Yargının siyasallaştığını ve bunun da kamu vicdanını yaraladığını belirten Karamollaoğlu, "Saadet iktidarında herkes 'Ankara'da hakimler var' diyecek, iddia ve savunma işlevini yerine getiren savcılar ve avukatların konumları denk hale getirilecek" dedi.

Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi'nde seçim beyannamesini açıklayan Karamollaoğlu, "Bu topraklar üzerinde parayı Lidyalılar icat etmiş, vergiyi Sümerler, verginin vergisini ise ülke olarak biz bulmuşuz" diye konuştu.

Karamollaoğlu, iktidar olmaları durumunda kadınlara 2-3 yıla kadar doğum izni verileceğini söyledi ve ekledi:

"Emeklilerimizin maaşlarına her yıl, refah payı adı altında o yılın büyüme oranı kadar zam yapılarak, ekonomik büyümeden kendilerine bir pay sağlanacaktır."

"Eğer bir yorgunluk varsa o metal kullanılamaz, eriteceksin"

Akşam İstanbul'a geçerek partisinin iftar programına katılan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'de "metal yorgunluğu" olduğuna dair söylemi hakkında ise şunları söyledi:

"Eğer bir yorgunluk varsa o metal kullanılamaz artık. İlle eriteceksin o günkü şeklini bütünüyle yok edecek, sonra yeniden onu kalıplara döküp ısı işlemine tabi tutacaksın.

"Hele de ağır yük kaldıracaksa bir de döveceksin. Bu arkadaşlar bunların hiçbirisini bilmiyorlar. Onun için düzeltemezler.

"Toplumumuzun çok çeşitli kesimlerinde geçmişte bazen barışık bazen küskün olduğumuz bazen ihtilaflı olduğumuz, bazı durumlarda birbirimize karşı tepki gösterdiğimiz kesimlerden müthiş bir teveccühün doğduğuna şahit oluyorum."

"Saldıranlar bu gençler olsaydı karşı tarafta da herhalde yaralı olurdu"

Saadet Partisi lideri, Ankara'daki üyelerinin saldırıya uğraması hakkında ise "Vicdansızlıktır, ayıptır" dedi.

Önceki gün Ankara'da sokak çalışması yaparken MHP'li bir grup tarafından yaralanan partisinin Ankara milletvekili adayı Mehmet Fethi Öztürk'ü dün gece hastanede ziyaret eden Karamollaoğlu şunları söyledi:

"Gençlerimize hunharca saldırılmış. Şu anda içerde yatan gencimizin durumu da belli, hastaneden taburcu olan gençlerimizin durumu da belli.

"Eğer saldıranlar bu gençler olsaydı karşı tarafta da herhalde birkaç tane yaralı olurdu. Şunu diyebilirler; biz babayiğit adamlarız, vururuz, ederiz, kırarız. O da onların meslekleriyse bir şey diyecek halimiz yok."