu sevenlerdenseniz adanın Bitez, Yahşi tarafından Yalıkavağa kadar olan koyları; ılık suyu seviyorsanız Torba, Gündoğan, Türkbükü koylarını tercih edin. Akvaryum ve aspat koylarının sularında da bir ayin yapmak şart. Biri beyaz kumlu yeşil rengi diğeri ise turkuaz derinliğiyle sizi kutsar. Tekneyle Karaada veya Çatal adasına demir atıp ada keyfi yapın. Hatta bir de yunan sularında arınayım derseniz bodrum marinadan kalkan feribotla bir saatte varacağınız Kos adası buna hizmet eder, yanında da akşam bir tavernada harika karides ve ahtapot ızgarayla sirtaki bonusunuz olur.

 

Bodrum'da bir yemeğin özlemini çekip ahh! memleketim demezsiniz pek. Çin, fransız, ispanyol, italyan mutfağı örneklerini hakkını vererek yapan yerler var. Barlar sokağının bir ara sokağındaki tipik Bodrum mimarili bahçe içindeki la pasion ispanyol tadı özlenirse gözden kaçmasın. Türk mutfağının tüm örneklerini dünya çapında ün yapmışından minik aile işletmelerine kadar lezzeti tavan yaptıran yerler keşfedebilirsiniz. Hamsi mi canınız çekti? Karadenizli sahibinden hakiki mısır unlu hamsiyi çıtır çıtır önünüze getiren aile lokantası da var. Şöyle şık ve lüks bir yerde balıkçı derseniz Yalıkavak palmarinada balıkçı sait de. Lezzetini kıyaslayamayacağınız eti dünyaca ünlü Nusr'etde bulursunuz. Ama seçiminiz ne olursa olsun üzerine bir vişneli bir Bitez dondurması iyi gider.

 

Bodrum aynı zamanda yerel sanatçıların yaz kış demeden uğradıkları bir yer . Türk sanat müziği tutkunları Zeki Müren'i anma konserlerini takip ederken; halk müziği tutkunlarına türkü barları göz kırpar. Eller havaya eğlenmek isteyenleri Türkbükü ve  barlar sokağındaki mekanlar ısıtır. Barlar sokağındaki denize nazır Mandalin Barda her türden ama kaliteli müziğe her gece rast gelirsiniz.

Ama klasik müzik severler için dünya çapında müzisyenleri de konuk eden Gümüşlük Klâsik Müzik Festivali temmuz ayında antik taş ocağında sevenlerini mest ederken, Turgutreis D-Marin'de temmuzu kaçıranlar için Ağustos'ta bir festival daha var. 

Resim sevenler için adeta cennet burası. Yılın hemen tüm aylarında özellikle Bodrum'da yaşayan ressamların sergilerini bol bol bulursunuz.

Spor bağımlılarını unutmayalım. Dalış okullarıyla dalmaya, her yıl yapılan yelken yarışlarında sonsuzluk hissini tatmaya, bisiklet, safari ve doğa yürüyüşlerine katılmaya ne dersiniz? Sonrasında benim gibi kendinizi şımartmayı sevenlerdenseniz palmarina da ya da lüks otelledin spalarında gevşeyip lüksün tadını çıkarıp toksinlerinizden arınabilirsiniz.

Bodrum'un yerleşim bölgeleri  pembe,  kırmızı çiçekleriyle begonvillerle süslüdür. Brezilyadan bir konsolosun getirttiği söylenen bu sarmaşık ilçenin sembolü olmuştur. İlçenin her yerinde adeta alelade bir çalı gibi yetişen bodruma has kokulu mandalina ağaçlarından meyve toplayabilirsiniz. Nisan ayında çiçek açan mandalinaların her yerden gelen kokusu başınızı döndürür. Gümüşlük 'teki çilek tarlalarından çileği elinizle toplayıp yemek  cennette olduğunuz hissini verir.

Sahilde güneşlenirken seyyar satıcıların dolaştırdığı midye dolmalarını buz gibi bir birayla taçlandırabilirsiniz. Havaalanı yolu üzerinde Boğaziçi köyüne uğrayıp Kasım-Mayıs arası oradaki lagüne misafir olan pembe filamingoları pelikanları fotoğraflayabilir , deniz üstüne kurulu salaş lokantalarda barbun ziyafeti çekebilirsiniz. 

 

Bodrum'da gittiğiniz koya göre yüksek sosyete ve ünlülerle yanyana güneşlenmekle, doğayla içiçe bir köy hayatı arasındaki büyük  bir yelpazeden isteğinize, paranıza ve ruh halinize uygun olanı seçebilirsiniz.

İşte  böyle dünyayı Bodrum'da yaşıyor, Bodrum'da "DÜNYA'yı" yaşıyorum. 

 

Ancak Bodrum'da yaşayamayacağınız tek bir şey var: karın yağışını izlemek ve soğuk. Bunları sevenlere burayı hiç önermiyorum ((:

Herkese sevgi dolu bir hayat diliyorum. 

 

Fatma Kaya