Yıllar sonra da olsa siyasilerin birbirlerini ziyaret  etmeleri umutları arttırdı. Belki normale döneriz diye. Ama arada kendisini diğerinden üstün göstermek isteyenleri izledik. Kendisi altın kaplamalı koltukta. Onu ziyaret edene normal koltuk vermiş.

Bizim yörelerde hatta yurdumuzun çok yerinde misafirlere en güzel döşekler serilir.

Ona en güzel ikramlarda bulunulur.

Bizimkiler de bir büyüklük hastalığımı var?

Yoksa öylemi görünmek istiyorlar bilemedim.

Neyse bu da bir başlangıçtır diyelim.

İnşallah herşey normale dönerde biraz sinir sistemimiz düzeleir diye umut ediyorum.

Yakında seçim var ülkemizde.

Seçime hazırlanan adaylar eşit  şartlarda yarışmıyorlar.

İktidar partisi devletin olanaklarını olduğunca kullanıyor. Muhalefet elinden geldiğince, ekonomisinin son kırıntılarına kadar kullanarak yarışa katılmaya çalışıyor.

Yazılı görsel basında da durum farklı değil.

Tüm tv kanalları iktidarın adayı ve yandaşları tarafından kullanılıyor.

Ama muhalefete gelince ellerinden gelen engellemeyi yapıyorlar.

Yani adil bir yarış olmuyor vesselam.

İnşallah sağ duyulu vatandaşımız en doğrusunu yapacaktır.

Seçimlerde bu sefer bari trafolara kedi girip elektiriği kesmezse seçimlerde hile olmaz diye ümit ediyorum. Ama daha şimdiden sahta oy pusulaları bulunmakta. Olduğundan milyonlarca fazla oy pusulası basıldığı yakalanıp gösterilip söylenmekte. Bunları görüncede ister istemez şaibeler genemi yapılacak diye kaygı içinde milletimiz. Birde olağan üstü hal var aylardır. Yani eşitlik, adillik içinde bir seçime gitmiyoruz endişesi var bazı vatandaşlarımızda. İnşallah her şey iyi olurda bizlerde bu hayıflandığımız kadarla kalırız. ,

Ülkemiz vatandaşımız için herşey hayırlı olsun istiyoruz.

***   

Anam rahmetli Allahtan ümidinizi hiç kesmeyiniz çocuklarım derdi. Gerçekten Allah'tan umudumuzu kesmemeliyiz. Bu yıl kış kurak ve yağışsız geçti. Tamam susuz kalacağız. Ekinler ağaçlar kuruyacak. Doğada canlılar boyunları bükük dolaşır oldular. İçme suyuna bile muhtaç olacağız diye hayıflanıyorduk. Kul sıkılmayınca hızır yetişmez derler. Mayıs ayı girdi yağmurlar başladı. Kurumaya yüz tutan ekinler doğa canlandı, yeşerdi. Çiçekler, güller heryerde bir başka açıp kokuyorlar. Yaban hayvanları bile daha canlı ve neşeliler. Bizim öksüz civcivlerimiz var bu yıl. Anneleri kuluçkada iken öldü. Onları biz yumurtadan çıktıktan sonra büyütmeye, korumaya başladık. Onların su içmelerini, yemlerini yemelerini, hatta birbirleriyle kavgalarını izliyoruz zevkle. Yani su gerçekten hayat. yaşam kaynağı hepimiz için. Her ne kadar da olumsuzlukları yaşasakta olumlu ve yaşamdan zevk alacağımız olaylar ve nedenler çok çevremizde.

"Umut fakirin ekmeği ye memet ye" diye bir söz vardır hepiniz bilirsiniz.

Azda olsa ağız tadıyla ekmeğimizi yemek nasip etsin yaradan.

Hepinize sağlıklar dilerim.