BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - BM Genel Sekreteri Stephane Dujarric, günlük basın brifinginde, ''Bangladeş, Arakanlı mültecilere verdiği destekle inanılmaz cömert davrandı. Çatışmalardan kaçanların neresi olursa olsun güvenli liman bulabilmeleri önemli.'' dedi.

Bangladeş Dışişleri Bakanı Shahidul Haque, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "Bangladeş'in Myanmar'dan daha fazla insanı kabul edebilecek pozisyonda olmadığını üzülerek bildirmek zorundayım." demişti.

Arakan'da yaşanan krizin, zorla yerlerinden edilerek Bangladeş'e sığınan ve 18 aydır kamplarda yaşayan Rohingya Müslümanlarını etkilemekle kalmadığını, aynı zamanda Bangladeş'in ekonomisi, sosyal yapısı ve güvenliği üzerinde de olumsuz izler bıraktığını belirten Haque, insan tacirleri ve uyuşturucu kaçakçılığıyla da karşı karşıya olduklarını ifade etmişti.

Myanmar'ı, Arakanlı mültecilerin geri dönüşüne ilişkin "boş vaatlerde" bulunmakla suçlayan Haque, uygun koşullar sağlanmadığı için tek bir Arakanlının dahi Myanmar'a dönmediğini söylemişti.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.

Birleşmiş Milletlere göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.