Mevlüt Çavuşoğlu, konferansın ardından basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, 28 Haziran’da başlayan Kıbrıs Konferansı’nın ikinci oturumunun maalesef sonuçsuz kaldığının söyledi. Çavuşoğlu, gerek konferans öncesinde, gerek ocak ayında Cenevre’de katıldıkları çalışmalarda ve ayrıca teknik nitelikteki görüşmelerde Kıbrıs sorununa adil kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunabilmesi amacıyla Türkiye olarak son 15 yıldır her türlü katkıyı sağladıklarını söyledi.İktidara geldiklerinden bu yana Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulabilmek için Rumlar tarafından reddedilen Annan Planı ve sonrasında her türlü katkıyı sağladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk tarafının da bu süreçte yapıcı rolünü katkıyla karşıladıklarını belirtti.  Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türk tarafı kalıcı ve adil bir çözüm için her zaman müzakere masasında üzerine düşen yapmıştır. Gerek Sayın Akıncı ve müzakere heyeti, gerekse daha önceki süreçlerde görev yapan arkadaşlar aynı yaklaşımı sürdürmüştür. Maalesef bütün bu çabalara rağmen bir sonuca varılamadı” dedi.

 

 

Çavuşoğlu, uzun süren çabalardan sonra varılan bu aşamanın, Kıbrıs sorununa iyi niyet misyonu parametreleri çerçevesi içinde bir çözüm bulunmasının imkansızlığını ortaya koyduğunu söyledi. 

BM Genel Sekreteri’nin de yaptığı açıklamaya işaret eden Çavuşoğlu, “Artık bu parametrelerde ısrar etmenin bir anlamı da kalmamıştır” dedi. 

Mevlüt Çavuşoğlu, hükümete, başbakana ve cumhurbaşkanına ayrıntılı bilgi sunacağını ve değerlendirmeleri de o zaman yapacağını söyledi. 

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, Rumların başarısızlıkta etkisine ilişkin bir soruyu yanıtında, böyle bir sonuçtan sonra başkalarını suçlamak istemediğini ancak dürüstlükle bağdaşmayan, İç siyasete oynama, belgelerin sızdırılması gibi çok olumsuz adımlar gördüklerini belirtti. 

Gerek Türk heyeti, gerekse Kıbrıs Türk heyeti olarak kendilerine yakışan bir tutum içinde olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Kimsenin güvenini sarsmadık. Ne istediğimizi söyledik. Kırmızı çizgilerimizi de net bir şekilde gösterdik. Aynı şekilde esneklik sağlayabileceğimiz alanları da samimi şekilde gösterdik” dedi.

Çavuşoğlu, dürüstlüğe sığmayan birçok şey olduğunu ancak bunların geride kaldığını söyledi. 

Mevlüt Çavuşoğlu, bundan sonraki stratejinin ne olacağına ilişkin soruyu yanıtında, hem hükümetle ve Cumhurbaşkanıyla, hem de KKTC hükümetiyle ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile değerlendirme yaptıktan sonra ne yapabileceklerini paylaşacaklarını belirtti. 

Çavuşoğlu, Rum ve Yunan tarafının konferanstaki tavrının sorulması üzerine, özellikle Türk askeri ve garantiler konusunda “sıfır asker, sıfır garanti” duruşu sergilendiğine işaret ederek, bu tutumda baştan sona hiçbir değişiklik görmediklerini söyledi. 

Türk askerinin tamamen çekilmesi ve Türkiye’nin garantörlüğünün tamamen kalkmasının ne Kıbrıs Türk tarafı, ne de Türkiye için kabul edilebilir yaklaşım olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, ilk günden son güne kadar aynı tutumun sürdürüldüğünü belirtti. 

Çavuşoğlu, başka bir soruyu yanıtında, bu konferansın son olacağının hem kendi, hem de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından söylendiğini kaydetti. 

Cenevre konferansı sonrasında bir şans daha vermek istediklerini söyleyen Çavuşoğlu, yürümediği için ve genel sekreterin de yakınlaşma ışığı görmemesinden dolayı konferansı sonlandırdığını ifade etti. 

Mevlüt Çavuşoğlu, “Bir yakınlaşma olsaydı, başbakanlar da gelecekti. Onları buraya getirecek bir ortam oluşmadığı için sonlandırdı. BM iyi niyet misyonu parametreleri çerçevesi içinde müzakerelerin sona erdiğini genel sekreter de açıkladı” dedi. 

Çavuşoğlu, sözlerini “Hem kendi içimizde, hem de KKTC ile değerlendirmelerimizi yapacağız ve hangi adımları atacağımıza o zaman birlikte karar vereceğiz” ifadesiyle tamamladı.

 

Guterres: “Ne yazık ki bir çözüm mümkün olmamıştır”

 

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs Konferansı'nın herhangi bir sonuca varılmadan sona erdiğini açıkladı.

Antonio Guterres, “Ne yazık ki bir çözüm mümkün olmamıştır ve konferans bu uzun süreli soruna bir çözüm getiremeden kapanmıştır” dedi.

Guterres, yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından yaptığı açıklamada, iki toplumun liderlerine teşekkürler ve takdirlerini iletip, adanın kuzeyinde ve güneydeki tüm Kıbrıslılar için en iyi dileklerini sunduğunu belirtti.

Aynı zamanda garantör ülkeler ve AB’ye derin minnetlerini de sunan Guterres, iki tarafın pozisyonlarını yakınlaştırmak için her türlü çabayı gösteren BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide başkanlığındaki BM ekibine de takdirlerini sundu.