Yeni yayınlanan kılavuzda, Manchester ve Londra'daki saldırıların ardından internet trollerinin yaptıkları hatırlatılarak, sosyal medyada paylaşımda bulunan saldırı mağdurlarının bir de troller tarafından mağdur edilebileceği vurgulandı.

Kılavuz, insanları olayla ilgili bilgi almak isteyen gazetecilere karşı da uyardı.

İnsanların zayıf, üzgün veya öfkeli olduğu zamanlarda normalde paylaşmak istediklerinden daha fazla bilgi paylaşabileceği, sonrasında da bundan pişman olabileceği uyarısında bulunuldu. Bu bilgilerin diğer insanlar tarafından da kullanılabileceği kaydedildi.

Kılavuzda trollerin mağdurları "yalan söylüyorsun, para istemek için bunları yapıyorsun" gibi ifadelerle hedef alabileceğini belirten kılavuz, öte yandan sosyal medyanın saldırının hemen ardından yardım talep etmek, sorulara yanıt bulmak için faydalı bir araç olduğu da ifade edildi.

Yetkililer, sağlık sistemi çalışanlarının da terör saldırılarının hemen ardından sosyal medyada bilgi paylaşmamaya davet etti. Olayın hemen sonrasında kamuya açıklanmamış bilgiler olabileceği için çalışanların "Çok sayıda yaralıyı tedavi ettim" gibi ifadeler kullanmamaları gerektiği belirtildi.

Manchester'daki saldırıda kardeşi Martyn'i kaybeden Dan Hett, kılavuzu olumlu karşıladı.

Medyanın ilgisi karşısında kendisini boğulmuş hissettiğini açıklayan Hett, "Gazeteciler evime, işyerime ve hatta ailemin evinin önüne kadar gelerek bana ulaşmaya çalışıyordu. Üstelik o noktada kardeşimin öldüğü resmen açıklanmamıştı. Bu hiç hoş değildi" diye konuştu.

Hett, insanlar için bir kılavuz hazırlanmasının olumlu olduğunu, fakat diğer insanların makul davranması durumunda bu kılavuzda anlatılan pek çok önleme gerek kalmayacağını söyledi.

Kaynak: BBC Türkçe