Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Japonya Başbakanı Abe Şinzo, Japonya'nın Kore Yarımadası'ndaki sömürge ve işgal döneminde zorla çalıştırılan işçiler için verilen tazminat cezalarının ardından ikili ilişkilerde ortaya çıkan sorunların diyalog yoluyla aşılması konusunda uzlaşmaya vardı.Güney Kore haber ajansı Yonhap'ta yer alan habere göre, Moon ve Abe, Tayland'ın başkenti Bangkok'ta düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Zirvesi öncesinde baş başa görüştü.

Güney Kore Devlet Başkanlığı Ofisinden yapılan açıklamada, iki liderin 11 dakika süren görüşmede, "süregelen ikili sorunların diyalog yoluyla aşılması konusunda ilkesel olarak uzlaştığı" bildirildi.

Açıklamada, liderlerin sorunların çözümü konusunda somut ilerleme sağlayacak yollar belirlemek üzere dışişleri bakanlıkları arasında istişareler başlatılması kararı aldığı belirtildi.

Görüşmede, Güney Kore Devlet Başkanı Moon'un ihtiyaç halinde üst düzey görüşmeler yapılması için de çalışma yürütülmesini istediği, Japonya Başbakanı Abe'nin de "çözüm üretmek üzere mümkün olan tüm mekanizmaların değerlendirilmesi dileğini" ifade ettiği kaydedildi.

- Zorla çalıştırılan Koreli işçiler

Japonya'nın 1910-1945 yıllarında Kore Yarımadası'ndaki sömürge yönetimi döneminde zorla ve ücretsiz olarak çalıştırıldıkları işçilerin ve yakınlarının Güney Kore'de açtığı davalarda çok sayıda Japon şirketi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Yüksek Mahkeme, 30 Kasım'da verdiği kararda Mitsubishi ve Nippon Çelik şirketleri aleyhine açılan davalarda verilen kararları onayarak şirketlerin Güney Koreli işçilere tazminat ödemesine hükmetmişti.

Japonya, Güney Kore ile 1965'te diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmayla Güney Kore'ye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin "savaş tazminatı" niteliğinde olduğunu ve bu anlaşmayla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.

Güney Kore ise insanları sömürge yönetimi altında zorla çalıştırmasının insanlığa karşı suç olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke arasında imzalanan anlaşmalarla sınırlanamayacağını savunuyor.

- Ticari ilişkilerin bozulması

İki ülke arasındaki gerilim, ikili ticari ilişkilere de yansımıştı.

Japonya, temmuz başında aldığı kararla Güney Kore'nin ihracatında önemli yer tutan ekran ve yarı iletkenlerin yapımında kullanılan üç kimyasal maddenin ihracatının bireysel izne bağlı hale getirileceğini duyurmuştu.

Güney Kore, kısıtlamayı zorla çalıştırılan işçiler için verilen tazminat kararlarına misilleme olduğunu gördüklerini ve Japonya'yı Dünya Ticaret Örgütüne şikayet edeceklerini açıklamıştı.

Japon tarafı ise kararın, ithal ürünlerdeki denetim eksiklikleri ve ulusal güvenlik riskleri nedeniyle alındığını belirtmiş, uluslararası hukuka uygun olduğunu savunmuştu.

Güney Kore ile Japonya arasındaki dış ticaret tartışması sürerken Japonya, 2 Ağustos'ta Güney Kore'yi imtiyazlı ticaret statüsündeki ülkeler listesinden çıkardığını açıklamıştı.

Seul yönetimi de buna karşılık, 22 Ağustos'ta Japonya ile Ekim 2016'da imzaladığı ve iki ülkenin gizli askeri istihbarat bilgilerini birbirleriyle ve üçüncü taraf olarak ABD ile paylaşmalarına olanak sağlayan istihbarat anlaşmasının süresini uzatmayacağını belirtmişti.

Güney Kore, 17 Eylül'de de Japonya'yı, Japon şirketlerine dış ticarette kolaylıklar tanınmasını sağlayan "güvenilir ticaret ortakları listesi"nden çıkardığını duyurmuştu.