AvrupaAjansı AVA|Londra- İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu tarafından 29 Ekim Pazar akşamı Kuzey Londra Regency Banqueting Suite’de düzenlenen Cumhuriyet Balosu, önceki yıllarda olduğu gibi çoşkulu geçti. Gecenin onur konuğu olan CHP milletvekili Tuncay Özkan, hapiste geçen yıllarıyla ve yapılan hukuksuzluklar ilgili yaptığı konuşma ile salondakileri ağlattı. İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Jale Özer ve başkan yardımcısı Dr.Ali Atalar, Enfield Belediye Meclis üyesi Ersin ve Nazım Çelebi başta olmak üzere sivil toplum temsilcilerine ve Cumhuriyet sevdalılarına teşekkür etti. İngiliz milletvekili Joan Ryan demokrasiden insan haklarından adaletten sosyal adaletten, barıştan bahsederek Cumhuriyet Bayramını kutladı. Baloda Özgür Canyurt, Tuğba Özcivan, Melek Yalçın, Baha Etkin sahne aldı. Ersin Faikzade konuk sanatçı olarak baloya katıldı. Hoşseda şarkılarıyla eşlik  etti. 

Tuncay Özkan bu konuşma ile salonu ağlattı

“Uzun zaman oldu 12 yıl önce gelmiştim Londra’ya. Biliyorsunuz 6 yıl hapiste geçen bir sürecim var.  Şimdi bütün bu süreçleri Cumhuriyet bayramı coşkusuyla sevinciyle ele alıp birlikte bir sohbet edeceğiz.   Siyaset yapman amacı, gazeteci olmanın amacı, bütün bu mücadelenin amacı var. Çocukların güzel yaşayacağı bir dünya yaratmak. Ve bir İngiliz, Amerikalı, Moğol, İranlı anne baba onlar için mutlu bir gelecek, yaşamaları ve özgürlük içinde, adalet, barış içinde yaşamalarını istiyoruz.  Bu bize aynı zamanda Cumhuriyetimizin 3 temel hatırlatıyor. Mustafa Kemal Ataturk Cumhuriyet Halk partisinin 1937 seçim beyannamesini kendi eliyle yazmış. Yurtta ve Barış Dünya’da Barış. Şimdi biz onun çocukları olarak once kendi barışımız sonra dünya barışı için çok çaba etmek zorundayız.  Ne yazık ki Cumhuriyetimizin 94 yılında bu mücadeleyi daha büyük bir enerji ile sürdürmek daha büyük kararlılıkla yolculuk yapmak zorunda kalıyoruz. Bu zorunluluk biraz da bizim batı dostlarımızın başımıza gelen felaketteki katkılarından dolayı oluyor. Onlar aldanmasaydı, onlara biz anlattığımız zaman hakikatin böyle olmadığı söylediğimiz zaman onlar başımıza gelen felaketler, destek ve güç vermeselerdi biz bu noktada değildik.  Biz 15 yıl önce bütün batılı dostlarımıza yapmayın dedik, bu Cumhuriyete karşı duruş,  bir karşı devrim gelmektedir dedik. 

 

 

Ben cezaevine düştüğümde sadece bir gazeteciydim, insan hakları savuncusuydum, Cumhuriyet sevdalısıydım. Bana terrörist denildiğinde, batılı dostlar evet olabilir dediler. Ve Niye? Diye sordum sen Atatürkçü’sün dediler,  sen Mustafa Kemal Atatürk’ü destekliyorsun. Siz Kemalistler sizin o partiniz CHP dediler, parmak salladılar. Ve ne yazık ki  bugün geldik ve bütün batılı dostlarımız aynı şeyi soyluyorlar büyük bir önder Mustafa Kemal Atatürk. Onları yeniden çok teşekkür ediyorum.  Bu onlar için de büyük bir başlangıç olacak, ama bizim için bir sevdanın ve büyük aşkın yolculuğumuzu birlikte yapmaya devam edecek.  Demokrasi sonuna kadar demokrasi, kadın hakları sonuna kadar kadın hakları, insan hakları sonuna kadar insan hakları ve birlikte Türkiye’yi  batı kültürüyle, yepyeni çağdaş bir dünyaya,  adaletli bir dünyaya taşımak için büyük bir yolculuğun yol arkadaşları olacağız. 

