Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, Başbakan İrakli Garibaşvili ile Parlamento Başkanı Kakha Kuçava, başkent Tiflis'teki Mukhatgverdi Kardeşler Mezarı'nda 2008'deki savaşta hayatını kaybeden askerlerin mezarlarına çelenk bıraktı.Burada açıklama yapan Zurabişvili, ülkesinin toprak bütünlüğü için hayatını kaybedenleri saygıyla andıklarını belirterek, Gürcistan'ın bağımsızlığı için verilen mücadelenin sürdüğünü söyledi.Toprak bütünlüğü ve egemenliğine giden yolun zor olduğuna işaret eden Zurabişvili, "Biz, hepimiz Gürcistan'ın birleşmesine tanık olacağız." dedi.
- "Ülkenin yüzde 20'si Rusya tarafından işgal edildi"
Başbakan Garibaşvili de Güney Osetya Savaşı'yla Rusya'nın Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne saldırı gerçekleştirdiğini kaydederek, "Ülkenin yüzde 20'si Rusya tarafından işgal edildi." ifadesini kullandı.Çatışmaların çözülmesi yönünde Gürcistan hükümetinin barış yolu seçtiğini ve böylece ülkede işgalin sona erdirilmesi için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Garibaşvili, dikkatli şekilde Rusya'nın agresif politikasından ülkeyi korumaya çalıştıklarının altını çizdi.Kuçava ise Rusya'nın 2008'de Gürcistan'a saldırdığını savunarak, "Rusya, saldırgandır ve Rusya'nın saldırganlığı kesinlikle çok yakında sona erecek." değerlendirmesinde bulundu.Gürcistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Rusya'nın, Güney Osetya Savaşı'nın ardından imzalanan ateşkes anlaşmasına uymadığı belirtilerek, Moskova yönetimine "Gürcistan topraklarından Rus askerlerini çekme" çağrısında bulunuldu.
- Güney Osetya ve Abhazya sorunu
Gürcistan ordusu ile Rusya'nın desteklediği Abhazyalı ayrılıkçılar arasında 1992-1993'te 13 ay boyunca savaş yaşanmıştı.Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de "Güney Osetya Savaşı" olarak bilinen çatışmalar çıkmıştı. Savaşın ardından Rusya'nın desteklediği Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.Rusya, 2008'de bu iki bölgenin sözde bağımsızlığını tanımıştı. Gürcistan ise buna karşılık olarak Rusya ile diplomatik ilişkileri kesmişti.İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kesilmesi sonrası ara buluculuk rolünü İsviçre üstlenmişti.
