Katliamı, kimin, niye yaptığının, bunun sebeplerinin araştırılması gerektiğini ifade eden Hasanov, "Ermenilerin yaptığı bu insanlık suçunu bütün dünyanın tanıması için çalışıyoruz. 10'dan fazla ülkenin parlamentosunda Hocalı Katliamı'na bağlı kararlar alındı. Elbette bir katliamın tanınması biraz zaman istiyor. Ama düşünüyoruz ki dünyada adalet olacaksa, hak da alınacaksa Hocalı Katliamı'nı yapanlar cezalarını almalıdır. Bu suçu onlar yaptılar. İnsanlık aleyhine olan bu suça kıymet verilmeli ve onlar da cezalarını çekmelidir." diye konuştu.

Hocalı Katliamı için de tarihçilerin araştırma yapmasını ve devletlerin de bu araştırma sonuçlarına göre o geceyi soykırım olarak kabul etmesini isteyen Hasanov, "Bir gece Azeriler, Türk ve Azeri oldukları için katledildi. Yaşlısı, çocuğu, kadını, erkeği... Kimseye acımadan bir gece içinde katlettiler. O topraklardan Azeriler gitsin de özledikleri Büyük Ermenistan devleti o topraklarda kurulsun istediler. Toprak iddiası üzerine bir halkın mensuplarını katlettiler." ifadelerini kullandı.

'Asla onaylamıyoruz'

Hasanov, Hollanda Temsilciler Meclisi'nin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanımasına da değinerek, parlamentoların katliamı tanımasının araştırma sonrası yapılması gerektiğini vurguladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hasanov, şunları kaydetti:"Sözde Ermeni soykırımında öyle bir şey olmamıştır. Bu uydurma bir talepti ve bu talebi 100 yıldır Ermeniler sürdürüyor. Türk halkından tazminat almak için Türk halkını yapmadığı bir şeyle suçlayarak onların üzerine gitmektedirler. Teessüf ederiz ki dünyanın ayrı ayrı devletleri de bu konuyu araştırmadan böyle kararlar vermektedirler. Bu kararları kesinlikle onaylamıyoruz. Olmayan bir şeye göre Türkiye'nin suçlanması yapılan oylamanın adaletsizliğidir. Türklerin 100 yıl önce Ermenilere karşı soykırım yaptığını iddia edenler arşivlere baksınlar. Tarihçiler de araştırsın. Tarihçiler ne karar verirse biz de o kararda kalacağız. Bunu yapmak istemiyorlar çünkü böyle bir hadise yaşanmadı."

Hasanov, Türkiye'nin suçlanmasının ve dünya kamuoyunda soykırım iddiasıyla zor durumda bırakılmasının siyasi olduğunu belirtti.