6 yıl boyunca kaldığım ceza evinde 517 gün boyunca tek başıma kaldığım bir hücreye koydular, hepinizin benim için üzüldüğünüzü biliyorum. Ama inanın orda umudumu, inancımı hiç yetirmeden bu günler için hazırlandım. Ellerimi iki yana açtığımda sağ kolumu fazla açamıyoru dönemden kalan bir sıkıntım var ve sol kalçamla hızlı yürüdüğüm zaman bir ağrım var.  Cezaevi koğuşunda üst katın tuvaletinin borusu sokulup hücrenin üstüne akıtıldığı için duvarları küf kaplı bir hücrede kaldım 517 gün ve haftada 3 gün kanalizasyon taşardı ve kendimi temizlemek zorundaydım. Ve gardiyanların benimle 1 dakikadan fazla konuşmaları yasaktı. Karaciğerim rahatsızlandığında doktora çıkmak istiyorum dediğimde bana Doktor yok dediler. Hastaneye gidemezsin dediler. Niye diye sordum, çünkü sen Atatürkçü’sün...   O süreç nasıl sona erdi beni ceza evine koyarken bir yargıç beni tutuklarken suçum ne diye sordum, senin suçun Ergenekon diye bir şema var, o şemada ismin var dedi,. Şemayı görebilir miyim dedim, hayır göremezsin dedi, avukatım da göremez dedi. Peki kim görecek hangi yargıç dedim, ben gördüm ve yeterli dedi. 

Tutuklandım, peki o zaman son sözlerimi istiyorum dedim, beni ve  tutuklarsanız Türkiye çöl olur, çocuklar korkar, kadınlar politika yapamaz hale gelir, ama o çöl bir gün sizi yutar dedim.  5,5 yıl sonra o şema açıldı, o şemada herkesin adı vardı, ama benim adım yoktu. Boş yere yalanda yattım içeride... Türkiye’deki bütün gazetecilerin isimleri vardı, ama benim adım yoktu. 2007 yılında 2 kez ağırlaştırılmış ceza verdiler.  Sonunda o yargıçıda içeri attılar. Sonuçta biz kazaacağız biz kazanacağız biz kazanacağız. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun“

Ümit Zileli

“Her sabah kalktığımda kendimi Türkiye’de kapalı bir hapishanede hissediyordum. Artık Türkiye’de fetret devrinin sonuna geldik. Bu iş bitecek. Yüzyılların karanlığının intikam duygularıyla gelen zihniyeti sona erdi. Kanlı mı gidecekler kansız mı gidecekler. Batılı dosyalarımız bu zihniyete çok destek verdiler. Şimdi pişmanlar ama durum ortada... İngiltere bizim 1.dünya savaşında en büyük düşmanımız dı bunu hiç unutmayın. 2 bin tane dünya lideri incelendi en çalışmada. 1.sırada Atatürk var. 20 yüzyılın dehası. Unutmayalım Atatürk bir Osmanlı paşasıydı. Ama Tük Cumhuriyetini kurdu. Atatürk’ün izinde Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım” 

 

 

Jale Özer Swailes

İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Jale Özer Swailes’ın bayram konuşması özetle şöyle: “Değerli Dostlar,Bugün, Türk Milletinin yeniden doğuşu ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 94.yılını kutlamanın onur ve gururunu büyük bir coşkuyla yaşamaktayız.  Ama Bugün dolu dizgin şeriat devleti olmaya doğru ilerliyoruz, sübyan okullarının açılması, türbanın ve dini eğitimin yuvalara kadar inmesi,okulların büyük bir çoğunluğunun imam hatip yapılması, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nın her geçen yıl daha az müfredatlarda yer almasıve son olarakta müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesi sadece öne çıkan birkaç örnek. Dış politika, ekonomi ve iç barış ile ilgili  olumsuzluklarla  bu listeyi uzatabiliriz. Umutsuz muyuz?  HAYIR.    Bu gün Cumhuriyetimize sahip çıkacağımızı, vazgeçmeyeceğimizi, onu yaşatacağımızı hep birlikte haykırmak için buradayız. Bu büyük bayramımızı kutlamamızda maddi ve manevi  destek veren kişi ve kuruluşlara, her zaman yanımızda olan basın mensuplarına ve balomuzun  hazırlanmasında emeği geçen yönetim kurulu üyelerimize, çatımız altındaki derneklerimize, sanatçılarımıza teşekkürlerimi sunarım. Bu duygu ve düşüncelerle, özellikle biz kadınlara verilen haklara toplumda eşit birey, çağdaş, modern ayakları üstünde duran kadınlarolmamızı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder’imiz MustafaKemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehit vegazilerimizi birkez daha minnet, şükran ve saygıyla anıyorum. Saygılarımla.”

 

 

 

 

Cocuklar gençler yaşasın cumhuriyet diye haykırdı

 

Güzel Öz, Vatan Öz, Jale Özer, Dr.A.Tekin Atalar balo öncesi resepsiyonda 

 

Baloda protokol masası

 

 

Tuncay Özkan ve Vatan Öz 

 

Atatürk kravatlarıyla baloya geldiler