Gazze'nin güneydoğusundaki Huzaa beldesinde İsrail sınırına yaklaşık 300 metre mesafedeki arazisini işgal güçlerine bırakmamak için direnen Filistinli Emmune Ebu Recile, ön saflarda mücadele eden Filistinli kadınlara örnek teşkil ediyor.Ebu Recile, Filistinli anneleri, dünyanın diğer annelerinden ayıran özelliğin, gösterdikleri direniş olduğunu ifade ediyor. 67 yaşındaki Ebu Recile her gün tarlasına giderek çiftçilik yapıyor ve eşi yıllar önce vefat ettiği için 5 çocuğuna tek başına bakıyor.Filistinli kadın yaklaşık 20 yıldır, İsrail güçlerinin sınır şeridindeki çiftçilere yönelik tüm saldırıları ve ihlallerine rağmen sadece ekmek teknesi olduğu için değil aynı zamanda bir hak mücadelesi olarak toprağını terk etmeyi reddediyor.

- İsrail güçleri, elinde kalan toprak parçasını da gönlünce ekmesine izin vermiyor

Ebu Recile, AA muhabirine, ailesinin 100 dönümden fazla bir araziye sahip olduğunu ancak İsrail'in Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği 1948 ile 1967 savaşı sonrasında ellerinde sadece 4 dönüm kaldığını ifade etti.Filistinli kadın, geriye kalan bu küçük arazide bile istediği gibi ekim yapamadığını ve pek çok kez İsrail askerlerinin buldozerle tarlasına girerek tüm mahsulü itlaf ettiğini anlattı:"Arazim pek çok defa bombalandı ve buldozerler tarafından mahsulü söküldü, ben ise burayı İsrail'e bırakmamak ve bize dönük politikalarına teslim olmamak için toprakları yine ekip biçtim."Arazisinde daha önce badem ve zeytin ağaçları, bir sera, hayvan ve kuşlar için ağıl ve kafesler bulunduğunu ancak bunların hepsinin yerle bir edildiğini kaydeden Ebu Recile, söz konusu ihlaller nedeniyle sadece buğday, arpa, marul, fasulye, biber, patlıcan gibi mevsimlik ürünleri ekmek zorunda kaldığına dikkati çekti.Ebu Recile, bu ürünleri ekme sebebini ise "çok fazla bakıma ihtiyaç duymaması ve İsrail'in muhtemel bir saldırısı söz konusu olduğunda maddi zararın az olması" şeklinde açıkladı.

- "Bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz"

Arazide olduğu süre içinde tek korkusunun İsrail askerlerinden gelebilecek saldırılar olduğunu kaydeden Ebu Recile, "Bazen çalışırken İsrail askerleri bize doğrudan ateş açıyor. Yaralanırım korkusuyla hemen yere yatıyorum. Bazen de ateş kesilinceye kadar oradan uzaklaşıyorum." dedi.Çiftçiler ve sınır şeridinde yaşayan halk olarak neredeyse her gün yaşanan bu duruma alıştıklarını belirten Ebu Recile, "Tüm bunlara rağmen direniyoruz, buradayız hiçbir yere gitmiyoruz. Bu topraklardan ve hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

- "Filistinli anneler dağ gibi dimdik ayakta"

Filistinli annelerin çok sıkıntı ve acı çektiğini ama hayatın her alanında erkeğin yanında dağ gibi dimdik ayakta mücadele ettiğini vurgulayan Ebu Recile, şunları kaydetti:"Evlendiğimde eşimle birlikte tarlada çalıştım, ta ki eşim vefat edinceye kadar. Sonra çocuklarımla birlikte çalışmaya devam ettim. Ablukaya ve İsrail'in saldırılarına rağmen bu toprakları muhafaza ettim. Çünkü bu topraklar onurumuz ve şerefimizdir sadece ekmeğimizi çıkardığımız bir yer değil."Filistinli anneleri, tüm dünya kadınlarından ayıran hususiyetler olduğuna dikkati çeken Ebu Recile, "Burada anne demek, şehit annesi, yaralı, esir, doktor, mühendis annesi demektir. O yeri gelir çiftçi olur, işçi olur yeri gelir çocuklarının bakıcısı olur." ifadelerini kullandı.Ebu Recile, işgal güçlerinin tekrar tekrar yıktığını, onların da her defasında yeniden yaptığını dile getirerek, toprak üzerinde verdikleri mücadeleyi cephede ön saflarda çarpışanlara benzetti.

HAN YUNUS (AA) - HANİ EŞ-ŞAİR -