Kısa adıyla ADDP (Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu)  tarafından yapılan açıklama şöyle:"Türkiye`de OHAL koşulları altında yapılan, ve aslında bu şartlar altında yapılması başından beri sakıncalı olan Referandum, halka demokrasi ve hukuk alanlarında umut ve güven vereceğine, halkın seçime ve sandığa saygısını daha da yaralamıştır. Halk Oylaması günü ülke genelinde yapılan hukuksuz uygulamalarla ortaya çok tartışmalı, halkı bölen, Yüksek SeçimKurulu (YSK)’ nın yasalara bağlılığını lekeleyen bir seçim sonucu çıkmıştır. YSK son anda mühürsüz ve onaysız oy pusulalarının ve zarfların da geçerli sayılacağını açıklayarak seçim yasasını çiğnemiş ve kanuna aykırı hareket etmiştir.Bu sebeple, Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu (ADDP ) olarak YSK’nın açıkladığı %48.8 Hayır , %51.2 Evet oyu olarak belirlenen gayrı-resmi seçim sonuçlarını gerçekleri yansıtmamaktadır. Halk oylamasının iptal edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Olağanüstü Hal uygulaması koşulları altında yürütülen halk oylaması sürecinin ve seçim uygulamasının sağlıksız olduğunu göz ardı eden; Cumhuriyet ilkelerine uymayan; ülkemiz hukukçularının tavsiyelerini hiçe sayan; devlet idarecilerine hiç yakışmayan usluplar kullanarak halkın iradesini hiçe sayan siyasetçiler toplumsal barışı da tehlikeye sokmuşlardır."

 

 

 

-Hukukun bir gün hepimize lazım olacağını unutmamalıyız.

- Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır...

- Mücadele ruhu eskisinden çok daha güçlüdür.

- Türk Milleti Cumhuriyete ve ilkelerine bağlılığını göstermiştir.

- ADDP yurtdışındaki Atatürkçü’lerin en güçlü sesi olmaya devam edecektir.

 

 

 

"Tüm dünyadaki Atatürkçü dernekleri bir araya getiren ADDP, üye dernekleri aracılığıyla, yabanci basın ve uluslararası kuruluşların Türkiye`deki halk oylaması ile ilgili görüşlerini yakından takip etmektedir. Yabancı basındaki haberler de bu seçimde çok şüphe uyandıran olaylar olduğunu ve kanun dışı uygulamalar yapıldığını bildirmektedir.Yabancı ülkelere, Atatürk Cumhuriyetinin zayıf ve beceriksiz bir idareyle yönetildiği izlenimini veren kuşkulu bu seçim dönemi Türkiye`nin uluslararası itibarını da bir kere daha sarsmıştır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından hazırlanan açıklamada, Türkiye'deki referandumun "uluslararası standartların gerisinde kaldığı" belirtilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğanın AGİT raporuna verdiği umursamaz ve saygısızca tepki, kendisinin ısrarla reddettiği  ̈tek adam ̈ yönetimini aslında şimdiden benimsemiş olduğunu ispat etmiştir. Üstelik Cumhurbaşkanı, seçimden sonraki ilk konuşmasında  ̈idam cezası ̈ konusunu gündeme getirerek, demokratik, lâik, sosyal, adil ve tam bağımsız bir hukuk sistemi ile yönetilen bir devlet anlayışı yerine otoriter bir devlet sistemi uygulamak istediği izlenimini daha da kuvvetlendirmiştir. ADDP idam cezasına karşıdır."

 

ADDP Açıklamsı şöyle sona erdi: "Çoğulcu parlamenter bir demokrasinin bir tek adam rejimine, hem de adil olmayan bir seçimle dönüştürüldüğünü görmek, milli birliğimizi tehlikeye sokmuştur. Demokrasiye ve hukuka tamamıyla aykırı olarak yürütülen bir seçim propagandasına, devlet olanaklarıyla tüm Türkiye`de  ̈Evet ̈propagandası yapılmasına, ve hatta Evet kampanyasını bizzat Cumhurbaşkanı ve Başbakan`ın yürütmesine rağmen, %49 “Hayır” oyunun çıkması, “Hayır” oyunun aslında bu halk oylamasının galibi olduğunu göstermektedir.Mühürsüz oyları geçerli sayan YSK`nın, referandumun iptaline ilişkin yapılan tüm başvuruları oy çokluğuyla reddetmesini kınıyoruz!Bu karar hukuk dışıdır. Beklentimiz YSK’nın bu kararı gözden geçirip, hukuka uygun bir karar almasıdır.Halk oylaması sürecinde Türk Halkı, Cumhuriyet'in kazanımları, Parlamenter Sistem ve Halkın egemenliği söz konusu olunca milletçe kenetlenmiş ve çoban ateşleri yakılmaya başlamıştır.Bu bize eskisinden daha fazla bir mücadele ruhu doğduğunu göstermiştir."